Adaletin Terzisi / Terzinin Adaleti

İNANÇ YILAN

 

Adamın biri bir kaç parça eşya kaldırırım hayaliyle devri Osmanlı’da bir evin tırabzanından tırmanırken, trabzan ağırlığa dayanamayıp kırılmasıyla epey yüksekten yere düşmüş. Neyse kaldırmışlar hastaneye, doktor demiş ki; “Hem kolların hem bacakların kökünden kesilmezse kurtulamazsın”.

Zavallı adamcağız mecburen kabul etmiş. Kalmış geriye bir kafa bir beden... Düşün taşın çıkmış kadının karşısına. Demiş; “Kadı efendi benim ev sahibiyle davam vardır”

Kadı sormuş;”Niye”...

Adam ; “Eğer ki demiş, evde yakalansaydım sen en fazla bir kolumu kesecektin. Şimdi ise ne kolum kaldı ne bacağım! Versin çürük yaptırdığı tırabzan yüzünden giden diğer kolumun ve ayaklarımın hesabını”.

Kadı düşünmüş taşınmış, hak vermiş... Tez getirin ev sahibini demiş huzuruma. Yaka paça getirilen ev sahibi duruma ne cevap versin, bakmış iş kötüye gidecek, demiş ben falan müteahite verdim evin inşaat işlerini. Bu sefer müteahiti getirmişler, o da demiş ki; “Valla ben falan ustaya verdim o tırabzan işini, ben değil o suçlu”...

Bu sefer huzura çıkma sırası Ustaya gelmiş. Bir kolsuz bacaksız adama bakmış, bir ev sahibine, sonra müteahite, bakmış kabak onun başına patlayacak. “Tamam” demiş. “Ben suçlu olabilirim ama olayın iç yüzü öyle değil. Ben her tırabzana üç çivi çakardım ama tam sırada kırmızılı bir avrat geçti sokaktan, ona bakarken demek ki bir çiviyi eksik çaktım. Ben değil o suçlu”...

Kadı demiş; “O zaman avradı getirin, ona soralım hesabını”

Pek bir alımlı çalımlı abla gelmiş. Gözlerini devirerek başlamış anlatmağa; “Hep o terzinin suçu. Gözü kör olasıcıya siyah kumaş getirdim, şunu dik de giyeyim. Yok dedi sana kırmızı yakışır. Allem etti kallem etti, beni ikna etti. Bende giyip çıktım yola. Bir kusur varsa terzinindir, beraatimi isterim”.

Kadı demiş ki; “Uzatmayın terziyi asın gitsin”... Neyse terziyi tuttukları gibi götürmüşler dar ağacına ama boyu uzun, ne ip kısalıyor ne bunun ayakları yerden yükseliyor!

Cellad çıkmış huzura; “Kadı efendi, ne yaptıysak olmadı. Terzinin boyu uzun, dar ağacı kısa... Akşama kadar ne kadar tekme vurduysak ayakları yere değdi. Ne yapsak bilemedik sana geldik”.

Kadı düşünmüş taşınmış kararını açıklamış; “Yahu suç terzinin değil mi! Bunun boyu uzunsa siz kısa olanı bulup asın. Böylece herkes görsün adaletten kaçış yok”!!!