Bu tehdit, olası bir saldırının Üçüncü Dünya Savaşı'nın patlak vermesine neden olabileceği uyarısıyla birleşti.
Ukrayna'daki çatışmalar ve ABD liderliğindeki Batı ittifakı ile Rusya arasındaki gerginliklerin arttığı bir ortamda, Lukaşenko, Belarus’un batısındaki askeri durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Minsk'te düzenlenen bir üniversite toplantısında konuşan Lukaşenko, "Eğer bize saldırırlarsa, nükleer silahları devreye sokacağız" dedi. Bu açıklama, Belarus'un güvenliğinin tehlikede olduğu durumlarda nükleer silahların kullanılabileceğini vurguladı.
Lukaşenko, Batı'nın saldırganlığının sadece Belarus’u değil, aynı zamanda Rusya’yı da tehdit ettiğini belirterek, "Bu tür bir durumda, Rusya da nükleer cephaneliğini kullanma hakkına sahip olacak. Bu da savaş demektir. Batı’nın böyle bir duruma hazır olmadığını düşünüyorum ama sınırlarımızda çizdiğimiz kırmızı çizgiler var. Eğer bunlara saldırılırsa, cevap anında verilecektir" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın Nükleer Stratejisi Gözler Önünde
Lukaşenko’nun bu açıklamaları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in nükleer caydırıcılık konusundaki son beyanatlarıyla paralellik gösteriyor. Putin, nükleer caydırıcılığın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Eğer nükleer güce sahip bir devlet, nükleer gücü olmayan bir devlete karşı saldırı düzenlerse, bu durumu ortak bir saldırı olarak değerlendireceğiz" şeklinde konuşmuştu.
Putin ayrıca, "Bizim için kritik bir tehdit oluşturan konvansiyonel silahlarla yapılan saldırılara karşı nükleer silah kullanma hakkımızı saklı tutuyoruz" diyerek, durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Bu bağlamda, Lukaşenko ve Putin’in açıklamaları, Beyaz Rusya’nın askeri hazırlıklarının artırıldığını ve olası bir saldırıya karşı kararlılık gösterildiğini ortaya koyuyor. Beyaz Rusya'nın nükleer silah kullanma konusundaki bu tehditleri, uluslararası ilişkilerdeki gerginliklerin artmasına neden olabilir.