Kıbrıs’ta Güney Kıbrıs Rum yönetiminin (GKRY) ara bölgede yaptığı ihlallere sessiz kalan Birleşmiş Milletler (BM), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) insani projesi olan Pile-Yiğitler Yolu yapımını engellemeye çalışıyor. BM, bu çifte standartlı tutumunu açıklamakta zorlanıyor.
GKRY’nin ara bölgedeki inşaat faaliyetleri
Kıbrıs’ta 1974 yılında yaşanan olayların ardından adanın kuzeyi ile güneyi arasında bir ara bölge oluşturuldu. Bu bölge, BM Barış Gücü’nün (BMBG) denetiminde bulunuyor.
Ancak GKRY, ara bölgede yasal olmayan bir şekilde inşaat çalışmaları, askeri tahkimatlar ve hatta bir üniversite kurma girişiminde bulundu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, bu faaliyetlerin bazılarının Türk tapulu arazilerden geçtiğini belirtti.
BM ya da BMBG, GKRY’nin bu ihlallerine karşı herhangi bir yaptırım uygulamadı veya kınama mesajı yayınlamadı. GKRY’nin son olarak 2021 yılında ara bölgede bir üniversite inşa etmeye başladığı ortaya çıktı .
KKTC’nin insani projesine engel
Öte yandan KKTC, ara bölgede Pile-Yiğitler Yolu adını verdiği bir proje başlattı. Bu proje, KKTC ile GKRY arasında kalan ve ulaşım sorunu yaşayan iki köyü birbirine bağlamayı amaçlıyor.
KKTC, bu projenin insani bir nitelik taşıdığını ve köylülerin hayatını kolaylaştıracağını ifade etti. Ancak BMBG, projeyi durdurmak için harekete geçti ve KKTC’ye baskı yaptı.
KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Berna Çelik Doğruyol, BMBG’nin bu tutumunu eleştirerek, “BMBG’nin görevi, iki tarafın eşitliği ilkesine uygun olarak barışçıl ortamın korunmasına katkı sağlamaktır. BMBG’nin KKTC’ye karşı takındığı tavır, bu görevle bağdaşmamaktadır” dedi .
BM’den tatmin edici yanıt yok
BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Florencia Soto Nino ise, AA muhabirinin konuyla ilgili sorusuna tatmin edici bir yanıt veremedi.
Nino, BM’nin ve BMBG’nin GKRY ile KKTC’nin eylemlerine neden farklı tepki verdiğini ve iki tarafa eşit davranma zorunluluğu olup olmadığını açıklayamadı.
Nino, sorunun BMBG’ye de yöneltilmesi gerektiğini söyledi ve dönüş yapacağını belirtti. Ancak BM Sözcüsü, e-posta yoluyla da sorunun iletilmesine rağmen henüz yanıt vermedi.
BM’nin Kıbrıs’ta Rum ve Türk taraflarına farklı muamele göstermesi, adadaki barış sürecine zarar veriyor. BM, bu çifte standartlı tutumunu nasıl savunacak?