Bu anket çok konuşulacak! AK Parti 48,8 CHP 25,25...

MAK Danışmanlık, Türkiye Geneli Sonbahar 2017 Siyasi Gündem araştırmasını yayınladı. 5 Ekim - 12 Ekim 2017 tarihleri arasında sonbahar 2017 siyasi gündem araştırması üst başlığı ile MAK DANIŞMANLIK tarafından 30 Büyükşehir ve 24 il, 158 ilçede 5400 kişi i

MAK Danışmanlık tarafından yapılan bu çalışmada toplumun sosyo-kültürel ortalamasına uygun doğru ve yeterli denek belirleme Olasılıklı Örnekleme  bu deneklere bağlı olarak verilerin çoklu analizler için soruların ölçümlenmesinde LİKERT METODU kullanılmıştır. Saha çalışmasında %1.3 yanılma / hata payı ile değerlendirme yapılmıştır.

Araştırmada deneklerin belirlenmesinde % 52.5 erkek, % 47.5 kadın olmak üzere cinsiyet dengesi oluşturulmaya çalışılmıştır.


Özet raporu

MAK DANIŞMANLIK olarak her ay yaptığımız saha araştırmalarında sürekli sorduğumuz "Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusuna verilen yanıtlar; kararsızlar matematiksel dağıtılmaksızın Ak Parti 41.5,  CHP 21.5,  MHP 7.5,  HDP 7, Akşener'in kuracağı parti 4,5, diğerleri başlığı altıda diğer parti ve bağımsız adayların ise 3 de kaldığını göstermektedir.  Bu tablo İktidar partisi için tek başına iktidar konusunda bir sıkıntının habercisidir.

Kararsızlar dağılmaksızın ortaya çıkan bu sonuçlar içinde TBMM de temsil olunan her siyasi partide belli bir oy kaybının varlığı dikkat çekerken; bu tabloda Meral Akşener'in kuracağı partiye oy vereceğim diyen % 4,5  luk bir seçmen kitlesinin varlığı dikkat çekmektedir. Bu durum özellikle başta MHP olmak üzere Ak Parti ve CHP den de bu yeni oluşuma ilgi duyan bir seçmen kitlesinin varlığını göstermektedir. Akşener'in partisine olan ilgi toplumsal bekle gör anlayışıyla da okunabilir. Bu siyasi oluşumun ortaya koyacağı kadro, vizyon vb. şartlar hem yukarı doğru hem de aşağı doğru bir gelişim trendine neden olabilir.

 

 "Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusuna verilen yanıtlar; kararsızların matematiksel dağıtılmasından sonra Ak Parti 48,8,  CHP 25.25,  MHP 8.85,  HDP 8.22 ,  Meral Akşener'in kurmakta olduğu parti 5,3 diğerleri başlığı altıda 3.58 lik bir tablo oluşmaktadır.  

 Kararsızların matematiksel yüzde ile doğru orantılı bu paylaşımı matematiksel bir fikir oluştursa bile sosyolojik anlamda doğru sonuçlar içermeyebilir. Zira seçmen içinde "ilk kez oy kullanacak seçmen dışındaki kitle" oy verdiği parti iktidar partisi ise özellikle bunu net ifade eder ve genel olarak partisinin arkasında durur. Kararsız yada Görüş Yok diyen kitle genelde muhalif seçmen kitlesidir. Bu surumda dikkate alınması gereken sayısal veriler kararsızlar dağılmadan ortaya çıkan seçmen tablosudur.

Ülkemizde yanlış bir algı ile sürekli sağ partilerin alternatifi sol partiler şeklinde ifade edilmektedir. Halbuki sağ sol seçmen geçirgenliği sağ sağ yada sol sol arasındaki geçirgenliğe göre çok zayıftır. Özellikle Ak Parti'ye alternatif olabilecek sağ bir partinin ciddi kırılmaları getirebileceği, hatta solun ulusalcı kanadını da hareketlendiren bir cazibe merkezi olabileceği dikkate alınmalıdır. 

Bu değerlendirme ile "1 Kasım Seçimleri oy verme oranları üzerinden, seçmenin "1 Kasım seçimlerinde oy vermiş olduğu parti yerine önümüzdeki seçimde farklı bir partiye oy verip veremeyeceğini değerlendirmeye çalıştık."

Bu tabloya göre;

1 Kasım'da Ak Partiye oy veren % 49,5 lik toplam seçmenin 2 puanlık kısmı Meral Akşener'e, 5 puanlık kısmı başka bir partiye(ki bu başka parti içinde Meral Akşener de var), 2 puanlık kısmı ise oy kullanmayabilirim diyor.

1 Kasım'da seçimlerinde CHP ye oy veren % 25 lik toplam seçmenin 3 puanlık kısmı Meral Akşener'e, 2 puanlık kısmı başka bir partiye(ki bu başka parti içinde Meral Akşener de var), 1 puanlık kısmı ise oy kullanmayabilirim diyor.

1 Kasım'da seçimlerinde MHP ye oy veren % 12 lik toplam seçmenin 5 puanlık kısmı Meral Akşener'e oy verebilirim, 1 puanlık kısmı başka bir partiye(ki bu başka parti içinde Meral Akşener de var), 0,5 puanlık kısmı ise oy kullanmayabilirim diyor.

1 Kasım'da seçimlerinde HDP ye oy veren % 11 lik toplam seçmenin Meral Akşener'e oy verebilirim diyenler yüzdelik kayda alınmayacak kadar az, 2 puanlık kısmı başka bir partiye, 2 puanlık kısmı ise oy kullanmayabilirim diyor.

1 Kasım'da seçimlerinde TBMM de temsil olunan partilerin dışındaki % 2,5 luk toplam seçmenin 0,5 puanlık kısmı Meral Akşener'e, 0,5 puanlık kısmı başka bir partiye oy verebilirim derken, oy kullanmayabilirim diyenlerin oranı yüzdelik kıymete haiz olacak kadar değil.

Kurulduğu günden bugüne girdiği her seçimde, en yakın rakibinin 2 katı kadar oy alan bir parti olan Ak Parti'den 2 Kasım 2002 seçimlerinden bugüne kadar her seçimde belediye meclisi, il genel meclisi, teşkilatlarda yöneticilikler ve tüm aday adaylıkları üzerinden yapılan bir matematiksel sayım TBMM de temsil olunmasa da hatırı sayılır bazı partilerin aldığı toplam oy oranının 2 katı kadar olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Kaldı ki şu an aktif üye sayısı 10 milyonu aşmış bir partiden bahsediyoruz.

Yukarıdaki tablo muhtemelen çoklu partili demokrasilerde bir rekordur. Ancak bu rekor; bu seçmen oranının yarısına yakın bir bölümünün yıllar içinde küstürüldüğü, kızdırıldığı ve kırıldığı böylece oy verdiği partiden koptuğunu göstermesi bakımından da ibretliktir.  

 

Ülkemizin en temel sorunlarının sıralanmasında ilk sırada Dış Tehditler ve Sınır Ötesi Operasyon konusu bu çalışmanın yapıldığı günlerde yaşanan ABD gerginliği ve Kuzey Iraktaki referandum bu sonucun çıkmasında etkili olmuş görülmektedir.

Ekonomik Konular, İşsizlik, Adalet, Terör, Eğitim, Ahlaki ve Ailevi Sorunlar toplumun sorunlar sıralamasında önemli yer tutan diğer başlıklar

Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası vatandaşta ABD ye güven çok azalmıştır. Zira bu ülkenin, ülkemizin bekasına kastettiği yönünde genel bir kanaat oluşmuş durumdadır.

Asıl vahim olanı ABD nin bu sürecin sonrasında bu tür araştırma sonuçlarını ve daha da önemlisi ülkenin başkomutanı ve Cumhurbaşkanı ile Başbakanının pek çok kere ifadesine rağmen bu bozulan ilişkileri düzeltme konusunda samimi bir gayretini de göremiyoruz.

Türk toplumu; Barzani'nin referandumunda asıl hedefin Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saldırı olduğuna inanmaktadır.  Kaldı ki Musul ve Kerkük gibi garantör olduğumuz şehirlerin ötesinde bu coğrafya gönül coğrafyamızdır. Birilerinin oldu bitti ile küçük İsrailler inşaa etmesine kesinlikle izin verilemez.

Özellikle İsrail'in bu sürece verdiği destek bölge ile ilgili "vaad edilmiş topraklar" hayali kuran İsrail'in menfaatlerine hizmet etmesi bakımından ibretliktir.

Türk milleti farklı politik tercihleri de olsa konu milli konular olduğunda örnek bir dayanışma ve ortak akılda buluşan nadir milletlerdendir.

Milletimizin, özellikle Türk ordusunun sınır ötesi operasyonlarına verdiği destek asker millet tabirini bir kez daha gözler önüne seren bir sonuçtur.

 

Türk toplumu kendi duygularına tercüman olan MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Barzani yönetimine karşı söylediği 82 Kerkük, 83 Musul söylemini çok beğenmiş görünmektedir.

Partisinin oy oranın kat be kat üstünde bir toplumsal karşılığı olan bu ifade vatandaşın devlet adamı tavrına desteğini göstermesi bakımından önemlidir.

2019 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik yaklaşık 1,5 yıl öncesinden ortaya çıkan sonuç; seçimin ilk turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan lehine sonuçlanacağını gösterse de; bu önemli sürecin özellikle iktidar mensuplarınca dikkatle takip edilmesi, rehavete kapılmadan sıkı tutulması gereken bir süreç olduğu anlaşılmaktadır.

1 hafta sonra kamuoyuyla paylaşacağımız ve halen saha çalışmaları devam eden İSTANBUL ve ANKARA ya özel çalışmamızda, bu konuyu ülke nüfusunun en yoğun olduğu bu iki şehirde, (Türkiye Geneli araştırmamızda geleneksel ölçütümüz olan on binde bir oranın çok üstünde,  seçmen sayısının çok daha yüksek bir oranıyla) yaptığımız araştırmayla daha ayrıntılı inceleyeceğiz. O araştırmanın sonuçları bize yerel seçimlerin bu iki şehirdeki akıbeti içinde bir ön sonuç verecektir.

Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı konusu şimdiden gündemin ilk sırasına oturan konulardan biri.

Bu noktada muhalefet kim cumhurbaşkanı olsunu daha çok Recep Tayyip Erdoğan karşısında kimin şansı var? Ya da kim muhalefetin adayı olurda seçim ikinci tura kalır arayışında...

İşte bu noktada Adalet Yürüyüşü ile son referandumda hayır cephesinin lokomotif lideri olmuş Kemal Kılıçdaroğlu ilk sırada çıkarken Meral Akşener ikinci sırada çıkmaktadır.

Kılıçdaroğlu için son referandum referans olurken, Meral Akşener için sağı bölebilir diye destek verildiği görülmektedir.

Kurulduğu yılın ertesinde iktidar olan ve sonrasında girdiği her seçimde uzak ara birinci olan en yakın rakibinin 2 katı oy alan Ak Parti'nin bu toplumsal karşılığının nedeni şüphesiz hizmetleridir. Bu hizmetlere vatandaş teveccühü oy olarak yansımaktadır.

Ulaşım, sağlık başta olmak üzere başta 15 Temmuz da olmak üzere her türlü terör örgütüne karşı verilen mücadele büyük destek görmektedir. Şüphesiz sosyal projeler, savunma sanayine ve enerji sektörü başta olmak üzere yapılan yatırımlar da vatandaşın takdir ettiği çalışmalardır.

Toplumsal başarı kadar toplumun beklentilerini karşılamayan eksikliklerde vardır. Belki bunda artırılmış toplumsal beklentinin de etkisi olabilir. Ancak, bu eksiklikleri, en azından toplumsal algı olarak halkın başarısız alanları görüp bu alanlara yönelmek iktidar partisi için faydalı olabilir.

İktidarın uzun süre yeterince değerlendiremediği bu alanları özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görmekte ve bu alanlardaki partisinin eksikliklerini cesur bir öz eleştiri ile ifade etmektedir.

Elbette aslolan muhalefetinde yapıcı eleştirilerle katkı sağlaması gereken bu alanlar toplumun birleştirici toplumsal değerleridir. Toplumda yaşanan milli, manevi, ahlaki değerler erozyonunun altında da bu sorunlu alanlar olduğu anlaşılmaktadır.

GENEL DEĞERLENDİRME

Bu çalışma 5 EKİM  -  12 EKİM 2017  tarihleri arasında SONBAHAR 2017 SİYASİ  GÜNDEM  ARAŞTIRMASI  üst başlığı  ile MAK DANIŞMANLIK tarafından 30 BÜYÜKŞEHİR ve (AĞRI, AKSARAY, ARTVİN, BAYBURT, BİTLİS, BOLU, DÜZCE, ELAZIĞ, GİRESUN, GÜMÜŞHANE, KARAMAN, KARABÜK, SİİRT, KARS, KASTAMONU, KIRIKKALE, KIRKLARELİ, BATMAN, KÜTAHYA, NEVŞEHİR, OSMANİYE, SİNOP, YOZGAT, UŞAK) 24  il, 158  ilçe de 5400 kişi ile YÜZYÜZE görüşmelerle yapılmıştır.

Araştırmanın; finansmanını MAK Araştırma Değerlendirme Danışmanlık A.Ş. karşılamış olup; Araştırmanın analiz ve değerlendirme çalışmalarını MAK Araştırma Değerlendirme Danışmanlık A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren ARGEDER DÜŞÜNCE ENSTİTÜSÜ hazırlamıştır.

MAK Danışmanlık olarak yaptırttığımız bu çalışmada toplumun sosyo-kültürel ortalamasına uygun doğru ve yeterli denek belirleme Olasılıklı Örnekleme  bu deneklere bağlı olarak verilerin çoklu analizler için soruların ölçümlenmesinde LİKERT METODU kullanılmıştır. Saha çalışmasında %1.3 yanılma / hata payı ile değerlendirme yapılmıştır.

Araştırmada deneklerin belirlenmesinde % 52.5 erkek, % 47.5 kadın olmak üzere cinsiyet dengesi oluşturulmaya çalışılmıştır.

1. YARIN SEÇİM OLSA OYUNUZU HANGİ PARTİYE VERİRSİNİZ?

MAK DANIŞMANLIK olarak her ay yaptığımız saha araştırmalarında sürekli sorduğumuz "Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusuna verilen yanıtlar; kararsızlar matematiksel dağıtılmaksızın Ak Parti 41.5,  CHP 21.5,  MHP 7.5,  HDP 7, Akşener'in kuracağı parti 4,5, diğerleri başlığı altıda diğer parti ve bağımsız adayların ise 3 de kaldığını göstermektedir.  Bu tablo İktidar partisi için tek başına iktidar konusunda bir sıkıntının habercisidir.

Kararsızlar dağılmaksızın ortaya çıkan bu sonuçlar içinde TBMM de temsil olunan her siyasi partide belli bir oy kaybının varlığı dikkat çekerken; bu tabloda Meral Akşener'in kuracağı partiye oy vereceğim diyen % 4,5  luk bir seçmen kitlesinin varlığı dikkat çekmektedir. Bu durum özellikle başta MHP olmak üzere Ak Parti ve CHP den de bu yeni oluşuma ilgi duyan bir seçmen kitlesinin varlığını göstermektedir. Akşener'in partisine olan ilgi toplumsal bekle gör anlayışıyla da okunabilir. Bu siyasi oluşumun ortaya koyacağı kadro, vizyon vb. şartlar hem yukarı doğru hem de aşağı doğru bir gelişim trendine neden olabilir.

"Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusuna verilen yanıtlar; kararsızların matematiksel dağıtılmasından sonra Ak Parti 48,8,  CHP 25.25,  MHP 8.85,  HDP 8.22 ,  Meral Akşener'in kurmakta olduğu parti 5,3 diğerleri başlığı altıda 3.58 lik bir tablo oluşmaktadır. 

Kararsızların matematiksel yüzde ile doğru orantılı bu paylaşımı matematiksel bir fikir oluştursa bile sosyolojik anlamda doğru sonuçlar içermeyebilir. Zira seçmen içinde "ilk kez oy kullanacak seçmen dışındaki kitle" oy verdiği parti iktidar partisi ise özellikle bunu net ifade eder ve genel olarak partisinin arkasında durur. Kararsız yada Görüş Yok diyen kitle genelde muhalif seçmen kitlesidir. Bu surumda dikkate alınması gereken sayısal veriler kararsızlar dağılmadan ortaya çıkan seçmen tablosudur.

Ülkemizde yanlış bir algı ile sürekli sağ partilerin alternatifi sol partiler şeklinde ifade edilmektedir. Halbuki sağ sol seçmen geçirgenliği sağ sağ yada sol sol arasındaki geçirgenliğe göre çok zayıftır. Özellikle Ak Parti'ye alternatif olabilecek sağ bir partinin ciddi kırılmaları getirebileceği, hatta solun ulusalcı kanadını da hareketlendiren bir cazibe merkezi olabileceği dikkate alınmalıdır. 

2. Farklı bir tablo ile "1 Kasım Seçimleri oy verme oranları üzerinden, seçmenin "1 Kasım seçimlerinde oy vermiş olduğu parti yerine önümüzdeki seçimde farklı bir partiye oy verip veremeyeceğini değerlendirmeye çalıştık."

Bu tabloya göre;

 1 Kasım'da Ak Partiye oy veren % 49,5 lik toplam seçmenin 2 puanlık kısmı Meral Akşener'e, 5 puanlık kısmı başka bir partiye(ki bu başka parti içinde Meral Akşener de var), 2 puanlık kısmı ise oy kullanmayabilirim diyor.

1 Kasım'da seçimlerinde CHP ye oy veren % 25 lik toplam seçmenin 3 puanlık kısmı Meral Akşener'e, 2 puanlık kısmı başka bir partiye(ki bu başka parti içinde Meral Akşener de var), 1 puanlık kısmı ise oy kullanmayabilirim diyor.

1 Kasım'da seçimlerinde MHP ye oy veren % 12 lik toplam seçmenin 5 puanlık kısmı Meral Akşener'e oy verebilirim, 1 puanlık kısmı başka bir partiye(ki bu başka parti içinde Meral Akşener de var), 0,5 puanlık kısmı ise oy kullanmayabilirim diyor.

1 Kasım'da seçimlerinde HDP ye oy veren % 11 lik toplam seçmenin Meral Akşener'e oy verebilirim diyenler yüzdelik kayda alınmayacak kadar az, 2 puanlık kısmı başka bir partiye, 2 puanlık kısmı ise oy kullanmayabilirim diyor.

1 Kasım'da seçimlerinde TBMM de temsil olunan partilerin dışındaki % 2,5 luk toplam seçmenin 0,5 puanlık kısmı Meral Akşener'e, 0,5 puanlık kısmı başka bir partiye oy verebilirim derken, oy kullanmayabilirim diyenlerin oranı yüzdelik kıymete haiz olacak kadar değil.

3. 2002 DEN BU YANA HER HANGİ BİR SEÇİMDE AK PARTİ'YE OY VERDİNİZ Mİ?

Kurulduğu günden bugüne girdiği her seçimde, en yakın rakibinin 2 katı kadar oy alan bir parti olan Ak Parti'den 2 Kasım 2002 seçimlerinden bugüne kadar her seçimde belediye meclisi, il genel meclisi, teşkilatlarda yöneticilikler ve tüm aday adaylıkları üzerinden yapılan bir matematiksel sayım TBMM de temsil olunmasa da hatırı sayılır bazı partilerin aldığı toplam oy oranının 2 katı kadar olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Kaldı ki şu an aktif üye sayısı 10 milyonu aşmış bir partiden bahsediyoruz.

Yukarıdaki tablo muhtemelen çoklu partili demokrasilerde bir rekordur. Ancak bu rekor; bu seçmen oranının yarısına yakın bir bölümünün yıllar içinde küstürüldüğü, kızdırıldığı ve kırıldığı böylece oy verdiği partiden koptuğunu göstermesi bakımından da ibretliktir. 

4.SİZE GÖRE ÜLKEMİZİN ŞU AN İÇİN EN ÖNEMLİ SORUNU NEDİR?

Ülkemizin en temel sorunlarının sıralanmasında ilk sırada Dış Tehditler ve Sınır Ötesi Operasyon konusu bu çalışmanın yapıldığı günlerde yaşanan ABD gerginliği ve Kuzey Iraktaki referandum bu sonucun çıkmasında etkili olmuş görülmektedir.

Ekonomik Konular, İşsizlik, Adalet, Terör, Eğitim, Ahlaki ve Ailevi Sorunlar toplumun sorunlar sıralamasında önemli yer tutan diğer başlıklar.

5. ABD NİN TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK MÜTTEFİK / DOST BİR ÜLKE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası vatandaşta ABD ye güven çok azalmıştır. Zira bu ülkenin, ülkemizin bekasına kastettiği yönünde genel bir kanaat oluşmuş durumdadır.

Asıl vahim olanı ABD nin bu sürecin sonrasında bu tür araştırma sonuçlarını ve daha da önemlisi ülkenin başkomutanı ve Cumhurbaşkanı ile Başbakanının pek çok kere ifadesine rağmen bu bozulan ilişkileri düzeltme konusunda samimi bir gayretini de göremiyoruz.

6. KUZEY  IRAK'TA YAPILAN REFERANDUMUN TÜRKİYE İÇİN BİR TEHDİT OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

Türk toplumu; Barzani'nin referandumunda asıl hedefin Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saldırı olduğuna inanmaktadır.  Kaldı ki Musul ve Kerkük gibi garantör olduğumuz şehirlerin ötesinde bu coğrafya gönül coğrafyamızdır. Birilerinin oldu bitti ile küçük İsrailler inşaa etmesine kesinlikle izin verilemez.

Özellikle İsrail'in bu sürece verdiği destek bölge ile ilgili "vaad edilmiş topraklar" hayali kuran İsrail'in menfaatlerine hizmet etmesi bakımından ibretliktir.

7. Türk Ordusu'nun sınır ötesi operasyonlarını destekliyor musunuz?

Türk milleti farklı politik tercihleri de olsa konu milli konular olduğunda örnek bir dayanışma ve ortak akılda buluşan nadir milletlerdendir.

Milletimizin, özellikle Türk ordusunun sınır ötesi operasyonlarına verdiği destek asker millet tabirini bir kez daha gözler önüne seren bir sonuçtur.

8. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Barzani Yönetimine Karşı Söylediği 82 KERKÜK 83 MUSUL Çıkışını Doğru Buluyor musunuz?

Türk toplumu kendi duygularına tercüman olan MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Barzani yönetimine karşı söylediği 82 Kerkük, 83 Musul söylemini çok beğenmiş görünmektedir.

Partisinin oy oranın kat be kat üstünde bir toplumsal karşılığı olan bu ifade vatandaşın devlet adamı tavrına desteğini göstermesi bakımından önemlidir.

9. 2019 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN ADAY OLSA DESTEKLER MİSİNİZ?

2019 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik yaklaşık 1,5 yıl öncesinden ortaya çıkan sonuç; seçimin ilk turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan lehine sonuçlanacağını gösterse de; bu önemli sürecin özellikle iktidar mensuplarınca dikkatle takip edilmesi, rehavete kapılmadan sıkı tutulması gereken bir süreç olduğu anlaşılmaktadır.

1 hafta sonra kamuoyuyla paylaşacağımız ve halen saha çalışmaları devam eden İSTANBUL ve ANKARA ya özel çalışmamızda, bu konuyu ülke nüfusunun en yoğun olduğu bu iki şehirde, (Türkiye Geneli araştırmamızda geleneksel ölçütümüz olan on binde bir oranın çok üstünde,  seçmen sayısının çok daha yüksek bir oranıyla) yaptığımız araştırmayla daha ayrıntılı inceleyeceğiz. O araştırmanın sonuçları bize yerel seçimlerin bu iki şehirdeki akıbeti içinde bir ön sonuç verecektir.

10.Size göre Muhalefetin CUMHURBAŞKANI ADAYI kim olmalıdır?

Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı konusu şimdiden gündemin ilk sırasına oturan konulardan biri.

Bu noktada muhalefet kim cumhurbaşkanı olsunu daha çok Recep Tayyip Erdoğan karşısında kimin şansı var? Ya da kim muhalefetin adayı olurda seçim ikinci tura kalır arayışında...

İşte bu noktada Adalet Yürüyüşü ile son referandumda hayır cephesinin lokomotif lideri olmuş Kemal Kılıçdaroğlu ilk sırada çıkarken Meral Akşener ikinci sırada çıkmaktadır.

Kılıçdaroğlu için son referandum referans olurken, Meral Akşener için sağı bölebilir diye destek verildiği görülmektedir.

11.GERİYE DÖNÜP BAKTIĞINIZDA SİZE GÖRE AK PARTİ HÜKÜMETLERİNİN EN BAŞARILI OLDUĞU ALANLAR HANGİLERİDİR?

Kurulduğu yılın ertesinde iktidar olan ve sonrasında girdiği her seçimde uzak ara birinci olan en yakın rakibinin 2 katı oy alan Ak Parti'nin bu toplumsal karşılığının nedeni şüphesiz hizmetleridir. Bu hizmetlere vatandaş teveccühü oy olarak yansımaktadır.

Ulaşım, sağlık başta olmak üzere başta 15 Temmuz da olmak üzere her türlü terör örgütüne karşı verilen mücadele büyük destek görmektedir. Şüphesiz sosyal projeler, savunma sanayine ve enerji sektörü başta olmak üzere yapılan yatırımlar da vatandaşın takdir ettiği çalışmalardır.

12. GERİYE DÖNÜP BAKTIĞINIZDA SİZE GÖRE AK PARTİ HÜKÜMETLERİNİN EN BAŞARISIZ OLDUĞU ALANLAR HANGİLERİDİR?

Toplumsal başarı kadar toplumun beklentilerini karşılamayan eksikliklerde vardır. Belki bunda artırılmış toplumsal beklentinin de etkisi olabilir. Ancak, bu eksiklikleri, en azından toplumsal algı olarak halkın başarısız alanları görüp bu alanlara yönelmek iktidar partisi için faydalı olabilir.

İktidarın uzun süre yeterince değerlendiremediği bu alanları özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görmekte ve bu alanlardaki partisinin eksikliklerini cesur bir öz eleştiri ile ifade etmektedir.

Elbette aslolan muhalefetinde yapıcı eleştirilerle katkı sağlaması gereken bu alanlar toplumun birleştirici toplumsal değerleridir. Toplumda yaşanan milli, manevi, ahlaki değerler erozyonunun altında da bu sorunlu alanlar olduğu anlaşılmaktadır.

Özel Haber Haberleri