Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Türkiye'nin mevcut sosyal ve ekonomik politikalarını sorgulayan dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Karaoba, genel kurul ve komisyon toplantılarında gündeme getirilen kanun tekliflerinin yetersizliklerini ve toplum üzerindeki potansiyel etkilerini ele alıyor.
Kanun Tekliflerine Eleştirel Bakış: Karaoba, 150 bin lira değerindeki aile destek paketlerinin yetersizliğini ve bu konudaki belirsizlikleri vurguluyor. Ayrıca, Türkiye'nin sosyal hizmet politikalarında yaşanan eksikliklere ve bu politikaların aile yapısına etkilerine dikkat çekiyor.
Bütçe Dağılımı ve Fon Yönetimi Üzerine Sorular: Milletvekili, mevcut bakanlıkların bütçelerinin ve fonların yönetimi konusunda soru işaretleri yaratıyor. Özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bütçesinin etkin kullanımı ve dağıtım kriterlerinin belirsizliği üzerinde duruyor.
Genç İstihdamı ve Ekonomik Realiteler: Karaoba, Türkiye'deki genç işsizliği ve eğitimli gençlerin iş bulma süreçlerine dikkat çekerek, hükümetin gençlik politikalarını eleştiriyor. Ekonomik değişkenlerin ve enflasyonun gençlerin geleceği üzerindeki etkilerini tartışıyor. Konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;
''Şimdi, yaklaşık on gündür hem Genel Kurulda hem de Komisyonda bu konuyu konuşuyoruz. Bizler ısrarla kanun teklifinin eksiklerini dile getirdikçe sizler de ısrarla “Bu iş çok güzel, her şeyi güzel yapıyoruz.” diye düşünüyorsunuz, kulağınızı tıkıyorsunuz. Bakın arkadaşlar, getirilen kanun teklifinde “proje” geçiyor 19 yerde, soruyoruz: “Bu proje ne, hangi projeye para ödeyeceksiniz? Cevap yok.
150 bin lira iki yıl ödemesiz ve dört yıl içerisinde faizsiz bir şekilde ödeneceği söyleniyor ve bu 150 bin lira parayla ailenin temel yapısının sağlamlaştırılacağı söyleniyor. Bugün oluşan aile yapısını sağlamlaştırmak bu kadar kolaysa gelin, hepimiz birer maaşımızı verelim Türkiye’deki tüm aileleri sağlamlaştırmak için uğraşalım.
Onun için bu rakamları telaffuz edip bunu söylemek ancak AK PARTİ iktidarında yapılacak bir şey. Şimdi, elimizde onlarca bakanlığımız var, Gençlik ve Spor Bakanlığımız var ve bugün bütçesini görüştüğümüz Aile Bakanlığı var. Bu parayı neden bir bakanlığın bütçesinin içine koymuyorsunuz? 53 bin çalışan olan bir kuruma 150 bin lirayı dağıtamayacağına inandığınız için mi vermiyorsunuz, yoksa bu “fon” başlığı altında yeni bir kapı mı açmak istiyorsunuz? Yeni bir rant mı elde etmek istiyorsunuz?
Bunu anlamış değiliz. “Parayı dağıtacağız.” diyorsunuz, soruyoruz kimlere vereceksiniz? Kriter belli değil. “Peki, beş yıl sonra evlenecek birine ne kadar para vereceksiniz?” diyoruz “Günün koşullarına göre...” diyorsunuz. Çok basit bir şey... Bu teklifi getirdiğinizde dolar 20 liraydı, şu an 29 lira; belki iki yıl, üç yıl sonra evlenecek kişilere ne kadar olacağı belli değil. Dolara mı endeksli olacak, altına mı endeksli olacak yoksa rakamları sürekli çarpıtan TÜİK'in verilerine mi endeksli olacak? O nedenle biz bu Fon’un mantığına karşıyız ve bu paraların Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının eliyle dağıtılması gerektiğine inanıyoruz. Kriterleri net olacak, dağıtılacak paranın beyaz eşyaya endeksli olması gerektiğini düşünüyoruz çünkü “evlilik” deyince akla gelen ilk şey beyaz eşya.
Bugün İstanbul'da evlenmek isteyen bir çiftin çok basit bir hesapla 400 bin liraya işin içinden çıkamadığı bir yerde siz 150 bin lira vererek evlendirmeyi düşünüyorsunuz. Bakın, OECD ülkeleri arasında ne eğitimde ne istihdamda olmayan gençlerin yani ev gençlerinin sayısının en fazla olduğu ülke Türkiye. 2 ev gencini evlendirdiniz, ortalama iş bulma oranları, yine TÜİK'e göre, lisans mezunlarının iş bulma süresi on 13,6 ay, ön lisans mezunlarının iş bulma şansı 15 ay. Bu 15 ay içerisinde hadi evliliğini yaptığını varsayalım, bu ailenin nasıl geçineceğini düşünüyorsunuz.
Gençleri mi düşünüyorsunuz? Bakın, bu paraları tecavüze uğrayan kadınlara harcayabiliriz, yurtlarda tecavüz edilen çocuklarımızı ıslah etmek için, bu tecavüzleri engelleyebilmek için uğraşabiliriz. Emeklilerle ilgili bir proje getirdiniz, 5 bin lira dağıtıyorsunuz, çok güzel ama çalışan emeklileri cezalandırıyorsunuz, ÇKS kaydı olan emeklilere para vermek istemiyorsunuz.
Genel anlamda ortak eleştiriler yapıyoruz ve biz de diyoruz ki gençlik ve aile olunca samimiyseniz gelin, tek bakanlığın altında bu parayı kriterlere bağlayıp bu şekilde dağıtalım. Herkes aynı konuyu söyledi, ben bir hikâye anlatıp konuşmamı bitirmek istiyorum. Bir bilim adamı araştırma yapmak istiyor ve pirelerin üzerinde araştırma yapıyor.
Bir ayağını koparıyor pirenin “Böh!” diyor, pire sıçrıyor. İkinci ayağını koparıyor, ayağını kopardıktan sonra yine “Böh!” diyor, pire yine sıçrıyor. Çok uzatmayayım, pirelerin tüm ayakları koparıldığında “Böh!” diyor ve pire sıçramıyor. Bilim adamı yazıyor, diyor ki: “Sonuç: Pirelerin tüm ayakları kesilince sağır oluyorlar.” Sizin de getirdiğiniz bu kanun teklifi aslında bu örnekle karşılanıyor.'' dedi.