Avrupa'nın kalbi Avusturya'nın sessiz sakin başkenti Viyana, geçtiğimiz günlerde yaşanan dehşet verici bir olayla sarsıldı. Mülteci krizinin gölgesindeki kıta, bu kez bir genelevde yaşanan korkunç bir saldırıyla gündeme geldi. 27 yaşındaki bir Afgan mülteci, Ebadullah, "onuruna hakaret edildiği" gerekçesiyle korkunç bir katliam gerçekleştirdi.
Olay, Brigittenau bölgesindeki bir genelevde meydana geldi. Ebadullah, iddialara göre genelevdeki son müşteri olarak içeri adım attı. Ancak olaylar, beklenmedik bir şekilde karanlık bir hal aldı. Elinde bıçakla, Ebadullah genelevdeki kadınlara saldırdı ve üçünü acımasızca öldürdü. Alman medyasının aktardığına göre, dördüncü bir kadın, bu korkunç kaderden son anda kaçmayı başardı.
Kurbanların kimlikleri hâlâ gizemini korurken, saldırganın mekana tek başına geldiği ve ardından bir parka kaçarak polisten saklanmaya çalıştığı belirtildi. Polis, kan izlerini takip ederek Ebadullah'ı buldu ve etkisiz hale getirdi. Alman Bild gazetesine konuşan yetkililer, saldırganın Avusturyalı olmadığını ve hastanede tedavi altına alındıktan sonra polise teslim edildiğini açıkladı.
Polis sözcüsü Philipp Hasslinger'in açıklamalarına göre, olay yerinde görgü tanığı olmamasına rağmen, dördüncü kadın olan tanık, yan odadan gelen çığlıkları duyarak odasına kapanmış ve dışarı çıkmamış. Saldırganı hiç görmemiş olmasına karşın, yaşanan dehşetin sesleri, Viyana'nın huzurlu sokaklarına kadar ulaştı.
Yerel medyada yer alan bilgilere göre, saldırgan geneleve son müşteri olarak giriş yaptı, ancak bir şekilde geri çevrildi. Bu durum, onun "gururunu incittiği" ve bu korkunç eyleme yol açtığı öne sürülüyor. Olayın ardındaki tam motivasyon hâlâ netlik kazanmamışken, bu trajedi, Avrupa'daki mülteci krizi ve entegrasyon sorunları hakkındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Avusturya ve tüm Avrupa, bu trajik olayın yarattığı şoku ve üzüntüyü yaşıyor. Bu, sadece Viyana'da yaşanan bir trajedi değil, aynı zamanda Avrupa'nın mülteci politikaları ve toplumsal uyum çabaları hakkında ciddi soruları da beraberinde getiren bir olay. Toplumlar arası çatışma, mülteci entegrasyonu ve onur kavramının modern dünyadaki yeri gibi konular, bu olayın ışığında yeniden değerlendirilmeye başlandı.