Öncesini bilmiyorum, ben 7 Eylül 2016’da gazete sayfalarında okumuştum Sayın Cumhurbaşkanı’nın yürütülmekte olan FETÖ soruşturmalarıyla ilgili rahatsızlığını dile getirdiği o cümleleri. Bir yandan gazeteler o sözleri manşetlerine taşıyorlar diğer yandan da her devrin adamı olmayı başarabilmiş birçok köşe yazarı ballandıra ballandıra Sayın Cumhurbaşkanının o sözlerini şerh etmekle meşguldü…
Sayın Cumhurbaşkanı özetle şunları söylemişti: “Bunu söyleyenler kendilerine göre doğru da söyleyebilirler. Ama şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. 'Ben bir şey atayım da nasılsa tutar' diyenler var. Bazıları böyle yapıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım”.
Sayın Cumhurbaşkanı bu sözleri yürütülmekte olan FETÖ soruşturmalarının kriptolar tarafından bir kaos ortamına dönüştürülmeye çalışıldığı iddialarının soru olarak kendisine yöneltilmesi üzerine sarf etmişti. Bu sözler aslında yaratılmak istenen kaos ortamına dikkat çekmek için dile getirilmiş önemli bir tespitti. Lakin bu sözleri diline dolayanların çoğunlukla kendilerine masumiyet atfetmeye çalışan FETÖ uşakları olduğu gerçeği bir süre sonra bir tokat gibi yüzümüze çarpılacaktı, öyle de oldu…
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri sarf ettiği tarihlerde FETÖ’nün yargıdaki ve bürokrasideki kırılma noktaları şüphesiz bu günkü boyutlarda değildi. Devlet içindeki FETÖ klikleri yargıdaki kriptoların da koordinesiyle toplumun zaten yara almış olan adalet inancını daha da örseleyerek FETÖ ile ilişkisi olmayanları da içeri almış olabilirler, bundan kuşku duymuyoruz. Çünkü biliyoruz ki bunu yapanlar Sayın Cumhurbaşkanından kurtulmak için her yolu mubah sayan Pensilvanya uşaklarından başkası değildiler. Lakin zaman içinde gördük ki FETÖ’nün 40 yıllık sadık köpekleri bile Sayın Cumhurbaşkanının bu sözlerini dillerine dolayarak kendilerine masumiyet atfetmeye çalışıyorlar. İşte bu yazının konusu da budur.
Hayatında bir kez bile olsun İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulmü yahut Batı’nın şer odaklarının İslam coğrafyasında döktüğü kanları telin eden tek bir cümle dahi sarf etmemiş bir ağlak şarlatanı masum göstermek için İslam ve Müslümanların aleyhine söylediği bütün sözlerini şerh üstüne şerh etme hastalığına tutulanların varlığını hepimiz biliyoruz. Bu şerh hastalığıyla kutsiyet atfettikleri bu şahsı Şia’nın masum imam seviyesinde tutmaya çalışan Pinsilvanya uşakları Sayın Cumhurbaşkanının bu sözlerini de kendilerini maskelemek için pekala kullanacaklardı, buna şaşıracak değiliz. Bizim şaşırdığımız şey bu tevil ve şerh meselesini sözüm ona bazı siyasetçilerin de FETÖ ağzıyla sağda solda dile getirebiliyor olmalarıdır. Kendi de dahil olmak üzere neredeyse sülalesinin tamamının bu hain yapıyla irtibattan soruşturma geçirdiği soytarılar bile sosyal medya üzerinden bir bakıyorsunuz ki Sayın Cumhurbaşkanının bu sözlerini paylaşarak sözüm ona “Bakınız Cumhurbaşkanımız bile it izi at izine karıştı diyor, yani biz masumuz” demeye çalışıyorlar. Yani onlara kalsa sanki çocukları yıllardır ABD’de yaşamıyor, Pensilvanya’ya uşaklık etmiyorlar; yani onlara kalsa sanki seçim sponsorları FETÖ’nün zengin baronları değil, yani onlara kalsa 15 Temmuz’un ertesinde bile hala FETÖ şirketlerinin sahipleriyle kol kola gezmiyorlardı…
Göreceksiniz, dünyayı yöneten küresel çetelerin oyuncağı olmuş bir şarlatanın ayak izlerini takip etmeyi bir inanç ve iman meselesi olarak algılamış diplomalı köleler hiçbir zaman söylediğiniz sözleri doğru algılamayacaklar tersine ihanetlerini maskelemek ve kendilerini gizlemek için her doğru sözü başka bir şeye dönüştürerek şerh etmeye devam edeceklerdir. Onlar tevili tevil ederek, şerhi şerh ederek akıllarını ve iradelerini üç kuruşluk servetler ve makamlar için sattıkları bir şarlatanın uşaklarını masum göstermek için bu ülkeyi yöneten liderin söylediği sözleri şerh etmeye devam edeceklerdir, buna da şaşıracak değiliz. Bu ülkenin masum çocuklarının geleceğini sırf kendilerinden olmadığı için bilmem kaç km kablo döşeyerek çalmayı marifet sayan din maskeli bu çetenin uşaklığını yapanlar 15 Temmuz ihanetine rağmen hala tam bir dayanışma içerisindedirler ve kendilerini gizlemektedirler.
Asıl soru aslında şudur; Sayın Cumhurbaşkanının söylediği o sözleri sadece FETÖ’nün uşakları mı kullanıyor? Elbette hayır, yazımın paragrafları arasında da zikrettiğim gibi üstelik tam da FETÖ şarlatanlarının tevil psikolojileriyle siyasetçiler de kullanıyorlar. Ne zaman ki bir siyasetçi bir hainin söyleyebileceği bir sözü birkaç sözcük daha zenginleştirerek kendisi dile getiriyorsa bilin ki oturduğu koltukta kendisine batma ihtimali olan çiviler vardır ve bir gün kendilerine yanlış yapmasın diye o çivileri o koltuğa FETÖ çakmıştır.
Ben şahsen Sayın Cumhurbaşkanının “AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI” sözünü menfaatlerine göre yorumlayıp kendilerine maske olarak kullanmaya çalışanlara tek bir soru sormak isterdim: “ATLARIN ARASINDA SİZİN NE İŞİNİZ VARDI?”