Nafaka Süreli Olmalıdır. Evliliklerin kısa-uzun süreli, çocuklu-çocuksuz olarak gruplandırılması sureti ile Alt ve üst sınırlar öncelikle yasada belirlenmeli bu sınırlar içinde karar verilirken yaş, sağlık, iş gücü gibi kriterlere bakılarak üst sınırı geçmemek kaydıyla süre hakim takdirine bırakılmalıdır.
Dava açıldığı tarihten itibaren Çocuksuz boşanmalarda üst sınır 1 yıl, Çocuklu Boşanmalarda üst sınır 5 yıl olarak yasada belirtilmelidir.
Mevcut yasada SÜRESİZ nafakaya hükmedilirken, Erkeğin çalışmaması bile engel değilken Kadının Erkeğe nafaka ödemesi için TMK 144. Maddesi, Erkeğin Kadından nafaka talep etmesinde Kadının refah sınırı ve üstünde yaşam sürme şartı aramaktadır.
Kamuoyunda belirtilen, aslında Süresiz Nafaka süresiz değil söylemi tamamen yanıltıcıdır. Bu söyleme dayanak gösterilen TMK 176. Maddede Nafakanın İptal Koşulları belirtilmektedir. Bu maddeye göre Kadının evlenmesi ya da vefatı dışında Nafakanın iptali çok zor hatta imkânsızdır.
Nafakanın iptal edilmesi için kişinin gelirinde değişiklik olması maddesini hiçe sayan Yargıtay Kararı; "Asgari ücret, yoksulluğu ortadan kaldırmaz." maddesi Kadın lehine nafaka ödenmesinin son bulma ihtimalini ortadan kaldırmaktadır.
Yine Nafakanın iptal edilmesi için bir diğer seçenek olan; Kadının tekrar evlenmesi koşulu, Nafaka kesilmesin diye evlenmeyerek evlilik dışı yaşamı tetiklerken, özel hayata müdahale eden kişiye yönelik uygulanan cezalar, Erkeğin nafakayı iptali için hiç bir şartta yardımcı olmamakla beraber Nafakanın kalkması için de önünü tıkamaktadır.
Diğer seçenek olan Kadının haysiyetsiz hayat yaşamasının tespitinin boşandığı eş tarafından yapılarak mahkemeye delilleriyle sunulması şartı, kadın için son derece itibarsızlaştırıcı ve son derece sakıncalıdır.
Diğer öne sürülen ise "yasa çift taraflıdır" kadın da nafaka öder koşulu pratikte görülen vakalarla sadece göstermelik bir madde olarak kalmıştır. Ancak ilerleyen zamanda Erkekler de nafaka istemeye başlarsa bu yasadaki Süresiz ibaresinin kadın mağdurları da çoğalabilir.
Sorun kadın erkek değil İnsani boyutta ele alınmalıdır.
Nafakanın Süresiz olduğunun en önemli somut delili ise; "Nafaka Kişilerden birinin vefatı halinde otomatik olarak kalkar." ibaresidir. Bu madde Nafakanın Ölene dek sürebileceğinin en net kanıtıdır. Oysa Nafaka Süreli olursa ve Süre sonunda gerçek mağdur kadına Devlet tarafından fondan ödenecektir.
Sürekli okutulmayan kadın, yıllar boyu kocası tarafından çalıştırılmayan kadın örnekleri genelleyici biçimde öne sürülmekte, Yasanın yıllar boyu mağdur ettiği kısa süreli evlilik mağdurları , üniversite diplomasını sadece zengin koca bulmak için kullanarak duvara asan ve ömür boyu SGK gibi nafakayı geçin kaynağı yapan kadınlar göz ardı edilmektedir.
Okutulmamış kadınlara gelince bu toplumsal bir sorundur, Bu konunun muhatabı sadece boşandığı eş değil kadının ailesidir.
Yoksulluğa sadece kadınlar düşüyor gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır,
Yoksulluk genel sorundur. Cinsiyetti yoktur. Bir yoksulun geçiminin ömür boyu diğer yoksulun sırtına yüklenmesi tarihin hiç bir hukuk sisteminde yoktur.
Diğer öne sürülen madde olan " yasa çift taraflıdır" kadın da nafaka öder koşulu pratikte görülen vakalarla sadece göstermelik bir madde olarak kalmıştır. Ancak ilerleyen zamanda Erkekler de nafaka istemeye başlarsa bu yasadaki Süresiz ibaresinin kadın mağdurları da çoğalabilir.
Sorun kadın erkek değil İnsani boyutta ele alınmalıdır.
Bazı kişi ve derneklerin çarpıtmaya yönelik savunduğu Kadının mağduriyeti esas alınarak algı yaratılıp hiç bir destek ve çözüm önerisi sunmadan, Kadını güçsüz göstererek Erkek aleyhine maddi manevi baskı kurulmaya çalışılmaktadır.
Öne sürdükleri şiddet gören kadınların bundan sonra asla boşanamayacağı tezi ise son derece yanıltıcıdır. Şiddet yüzünden boşanan kadınlar bırakın kendine Nafaka istemeyi, eğer çocuk varsa çocuğuna dahi nafaka isteyemeyecek şekilde şiddet uygulayıcısı tarafından sindirilmiş, korkutulmuş gerçek mağdur kadınlardır. Maddi, manevi, hukuki bağı kalmamış kişileri ömür boyu boşayamayan asıl Süresiz Nafaka Yasasıdır
Ayrıca Yasanın Mağduru kadın ve çocuk kitlesi bu kadın dernekler tarafından yok sayılmaktadır. İkinci eşler bu yasa yüzünden ömür boyu eşinin nafaka borçlarıyla yaşamak zorunda bırakılmakta ve ömür boyu defalarca tekrarlanan hapis cezaları nedeniyle mağdur edilmektedirler. İkinci eşlerden başka hapse girmemesi için mağdurun nafaka borçlarını üstlenen Anneler ve kız kardeşler de bu mağduriyeti ömür boyu yaşamak zorunda bırakılmaktadırlar.
Bizler, Kadına yönelik istihdam çalışmaları yapılmasını, mesleki eğitim alınmasına yönelik destek verilmesini, aynı prensiple iş bulmaya yönelik pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Belirtilen destek paketi, Kadını yoksulluktan kurtarmakla beraber kişinin iş ve sosyal hayatında güçlü bir duruşa sahip olmasını sağlayacaktır.