Raporda, ABD ordusunun Avrupa’da ve Doğu Asya’da olası bir savaş halinde Rusya ve Çin’e karşı kaybedebileceği duyuruldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik belgesini açıklamasından önce servis edilen raporda ABD’nin savaşma ihtimali olan ülkeler arasında Rusya, Çin, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ve İran gösterildi.

Washington’un askeri harcamalarda Moskova ve Pekin’i geride bırakmasına rağmen yenilginin önlenemeyeceğini dile getiren Rand Corporation “Birleşik Devletler, Çin askeri gücünü 2.7’ye 1, Rusya’yı da 6’ya 1 oranında geride bırakmasına rağmen, makul şartlar altında bir savaşa çağrılırsa kaybedecektir” ifadelerini kullandı.

Rand Corporation’ın 190 sayfalık raporunun Rusya ile ilgili bölümünde, Baltıklar ve Ukrayna’da hesaplaşma yaşanabileceği belirtildi. Rusya’nın siber gücü ile Avrupa’daki durumu dramatik ölçüde değiştirdiğini vurgulayan raporun ilgili bölümünde “Rusya’nın, eski SSCB üyesi olan Baltık ülkelerine girmesi halinde NATO zorluklarla karşılaşabilir. Rus ordusunun modern savunma sistemleri bulunuyor. NATO, Rus saldırısı halinde, Baltık devletlerini koruma gücüne sahip değil” denildi. ABD merkezli kurum, ayrıca NATO ve Rusya arasında Ukrayna üzerinden yaşanacak bir gerginlikte Türkiye’nin desteğini ‘şüpheli’ buldu. Raporda bu kapsamda şunlar kaydedildi:

RUSYA HESAPLARINI TÜRKİYE DEĞİŞTİRDİ

“Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan büyük düşmanlıkların yeniden başlatılması, Karadeniz bölgesinde daha büyük bir gerginliğe neden olabilir. NATO için yapılan bu hesaplamalardaki yeni denge, Erdoğan hükümetine başarısız askeri darbe girşiminin ortaya çıkışından kaynaklanıyor. Bu, Ankara ile Moskova arasında en azından güncel bir ısınma ilişkisine yol açtı. Ankara hükümetinin Rusya ve Ukrayna arasındaki yeni bölgesel bir askeri krize nasıl tepki vereceği belli değil “

ÇİN ORDUSUNA TEKNOLOJİ TAKVİYESİ

Toplamda yedi bölümden oluşan kapsamlı raporun Çin bölümünde ise Asya Pasifik’te yükselen tansiyona işaret edildi. Çin Halk Cumhuriyeti’nin, Güney Çin Denizi’ndeki egemenlik haklarında kararlı olduğunu belirtilirken, Pekin yönetiminin teknolojiyi ordunun hizmetine sunduğunun altı çizildi. Rapor, şöyle devam etti:

“ABD’nin düşmanlarına karşı egemenlik sağlayan teknoloji ve sistemlerdeki çoğalma Çin’in ABD operasyonlarına karşı koymaktaki arayışını büyük ölçüde kolaylaştırdı. Bunlar, gerçek zamanlı keşif, veri iletim ve işleme, hassas rehberlik ve hatta gizli teknoloji. Çin bu yetenekleri hakimiyet altına alması ABD’nin bölgede güç üretmesini zorlaştırıyor ve bu ABD’nin güvenlik konusunda verdiği garantilerin sorgulanmasına yol açıyor”.

İRAN’IN MENZİLİNE GİRDİK

ABD’nin önde gelen kuruluşlarından Rand Corporation, yayınladığı “ABD’nin Ortadoğu’daki Stratejik Çıkarları ve ABD Ordusu İçin Sonuçları” isimli raporda Washington’ın siyasi anlamda müttefiklerini çevresinde tutamadığını itiraf etti. Raporda, “Birleşik Devletler bugün Ortadoğu dışında en önemli aktör olma özelliğini koruyor ama şimdi çok uzun zamandır müttefik olduğu yerel kuvvetler kendi milli ve ekonomik çıkarlarını tanımlayarak ABD’den ayrılıyorlar” ifadeleri kullanıldı. Washington gerilemesi karşısında Tahran’ın güç kazandığının altı çizilirken İran füzelerinin Ortadoğu’daki ABD üslerini vuracak şekilde geliştiği aktarıldı.