Dün yapılan AK Parti MYK Toplantısından sonra AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in yaptığı açıklamalar dışında önemli konu başlıklarının da görüşüldüğü öğrenildi. Toplantının kamuoyuna açıklanmayan konu başlıkları içinde Odalar ve Barolarla ilgili düzenlemenin yanı sıra Seçim Kanununda da radikal değişiklik yapılmasının ele alındığı belirtildi.
BAROLAR VE ODALARIN YAPISINDAKİ VESAYETÇİ KALINTIYI SİLECEK DÜZENLEME
AK Parti MYK’sının kamuoyuna açıklanmayan başlıklarından Odalar ve Barolarla ilgili düzenlemeyi, meslek odaları ve Baroların kendi işlevlerinin dışına çıkarak siyasete müdahalesinin önünü kesme fikrinin tetiklediği öğrenildi. Son olarak Diyanet İşleri’nin geçtiğimiz haftaki fetvada eşcinsellere yönelik Kur’an_ı Kerim hükümlerine yer vermesi üzerine bazı baroların, fetvada yer alan Kur’an hükümleri için “nefret dili” benzetmesi yapması, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun bile bu açıklamalara tepki göstermesi AK Parti MYK’sının yasal bir düzenlemeye gitme fikrini masaya yatırma fikrini hızlandırdığı belirtildi. Mimarlar Odası, Türk Tabipler Birliği, Eczacılar Odası gibi meslek kuruluşlarının, geçmişten gelen vesayetçi anlayışın kalıntılarıyla siyasete müdahalesinin de önünü kesmeyi amaçlayan düzenlemenin, hukukçular tarafından taslak haline getirildikten sonra kamuoyu ile paylaşılmasının kararlaştırıldığı, düzenlemenin daha çok Odalar ve Barolar Birliği seçimlerinin demokratikleştirilmesini amaçlamasının da ağırlıklı görüş olarak masaya yatırıldığı öğrenildi.
50+1 YERİNE İKİ TURLU SEÇİM VE EN ÇOK OYU ALAN ADAY…
5 Mayıs 2020 günü yapılan AK Parti MYK’sında masaya yatırılan diğer bir başlığın da Cumhurbaşkanlığı seçimi dahil seçim kanununda değişikliğe gidilmesi olduğu öğrenildi. AVAZTÜRK’ün AK Parti kaynaklarından edindiği bilgiye göre, siyasetteki daralmanın ve tıkanıklığın önünü açmak, temsilde adaleti sağlamak için seçim kanununda yapılacak değişiklikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde 50+1 yerine “en çok oyu alan adayın seçilmesi” yolunun açılmasının planlanıyor.
İki turlu seçimin de tartışmaya açıldığı toplantıda, ağırlıklı görüşün bu yönde şekillendiği belirtildi.
Buna göre; yapılacak taslak çalışmada, milletvekili seçiminde ittifak düzenlemesinde geri adım atılırken, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de ilk turda adayların yüzde 50+1 oya ulaşmaması durumunda ikinci turda en çok oyu alan adayın seçilmesinin önünü açacak bir formülün düşünüldüğü ve sistemin de yapılacak ilk seçimde hayata geçirilmesinin öngörüldüğü öğrenildi.
Bilindiği gibi bir çok ülkede Başkanlık/Devlet Başkanlığı seçimleri çoğunlukla iki turlu yapılıyor. Bu yönteme göre, adaylardan biri seçimin ilk turunda oyların salt çoğunluğunu, yani %50’sinden bir fazlasını aldığında ikinci tur yapılmadan seçimin galibi ilan ediliyor. Ancak eğer ilk tura katılan adaylardan hiçbiri salt çoğunluğa ulaşamazsa seçimin ikinci turuna geçiliyor. Başkanlık/Devlet Başkanlığı seçiminin İkinci turunun nasıl yapılacağı ülkeden ülkeye, sistemden sisteme değişiklik gösterse de en çok kullanılan yöntemlerden biri ikinci turda ilk turda en çok oy alan iki adayın yer alması ve rekabet etmesi. Bu rekabetin sonucunda salt çoğunluk oyunu alan aday seçimin galibi ilan ediliyor. Bazı ülkelerde ise ilk turda önceden belirlenen bir oy oranının üstünde oy alan tüm adaylar ikinci tura katılıyor. Bu durumda ikinci turda en çok oyu alan aday seçiliyor ve salt çoğunluk aranmıyor.
İki turlu seçim yönteminin en önemli avantajı, seçmenlere tercihlerini yenileme imkanı sağlaması olarak görülüyor. Bu sistemde, seçmenler ilk turda ve ikinci turda farklı adaylara oy verebilirken, ikinci tur seçim imkanı farklı grupların, partilerin veya siyasi aktörlerin ilk turda başarı gösteren adayların arkasında bir araya gelme veya fiili olmasa da tercih açısından zımni ittifak yapma imkanı doğuyor.
AK Parti MYK’sında, Cumhurbaşkanlığı seçimi için iki turlu sistem fikrinin ağırlıklı görüş olarak masaya yatırılmasını da bu avantajların tetiklediği öğrenildi.
AVAZTÜRK Özel