Afganistan'ın toprakları, uzun süredir farklı güçlerin mücadele alanı olmuştur. 2016 yılından itibaren, bu karmaşık satranç tahtasına yeni bir hamle eklendi: Rusya ve İran'ın Afgan Talibanı ile kurduğu stratejik ittifak. Bu ittifakın temelinde, DEAŞ-Horasan'a karşı ortak bir mücadele yatıyor. Bu gelişme, Afganistan ve çevresindeki güvenlik politikalarında önemli bir dönüm noktası oluşturuyor.
DEAŞ-Horasan'ın 2014 yılında sahneye çıkışı, Afganistan'ın yanı sıra bölgesel güvenliği de tehdit eden yeni bir faktör olarak belirdi. Bu tehdit, Rusya, İran ve Afgan Talibanı'nı DEAŞ-Horasan'a karşı ortak operasyonlar düzenlemeye itti. Bu ittifakın arka planında, DEAŞ-Horasan'ın bölgedeki hızlı yükselişi ve Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesi gibi dönüm noktaları yer alıyor.
Rusya'nın DEAŞ-Horasan'ın bölgeye girişinde ABD'nin rolüne dair kuşkuları, Pakistan Savunma Bakanı'nın Moskova ziyareti sırasında dile getirildi. Bu, bölgesel güvenlik meselesinde, özellikle de Afganistan'daki güç dengelerinde derinlemesine bir stratejik düşünceyi yansıtıyor.
Taliban'ın Afganistan'daki yükselişi, DEAŞ-Horasan'a karşı verdiği mücadelede yeni bir evreye işaret ediyor. Taliban, DEAŞ-Horasan ve destekçilerini bastırma konusunda acımasız bir tutum sergileyerek, Afganistan'daki güvenliği sağlama amacını güçlendirdi. Ancak DEAŞ-Horasan'ın stratejisindeki değişiklik ve sınırlı sayıda gerçekleştirdiği saldırılar, bu örgütün tamamen yok edilemediğini gösteriyor.
DEAŞ-Horasan'ın finansal zorluklara rağmen bölgede aktif kalması ve Taliban savaşçılarının DEAŞ-Horasan'a katılmasının devam etmesi, bu tehdidin sürdüğünü kanıtlıyor. Özellikle, Taliban içindeki bölünmeler ve DEAŞ-Horasan'a yönelim, bölgedeki güvenlik dinamiklerini daha da karmaşık hale getiriyor.
Taliban'ın üniversite kampüslerinde DEAŞ-Horasan hücrelerine yönelik mücadelesi, bu örgütün genç öğrenciler arasında etkili olduğunu gösteriyor. DEAŞ-Horasan'ın üniversite kampüslerinde genç öğrencileri saflarına katma stratejisi, bölgedeki güvenlik ve eğitim kurumlarını doğrudan etkileyen önemli bir mesele haline geliyor.
Bu analiz, Afganistan'da ve genel olarak bölgede güvenlik politikalarının ne kadar karmaşık ve dinamik olduğunu ortaya koyuyor. Rusya, İran ve Taliban'ın DEAŞ-Horasan'a karşı kurduğu ittifak, bölgesel güvenlik politikalarında yeni bir sayfa açıyor. Ancak, DEAŞ-Horasan'ın varlığı ve etkinliği, bu ittifakın karşı karşıya olduğu süregelen zorlukları da gözler önüne seriyor. Bu durum, Afganistan ve çevresindeki güvenlik meselesinin, daima tetikte olmayı ve sürekli bir uyanıklığı gerektirdiğini bir kez daha hatırlatıyor.