Düzce Valiliği tarafından düzenlenen okur-yazar buluşması etkinliği Düzce Belediye Kültür Merkezinde sürüyor. Bu kapsamda kente gelen iç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Düzcelilere önemli bilgiler aktardı.
“Modern tıp diye bir şey yok”
Prof. Dr. Karatay, dünyada teknolojinin çok ilerlediğini ama tıbbın ilerlemediğine işaret ederek “Modern tıp diye bir şey yok. Tıp ilerlemedi, teknoloji ilerledi. Her türlü teknoloji ilerledikçe de hastalıklar arttı. O halde bütün gelişmiş ülkeler, devlet ve hükümetler sağlık kara deliklerini kapatmak için halk sağlığı, hastalanmama üzerinde artık yatırımlar yapmaya başladı. Bizde eski hekim olarak böyle eğitilmiştik. Ben onları anlatıyorum. Yani benim anlattığım yeni bir şey değil. Yeni yetişmiş hekimlerin ilk duyduğu zaman şok geçirdiği şeyler çocukluğumuzdan beri yememiz, içmemiz, büyümemiz. Çocukluktan beri 50 yıl önceki hekimlik. Şimdi gösterildi ki istikbalimiz yani geleceğimiz bağırsaklarımızda. Bağırsaklarımız çok önemli bir organ” dedi.
“3 beyazdan uzak durun”
Canan Karatay, 3 rafine beyazın bağırsaklarımız içerisinde bulunan dost hücreleri yok ettiğini belirterek “Hangi 3 beyaz. Rafine olmuş yani fabrikaya girmiş çıkmış beyaz şeker, fabrikaya girmiş, çıkmış rafine olmuş unlar. Rafine olmuş tuzlar. Bu yeni bir şey değil eskiden beri biliniyor. Oxford Profesörünün kitabı. 46 seneden beri biliniyor. Beyaz, saf ve öldürücü. Şeker alışkanlığınıza tekme atın. Yani şeker alışkanlığınızı bırakın, çöpe atın demek istiyorum. Özellikle mısır şurubu şekerinin insan vücudunda, insan vücudunun her hücresi için beyaz şekerden 7 kat daha tehlikeli, daha zehir ve daha toksit olduğunu göstermiştir. Mısır şurubu şekeri bağırsaklardaki dost bakterileri öldürerek kronik infermasyon dediğimiz her hücrede kronik yangınları başlatmaktadır. Yediğimiz her şeker, içtiğimiz her gazlı, şekerli içecek. Her türlü rafine olmuş unlar. Şekerli içecekler. Şeker hastası olalım olmayalım kan şekerini yükseltir” ifadelerini kullandı.
“Yağdan bizi senelerce korkuttular”
“Doğada 30 türlü yağ vardır” diyen Karatay konuşmasına şöyle devam etti: “Yağdan bizi senelerce korkuttular. Aman yağ yemeyin kalp krizi geçirirsiniz dediler. Doğada hayatta kalabilmemiz için bizim, hayvanların ve bitkilerin de 30 türlü yağ vardır. Bu yağların bizim ve hayvanların vücuduna girmesi lazımdır. Hastalık yapan 2 türlü yağdır. Birisi trigliseritlerdir. Şekerlere ve unlara bağlıdırlar. Biri de trans yağlardır. Trans yağlar bozuk yağlardır. Fabrikada üretilen her üründe bulunan yağlardır. Margarin ve kızartmalarda bulunan yağlardır. Bunlardan uzak durursak sağlığımızı koruruz, hasta olmuşsak da yavaş yavaş iyileşiriz. O halde her türlü şekerler, lezzetli ben bir şey demiyorum. Ama vücuda girdiği zaman vücut onu şeker olarak algılıyor. Ne yerseniz yiyin. Gaziantep baklavası olsun, Hatay künefesi olsun ağzımıza aldığımızdan itibaren kan şekerimizi yükseltir. Vücut onu şeker olarak görür. Damak tadı ve beyindeki memnuniyete aldırmaz vücut. Kendini korumak mecburiyetindedir. İnsülin salgılar. Her türlü rafine olmuş unlar, şekerler, tüm şekerli gazlı içecekler, taze ve hazır sıkılmış meyve suları bunlarda şekerdir. Suni tatlandırıcılar. Pirinç pilavı, erkek vatandaşlarımızın çok sevdiği. Pirinçsiz yapamazlar. Ekmekleri bile pirinçle yiyen vatandaşlarımız. Patates, patates kızartması, makarna gençlerimize çok verilen enerji içecekleri çok tehlikelidir. Neden? Çünkü hepsi insülinimizi yükseltir ve zıplatır.”
“Et alamıyorsanız kemik alın”
Kemiğin düşük ısıda pişirilmesi gerektiğini ifade eden Karatay, “Kemik suyu, bana diyorlar ki et diyorsun alamıyoruz. Kemik alın kardeşim. Kemiği her türlü kemiği düşük ısıda pişirip, haşlayıp rahatlıkla her sabah tüketilebilir. Gençlerimizin, çocuklarımızın enerji kaynağıdır. Beyinleri gelişir. Kafaları gelişir ve imtihanlarına daha iyi çalışırlar” şeklinde konuştu.
“Kurtlu elma yiyin”
“Tarım zehri ile yıkanmamış olanlar en sağlıklıdır” diyen Karatay, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Dağ elması yiyebilirsiniz, alıç yiyebilirsiniz. Onlardan yapılan turşuları da yiyebilirsiniz. En sağlıklı yiyeceklerdir diyorum. Kurtlu elma yiyin diyorum. Ama elmayı ısırdığınız zaman kurdun yarısını elmada görmeyin diyorum.”
Konuşmanın ardından Düzce Valisi Dr. Zülkif Dağlı panele katılan Prof. Dr. Canan Karatay’a plaket ve çiçek vererek teşekkür etti.