MHP grup toplantısında konuşan Devlet bahçeli, günlerdir Türkiye'nin ve dünyanın gündemine oturan Katar krizi ile ilgili konuştu."8 Haziran'da onaylanan anlaşma ile Katar'ın askeri kurumlarının modernizasyonu, iki ülkenin birlikte çalışabilirlik ile barış ve istikrara katkı sağlaması amaçlanmıştır. Türk askerine lejyoner demek su katılmamış bir alçaklıktır. " diyen Bahçeli CHP'yi Katar konusunda eleştirerek, "Katar'la anlaşmanın rutin onayı birden bire bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Durduk yere bir kaşık suda fırtınalar koparanları anlamak mümkün değildir. Türkiye, üstelik eski hakimiyet havzalarında niye olmayacaktır, neremiz yetersizdir. CHP'deki varolan kompleks, aşağılık duygusu nasıl ve ne şekilde izah edilecektir. Ülke olarak küresel gelişmelerin akıntısına kendimizi teslim mi etseydik! Türkiye'nin bölgede pozisyon alması gözünüze batıyor da birçok ülke niçin dikkatlerinizden kaçıyor, kimlere sözcülük yapıyorsunuz. Eğer yürekliyseniz, minderden kaçmayacaksanız, ABD'ye "Ne işiniz var Ortadoğu'da" deyin de endamınızı görelim. CHP'nin cesareti varsa Rabia polemiğine değil, emperyalizmin bölgeye kurduğu kanlı rampalara baksın." dedi.
İşte o konuşmadan satır başları
"Türkiye'nin çevresinde olağanüstü gelişmeler var. Karşımızdaki bu tablo ülkemize direk sirayet etmekte. Ağır sorunlar var diye coğrafyamıza küsemeyiz. Biz bu topraklarda gözümüzü açtık. Bu vatanda gürbüzleştik. Gidecek yerimiz yok yeni bir yuva aklımızdan bile geçmez. ne yapacaksak burada yapacağız. Başarmak dışında seçeneğimiz yok.
EL BAB'DA NE İŞİMİZ VAR DİYENLER BAĞNAZDIR
Vatan bağımsızdır, millet bağımsızdır, devlet bağımsızdır. Aksini söyleyenler ruhen çürümüş olanlardır. Üzerinde yaşadığımız coğrafyayı müstesna kılan çok sayıda neden vardır. Her seferinde ayağa kalkmak, Türk'ün kaderi, Türk milletinin kahramanlık destanı olarak tarihe damga vurmuştur. "Ne işimiz var El Bab'da, ne arıyor?" sorgulaması yapanlar bağnazdır.
SU KATILMAMIŞ BİR ALÇAKLIK
Katar'la varılan askeri çerçeve anlaşması TBMM'de komisyon tarafından onaylanıp Genel Kurul'a sevk edildiği bilinen bir gerçektir. 8 Haziran'da onaylanan anlaşma ile Katar'ın askeri kurumlarının modernizasyonu, iki ülkenin birlikte çalışabilirlik ile barış ve istikrara katkı sağlaması amaçlanmıştır. Türk askerine lejyoner demek su katılmamış bir alçaklıktır. Geçen hafta Suudi Arabistan ve Mısır'ın başını çektiği Körfez ülkeleri Katar'ı abluka altına almışlardır. Türkiye doğru bir hamle ile Körfez'de yükselen tansiyonun diyalogla çözülmesi tavsiyesinde bulunmuştur. Gerilim ateşinin konuşarak söndürülmesi konusunda ülkemiz azami emek sarfetmiştir.
CHP'YE SERT ÇIKTI!
Katar'la anlaşmanın rutin onayı birden bire bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Durduk yere bir kaşık suda fırtınalar koparanları anlamak mümkün değildir. Türkiye, üstelik eski hakimiyet havzalarında niye olmayacaktır, neremiz yetersizdir. CHP'deki varolan kompleks, aşağılık duygusu nasıl ve ne şekilde izah edilecektir. Ülke olarak küresel gelişmelerin akıntısına kendimizi teslim mi etseydik! Başika Kampı için aynı masalı dillendirdiler. Türkiye'nin sınırötesi askeri veya siyasi faaliyetleri hukuki olduktan sonra bunu karalamak bir kere gayrimilliliktir. Korkak talihinden kaçar, kahraman talihini kavrar. Korkak batırır, kahraman yaşatır. Türk milleti ise hamdolsun kahramandır. Başka da çare yoktur.
CHP'YE KATAR RESTİ: CESARETLERİ VARSA...
İddialı olmayalım mı, dış politikada ebedi dostluk veya ebedi düşmanlık diye bir şey olmayacaktır. Doha'da üs kurmak, Körfez ülkelerine müdahalede bulunmak şeklinde yorumlanmamalıdır. Gerginliğin giderilmesi lazımdır. Hükümet de bunu yapmaktadır ve doğru çizgidedir. MHP ne Katar'ın safında ne de bu ülkeye tavır alan ülkelerin karşısındadır. Doha'ya Şam'a, Bağdat'a, Ankara'nın milli ülküleri ile yaklaşıyoruz. Doğru olduktan sonra da kimseden lafımızı çekinmeyiz. Malum çevrelere sormak istiyorum; Türkiye'nin bölgede pozisyon alması gözünüze batıyor da birçok ülke niçin dikkatlerinizden kaçıyor, kimlere sözcülük yapıyorsunuz. Eğer yürekliyseniz, minderden kaçmayacaksanız, ABD'ye "Ne işiniz var Ortadoğu'da" deyin de endamınızı görelim. CHP'nin cesareti varsa Rabia polemiğine değil, emperyalizmin bölgeye kurduğu kanlı rampalara baksın.
TAHRAN-RİYAD ÇEKİŞMESİ FELAKET HABERCİSİ
Tahran-Riyad çekişmesi felaket habercisidir. Karşımızdaki zulüm piramidinin içinde yok yoktur. Enerji oyunları, stratejik çatışmalar, ülkelerin fiziki karşılaşması ile değil, terör örgütleri eliyle görülmektedir. ABD Başkanı'nın seçim döneminde, borcumuzu Körfez ülkeleri ödeyecek açıklamasının icrası için her yol denenmektedir. ABD, 11 Eylül saldırıları nedeniyle ölenlerin yakınlarının Suudi Arabistan'a dava açmasına imkan sağlayan bir yasa tasarısını imkana açmıştır. Ülkemizin itiraz, Obama'nın da veto ettiği tasarı sırasında iki ülke arasında soğuk rüzgarlar esmiştir. Ramazan ayında, İslam ülkeleri üzerinde oynanan oyunlara karşı uyanık, dinimizin buyruklarına da sadık ve bağlı olmak durumundayız.
ŞEHİT ÖĞRETMEN AYBÜKE YALÇIN
"Batman Kozluk'ta henüz hayatının baharında Şenay Aybüke Yalçın terörün hedefi olmuştur. Duvağı ile kırmızı yazması ile memleketi Çorum'da ebedi yolculuğuna uğurlanmıştır. Müzik notaları öksüz, sınıfı kimsesiz kalmıştır. Babası Sadık Yalçın ise tüm Türkiye'ye ders vermiştir. Acılı baba "5 bin yıl değil, 500 bin yıl daha buradayız. Allah'ın izni ile kimse bizleri yıldıramaz. Bu vatan Türktür, yarın da Türk. Ne Mutlu Türk'üm diyene" demiştir. Böyle bir babayı selamlamayalım da kime selam verelim."
BARZANİ REFERANDUM YAPACAKMIŞ....
Barzani bağımsızlık referandumu yapacakmış. Bunların hepsi fasafisodur. Fuzuli ve bayat laf enflasyonudur. Türkiye kapısının önünde kaçak bina dikmeye, çadır kurmaya kalkanları hiza getirmeye mecburdur. Erbil oradaysa Ankara burada. Türk milleti gerekirse yeniden tarih yapacak, bu tarihi kanıyla yazacaktır."