Bir millet bir ülkenin gelecek yüzyıllarını kurtardı

ZİHNİ ÇAKIR

Dünden bu yana yazıyorum… Bu topraklar kanla kazanılarak emanet edildi bize; Fetullahın PİÇ’leri gibi yabancı istihbarat servislerinin yatak odalarında vaad edilmedi.

Karargah komutanından sıkıyönetim komutanlarına, el konulacak kamu kurumlarından buralarda görevlendirilecek işbirlikçilere kadar her şeyi düşünmüşlerdi. Kuracakları hükümetin üyelerini bile –ilerde açıklayacağımız- siyaset yosmalarıyla temellendirmişlerdi.

En alçak düşmanın bile kapısına yanaşmadığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne hava saldırısı düzenlemekten Milli İstihbarat Teşkilatı’nı kuşatmaya ve hatta Başkomutan’ın Devletin Başkanının dinlenmek için kaldığı Marmaris’deki otele saldırmayı bile planlamışlardı. Kalkıştıkları alçaklığın önüne canlarını siper edeceğinden şüphe duymadıkları Özel Harekat Polislerinin Gölbaşı’ndaki üssünü bile yerle bir edecek kadar soysuz planları vardı. Tek planlamadıkları, tek hesaba katmadıkları bu milletin demokrasiye ve özgürlüğü bağlılığıydı.

Millete doğrulttukları tank namlusunun önüne bu milletin kendini siper edeceğini hesaplamamışlardı. Hele tank paletlerinin önüne yatarak millet iradesine tecavüz girişimini akamete uğratacak bir refleksi hiç tahayyül edememişlerdi.

İhanet edenin vatanı olmaz diye boşuna demiyoruz. Yetiştikleri “hizmet” denilen ‘kültür’ ihanetle kodlandığından, vatanları da yoktu. Ekmeğini yiyip suyunu içtikleri bu topraklara, tepeden tırnağa her şeylerini borçlu oldukları bu millete ihanet ettiklerinde vatan mevhumundan ne kadar uzak oldukları bir kez daha ortaya çıktı.

Onları adeta Pavlov’un köpekleri gibi şartlandıran AĞLAK ŞARLATANIN kıble bellediği Tel Aviv ve secde ettiği Washington’a sınırsız “HİZMET” için bu millete namlu doğrultacak, bu milletin meclisine bomba yağdıracak, bu milletin polisini ve istihbaratçılarını helikopterden tarayacak kadar şerefsizleştiler.

Ve bunu nasıl bir günde yaptılar biliyor musunuz?

Ankara Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosu’nun “devletin silahlarını örgüt emelleri için kullanmaktan çekinmeyecek SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ” tespitinin yer aldığı iddianamenin mahkemeye teslim edildiği gün.

Şükür ki milletin feraseti, milletin demokrasi ve özgürlük aşkı, milletin iradesine sahip çıkışı bu alçaklığı, bu vatana ihanet eylemini akim bıraktı.

15 Temmuz 2016 Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi elbette tüm boyutları ile ele alınması gereken benzeri görülmemiş bir girişim.

Temelde millet iradesinin vücut bulduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve siyasi iktidarı AK Parti’yi hedef almış olsa da, darbecilerin harekat planlarında bu iki husus ön plana çıkmış olsa da aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı da bir darbe girişimiydi.

Bu nedenle de bu darbenin arkasındaki el bir yandan CIA’nın diğer yandan o elin kuklasına dönüşen NATO’nun elidir.

Bütün bunları ve daha fazla detayı önümüzdeki kısa süreçte buradan teker teker aktaracağım inşallah.

Bu vesileyle darbecilerin Ankara üzerinde uçakları uçurduğu anlarda yüreğinde zerre korku hmeden tank namlularına doğru yürüyen, paletlerin önüne bedenini siper eden darbecilere karşı benliğini siper eden siyasi parti fark etmeksizin omuz omuza yürüdüğüm, bu ülkenin gelecek yüzyıllarını kurtaran bu milletin müstesna evlatlarına minnetlerimi şükranlarımı sunuyorum.