Türkiye ekonomisinde önemli bir dönüm noktası olarak görülen asgari ücret müzakereleri yaklaşırken, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu, çalışanların sesi olarak dikkat çekici taleplerini ve görüşlerini ortaya koydu. Bu talepler, ülkedeki ekonomik adaletsizlik ve yükselen enflasyon oranlarına karşı bir mücadele çağrısı olarak değerlendirilebilir.
Adaletsiz Ekonomik Yapıya Karşı Çağrı
Çerkezoğlu, Cumhuriyet tarihinin en ağır bölüşüm krizinin yaşandığını ve bu durumun zengin ile yoksul arasındaki uçurumu derinleştirdiğini belirtiyor. Asgari ücretin, artık ortalama bir ücret haline geldiğine ve milyonların bu ücret düzeyine mahkum edildiğine işaret ediyor. Bu durum, Türkiye'nin ekonomik yapısının temel sorunlarından birini teşkil ediyor.
Asgari Ücret ve Sendikal Hakların Önemi
DİSK Başkanı, sendikal hakların önündeki engellerin ve barajların kaldırılmasının, ekonomik adaleti sağlamada kritik bir rol oynayacağını vurguluyor. Ayrıca, toplu pazarlık haklarının genişletilmesi gerektiğini de dile getiriyor. Bu adımların, çalışanların haklarını koruma ve güçlendirme açısından büyük önem taşıdığı belirtiliyor.
Enflasyon ve Vergi Politikalarına Eleştiri
Çerkezoğlu, resmi enflasyon rakamlarının gerçek durumu yansıtmadığını ve bu sebeple hedeflenen enflasyon oranlarına göre yapılan ücret artışlarının kabul edilemez olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi ve asgari ücret sonrası ilk vergi diliminin oranının yüzde 10'a düşürülmesi gerektiğini savunuyor.
Yıl İçerisinde Dört Kez Asgari Ücret Belirlenmesi Önerisi
Yüksek enflasyon koşullarında, asgari ücretin yılda dört kez belirlenmesi gerektiğini belirten Çerkezoğlu, bu önerinin, ekonomik dalgalanmalara karşı işçilerin korunmasına yardımcı olacağını belirtiyor. Ayrıca, bir evde iki kişi çalıştığında, gelirlerinin yoksulluk sınırını aşması gerektiğini vurguluyor.