Türkiye FETÖ ile mücadelede bir yandan FETÖ BORSASI söylemlerini konuşurken diğer yandan da sürece yönelik toplumun bilgilendirilmesi görevinin bile arka planında iktidar savaşı olan bir medya düzeniyle yürüdüğüne tanıklık ediyor. Bunun son örneği de HSK’da geçtiğimiz günlerde yaşanan ve Olağanüstü toplantı ile kamuoyuna yansıyan depremle ortaya çıktı.
Geçtiğimiz günlerde, HSK Genel Sekreteri Fuzuli Aydoğdu, ile Teftiş Kurulu Başkanı Yunus Nadi Kolukısa’nın görevden aflarını istediklerine dair dilekçe vermeli üzerine HSK Genel Kurulu olağanüstü toplandı. Toplantının ardından HSK Genel Sekreterliği ve Teftiş Kurulu Başkanlığı'na yeni atamalar yapıldı.
Yüksek Yargıda yaşanan bu depremin ardından, medya, HSK Teftiş Kurulu Başkanlığından ayrılan Yunus Nadi Kolukısa’nın kardeşinin de içinde olduğu ve AVAZTÜRK’ün 2018’de gündeme getirdiği ayrıntıları yeniymiş gibi paylaşmaya başladı.
AVAZTÜRK’ün 20 Mart 2018’de gündeme getirdiği ancak Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından hukuksuz bir şekilde erişim engeli kararı verilen haberdeki bilgilere göre; Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen ve yargılaması süren 4658 sayfalık Akıncı iddianamesinin 2044-2045-2046,2047-2048-2049 ve 2050. Sayfalarında HSK Teftiş Kurulu Başkanı Yunus Nadi Kolukısa’nın MAK Timinde görevli kardeşi Burak Kolukısa’nın, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe ve işgal girişimindeki eylemlerine yer veriliyor. Burak Kolukısa’nın, görevli olduğu MAK timiyle birlikte, 15 Temmuz gecesi, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve darbe karşıtı komutanların, Mehmet Şanver’in kızının İstanbul’da Moda Düğün Salonu’ndaki düğününden derdest edilerek alınması eylemine katıldığı belirtilirken, iddianamede şu ifadelere yer verildiği görülüyor: “Şüpheli Burak Kolukısa'nın darbenin yönetim merkezi olan Akıncı Üssü‘nde bulunduğu, yukarıda isimleri açıklanan darbe karşıtı komutanları İstanbul’dan Moda Düğün Salonu'ndan Akıncı Üssü'ne kaçırılması, kaçırılan komutanların Akıncı Üssü’nde tutulması eylemlerine katıldığı ve Akıncı Üssü’ndeki faaliyetlere yardım ettiği ve darbeye teşebbüs faaliyetine bu şekilde iştirak ettiği, diğer taraf beyanları, MASAK raporu, HTS analiz raporu ve tüm dosya kapsamıyla şüphelinin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü̈ Üyesi olarak açıklanan atılı suçları işlediği anlaşılmıştır.”
İddianame savcılığının, HST Teftiş Kurulu Başkanı Yunus Nadi Kolukısa’nın MAK timinde görevli kardeşi Astsubay Burak Kolukısa’nın işlediği suçları da; “Anayasayı İhlal, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs, Silahlı Terör Örgütüne Üyelik, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” şeklinde sıraladığı görüldü.
İddianamede, Burak Kolukısa’nın, hakkında FETÖ kapsamında işlem yapılan Yücel Lökeşe ile havale işlemi gerçekleştiğinin MASAK raporuyla tespit edildiğine, Kolukısa ile ilgili hazırlanan KOM Daire analiz raporunda, kardeşi Fatih Kolukısa’nın FETÖ tepe yöneticileriyle 1 kez telefon irtibatı kurduğuna, yengesi Serpil Ulucan’ın da FETÖ kapsamında işlem yapılan PAK Tarım Ürünleri Gıda Ticaret Limited Şirketi’nde 2014 yılında SGK kaydına rastlandığına, HTS analiz raporlarına göre de; Burak Kolukısa’nın kullanmış olduğu 0553……. Numaralı telefon hattı ile 15/04/2016-15/07/2016 tarihleri arasında darbeye teşebbüs faaliyeti kapsamında hakkında işlem yapılan şüpheliler Sinan Turğan ile 22 kez, Ramazan Dede ile 12 kez, Fatih Pancar ile 10 kez, Hamza Karaduran ile 8 kez, Mikail Tığcıoğlu ve Yılmaz Bahar ile 2 kez, Fatih Suçatı, Hasan Çalmaz ve Mesut Güney ile de 1 kez telefon görüşmesi yaptığının tespit edildiğine vurgu yapıldığı görüldü.
2018’DE KONU BÜTÜN AYRINTILARIYLA AVAZTÜRK’TE YER ALMIŞTI
AVAZTÜRK, 20 Mart 2018 günü yayınladığı haberde, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe ve işgal girişimine doğrudan katıldığı anlaşılan MAK Timinde görevli Astsubay Burak Kolukısa’nın, işlediği suçlardan, “suç ve cezanın şahsiliği” ilkesi gereği, HSK Teftiş Kurulu Başkanı olan ağabeyi Yunus Nadi Kolukısa’nın sorumlu tutulamayacağını, ancak darbeye iştirakten yargılanan Astsubay Burak Kolukısa’nın, soruşturma aşamasında Eskişehir’deki adresinde arama yapılmasına dair Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin mahkeme tarafından reddedilmesinin izaha muhtaç olduğuna dikkat çekmişti.
SUÇ VE CEZANIN ŞAHSİLİĞİ SUÇLUYA İMTİYAZIN PERDESİ OLMAMALI
AVAZTÜRK’te yer alan ve daha sonra Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 2018/3444 sayı ile erişim engeli kararı verildiği anlaşılan haberde, darbe girişiminin hemen sonrasında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın, Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ve darbe karşıtı komutanların derdest edilmesi eylemine katıldığı tespit edilen Astsubay Burak Kolukısa’nın “ikametinde arama yapılmasına, elde edilecek araçlara ve suç unsurlarına delille el konulmasına, ele geçirilecek bilişim ve iletişim cihazları üzerinden inceleme yapılmasına izin verilmesini” talep ettiği, bu talebin ise, Eskişehir 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından, 14 Kasım 2016 tarihli, Değişik İş Kararıyla, “…arama kararının gerekçesi olan makul şüpheye ulaşılmadığından bu aşamada talebin reddine karar vermek gerekmiştir” gerekçesine dayandırılarak reddedildiğine yer verilmişti. Hakimliğin “ret” kararı üzerine, Şapheli Astsubay Burak Kolukısa’nın evinde arama yapılamadığı, konunun da Akıncı iddianamesinde, “Eskişehir 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nce arama ve el koyma talebi reddedildiğinden şüphelinin arama ve el koyma işlemi gerçekleştirmediği anlaşılmıştır” ifadeleriyle yer aldığı, arama ve el koyma kararının reddedildiği tek şüphelinin de HSK Teftiş Kurulu Başkanı Yunus Nadi Kolukısa’nın kardeşi Burak Kolukısa olduğu vurgulanmıştı.
Bu arada; Hakimliğin bu kararında, Yüksek Yargıda en kritik makamda yer alan ağabey Kolukısa’nın doğrudan ya da dolaylı dahlinin olup olmadığı akıllarda hep soru işareti olarak kaldı.
BABASININ CENAZESİNE BİLE KATILMAMIŞ!
Mart 2018 tarihli AVAZTÜRK haberinde; “Darbeye iştirak ve FETÖ üyeliğinden tutuklu yargılanan Burak Kolukısa’nın babasının vefat ettiği, Kolukısa’nın babasının cenazesine izinli olarak katıldığı, HSK Teftiş Kurulu Başkanı olan abisi Yunus Nadi Kolukısa’nın ise, tutuklu kardeşiyle bir arada görülmemek için babasının cenazesine katılmadığının öğrenildiği” bilgisi yer almıştı.
AVAZTÜRK’ün Mart 2018’de yayınladığı bu haber o dönem hiçbir medya organı tarafından görülmezken, HSK Teftiş Kurulu Başkanı Yunus Nadi Kolukısa’nın görevden ayrılmasından sonra, medyanın olaya yeniymiş gibi hücum etmesi, FETÖ ile mücadele konusunda halkın bilgilendirilmesi görevini yerine getirmesi gereken medyanın içler acısı halini de ortaya koydu. Kolukısa’nın görevden ayrılmasından sonra medyanın takındığı tavır, hem iktidar hem de muhalif medyanın, FETÖ ile mücadelenin en önemli ayağı olan kamuoyunun bilgilendirilmesi görevi yerine güç ve iktidar savaşlarına göre kamuoyunu bilgilendirdiği bir kez daha somut bir örnekle anlaşıldı.
AVAZTÜRK Özel