Meclisin yeni yasama yılı açılışında Ankara’da bomba yüklü araçla gerçekleştirilen hain terör saldırısı, Türkiye’yi derinden sarstı. Saldırıda bir sivil vatandaş hayatını kaybederken, iki polis memuru da yaralandı. Güvenlik güçlerinin zamanında müdahalesi sayesinde daha büyük bir facianın önüne geçildi.
Saldırının faili olan teröristlerin kimliği ve bağlantısı henüz netleşmedi. Ancak saldırıda kullanılan silah ve aracın menşei üzerine çeşitli ipuçları bulundu. Saldırıda kullanılan bomba yüklü aracın Adana’dan getirildiği ve bir sivil vatandaşın öldürülerek gasp edildiği belirlendi. Ayrıca araçta bulunan silahlardan birinin çöl kamuflajlı M4 tüfeği, diğerinin ise Rus yapımı termobarik roket olduğu tespit edildi.
Bu silahların hem Irak’ın kuzeyinde hem de Suriye’nin kuzeyinde terör örgütleri tarafından kullanıldığı biliniyor. Bu nedenle saldırının arkasında hangi terör örgütünün olduğu veya hangi küresel gücün desteklediği konusunda kesin bir yargıya varmak için daha fazla delil toplanması gerekiyor.
Türkiye’den Kuzey Irak’a Hava Harekatı
Ankara’daki terör saldırısının ardından Türkiye, terör örgütlerine karşı misilleme olarak Kuzey Irak’ta hava harekatı düzenledi. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Metina, Hakurk ve Gara bölgelerinde 20 hedefin imha edildiği bildirildi.
Hava harekatında, terör örgütlerinin barınma, silah depolama ve lojistik faaliyetlerini yürüttüğü alanlar vuruldu. Bakanlık, operasyonun başarıyla tamamlandığını ve bölgedeki terör unsurlarına ağır darbe indirildiğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Ankara’daki saldırıya ilişkin tepkisini “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözlerini hatırlatarak ortaya koydu. Erdoğan, teröre karşı kararlılık mesajı vererek, Türkiye’nin güvenliği için her türlü tedbiri alacaklarını ve hiçbir tehdide boyun eğmeyeceklerini vurguladı.
Kuzey Irak’taki Hava Harekatının Anlamı ve Olası Kara Operasyonu İhtimali
Kuzey Irak’taki hava harekatının Türkiye’nin teröre karşı caydırıcı ve cezalandırıcı bir tutum sergilediğini gösterdiğini belirten uzmanlar, operasyonun sadece hava harekatıyla sınırlı kalmayabileceğini de ifade ediyorlar. İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Doktor Özgür Tör, Kuzey Irak’taki hava harekatının anlamı ve olası kara operasyonu ihtimali üzerine şunları söyledi:
"Kuzey Irak’ta terör örgütlerinin çok ciddi bir yapılanması var. Bu yapılanma hem Türkiye’nin güvenliğini hem de Irak’ın toprak bütünlüğünü tehdit ediyor. Türkiye, bu tehdidi bertaraf etmek için hem uluslararası hukuktan hem de ikili anlaşmalardan kaynaklanan haklarını kullanarak Kuzey Irak’ta operasyonlar düzenliyor.
Bu operasyonlar, hem terör örgütlerinin faaliyet alanlarını daraltmak hem de onları etkisiz hale getirmek için yapılıyor.
Hava harekatı, bu operasyonların bir parçası olarak değerlendirilmeli. Ancak hava harekatı tek başına yeterli olmayabilir. Çünkü terör örgütleri, dağlık ve sarp arazide gizlenerek hava harekatından korunmaya çalışıyorlar. Bu nedenle kara operasyonu da gündeme gelebilir.
Kara operasyonu, hem terör örgütlerinin sığınaklarını ortadan kaldırmak hem de bölgedeki istikrarı sağlamak için önemli bir adım olabilir.
Ancak kara operasyonu, hava harekatından daha zorlu ve riskli bir süreçtir. Bu nedenle kara operasyonu için çok iyi bir planlama, koordinasyon ve istihbarat gerekiyor.
Ayrıca kara operasyonu, bölgesel ve uluslararası aktörlerin tepkilerini de beraberinde getirebilir. Bu nedenle kara operasyonu, son çare olarak değerlendirilmeli ve diplomasi yoluyla da çözüm aranmalıdır."