Batı Şeria'dan Kudüs'e geçmek, özellikle Ramazan ayında Mescid-i Aksa'da ibadet etmek isteyen Filistinliler için her zaman önemli bir yolculuk olmuştur. Ancak bu kutsal amaç, İsrail kontrolündeki geçiş noktalarında yaşanan zorluklar nedeniyle sık sık sekteye uğramaktadır. Filistinliler, Kudüs'ün kuzeyindeki Kalendiya kontrol noktası ile güneyindeki "300" isimli kontrol noktasında uzun kuyruklar oluşturarak, sabahın erken saatlerinden itibaren beklemeye başlıyorlar. Ancak, çeşitli nedenlerle birçoğunun şehre girişine izin verilmiyor.
İsrail, Batı Şeria'da yaşayan 50 yaş üstü kadınlar ve 55 yaş üstü erkeklerin, cuma günleri Mescid-i Aksa'da ibadet etmek üzere özel izin alarak işgal altındaki Doğu Kudüs'e girebileceklerini duyurmuştu. Ancak bu duyuruya rağmen, birçok Filistinli bu kriterlere uymasına rağmen geri çevriliyor.
Ramallah kentinden gelen 48 yaşındaki Ranya Ebu Safiye gibi Filistinliler, yaş sınırına uymadıkları için Kudüs'e giriş yapamamanın hayal kırıklığını yaşıyor. Ebu Safiye, "Kudüs şehrine girip ibadet etmek için her yıl Ramazan ayını bekliyoruz ama uygulanan kısıtlamalar nedeniyle engelleniyoruz. Biz sadece namaz kılmak için geldik. Hareket özgürlüğü nerede, ibadet özgürlüğü nerede?" diyerek tepkisini dile getiriyor.
Ebu Safiye, İsrail'in bu uygulamalarıyla "yeni bir gerçeklik dayatmak ve kontrol etmek amacıyla Mescid-i Aksa'yı ve Kudüs kentini Müslümanlardan boşaltmaya çalıştığını" vurguluyor. Bu durum, Filistinlilerin dini inançlarını serbestçe yaşama hakkının önemli bir engeli olarak görülüyor.
71 yaşındaki Sadık Feyl gibi yaşlı Filistinliler de benzer engellerle karşılaşıyorlar. Feyl, güvenlik bahanesiyle Kudüs'e girmesinin engellendiğini ve bu durumun kendisini derinden etkilediğini belirtiyor. "Bu yaşta benden izin belgesi isteniyor, kolaylık bunun neresinde? Bu, Filistinlilerin güvenlik bahanesiyle Mescid-i Aksa'ya girmesini engellemeye yönelik bir İsrail politikasıdır," diye ekliyor.
İsrail ordusunun ramazan ayı boyunca, geçerli bir manyetik (güvenlik) iznine sahip olmaları ve güvenlik durumlarının değerlendirilmesi şartıyla Batı Şeria'dan gelen Filistinlilere cuma günleri Kudüs’e giriş izni verileceğini açıklamasına rağmen, birçok Filistinli bu kriterlere uyduğu halde şehre giriş yapamıyor. Bu durum, özellikle Ramazan ayında, kutsal mekanlara erişimde yaşanan kısıtlamaların ve zorlukların bir göstergesi olarak ön plana çıkıyor.
Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya erişim, Filistinliler için sadece dini bir mesele olmanın ötesinde, milli bir kimlik ve toprakları üzerindeki hak iddiasının bir sembolüdür. İsrail'in uyguladığı kısıtlamalar, bu sembolik mekanlara erişimdeki engelleri daha da derinleştiriyor ve Filistinlilerin temel haklarına yönelik ciddi bir ihlal teşkil ediyor. Bu durum, bölgedeki uzun süreli çatışmanın karmaşık yapısını ve insan haklarına yönelik süregelen zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor.