CHP içtüzük çalışmalarına katılmayacak

CHP Sözcüsü Tezcan, TBMM Başkanı Kahraman'ın çağrısı doğrultusunda yapılacak Meclis İçtüzüğü değişikliği çalışmalarına yönelik toplantıya katılmayacaklarını belirtti.

CHP MYK, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

  • TBMM Başkanı Kahraman'dan içtüzük çağrısı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın çağrısı doğrultusunda yarın yapılacak Meclis İçtüzüğü değişikliği çalışmalarına yönelik toplantıya katılmayacağını bildirdi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.

Parti Sözcüsü Tezcan, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, Van'da bir askerin şehit olduğunu belirterek, şehit askere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. 

 

İran'da bir terör saldırısı gerçekleştiğini hatırlatan Tezcan, CHP olarak saldırıyı kınadıklarını bildirdi. 

 

İran halkına başsağlığı dileyen Tezcan, "Dünyanın her yerinde teröre karşı mücadele, ortak bir görev olmalı." dedi. 

 

TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın, Meclis İçtüzüğü değişikliği çalışmaları kapsamında, Mecliste grubu bulunan dört siyasi partinin grup başkanlarına yaptığı toplantı çağrısını hatırlatan Bülent Tezcan, konunun MYK'da görüşüldüğünü söyledi. 

 

"Sayın Genel Başkanımız bu toplantıya katılmayacak" diyen Tezcan, şöyle konuştu:

 

"Bu soruna siyasi teamüller çerçevesinde bakmayı, aynı zamanda mühürsüz seçimin gayrimeşru sonuçları ekseninde ele almayı uygun görüyoruz. Sayın Meclis Başkanının çağrısı mevzuata uygundur ama teamüle aykırıdır. Çağırdığı grup başkanları içerisinde Sayın Başbakan Binali Yıldırım partisinin lideri değildir, diğer grup başkanları partilerinin lideridir. Liderler toplantısı, liderler arasında yapılır. Her ne kadar mevzuata uygun bir biçimde 'grup başkanlarını çağırıyorum' dese de yazı niteliği itibarıyla bu bir liderler toplantısı şeklindedir ve eşitler arasında yapılması gereken bir toplantıdır. Eğer bu konuda mutlaka bir toplantı yapılacaksa liderlerin dışında Grup Başkanvekilleri ile bu toplantıları yapabilmesi pekala mümkündür. Bu çerçevede eşit olmayanların, partisinin lideri olmayanlarla partisinin lideri olanların birlikte böyle bir toplantıda bulunmasını anlamlı bulmuyoruz."

 

Ayrıca yapılacak liderler toplantısının konusunun da başka olması gerektiğini düşündüklerini aktaran Tezcan, Türkiye'nin olağanüstü hal (OHAL) şartları altında demokrasisi yok olmuş bir ülke olduğunu savundu.

 

Eğer bir liderler zirvesi yapılacaksa bu zirvenin öncelikli konusunun OHAL'in kaldırılması ve OHAL konusunda değerlendirmeler olması gerektiğinin altını çizen Tezcan, "Mühürsüz seçimin gayrimeşru sonuçlarını meşrulaştırmaya dönük bir içtüzük çalışması adımını doğru bulmayız. TBMM'nin çalışma imkanlarını genişletecek, muhalefetin sesini yükseltecek, Meclisi güçlendirecek bir içtüzükten bahsediliyorsa, o zaman daha önce başlayan çalışmalar kapsamında grup başkanvekilleri bir araya gelerek pekala adımlar atabilirler." diye konuştu. 

 

Katar krizi 

Katar krizinden sonra Ortadoğu'daki çatışmanın yeni bir alana evrilme riski taşıdığını ifade eden Tezcan, İslam dünyasının içine düştüğü bu kaosun kendilerini rahatsız ettiğini söyledi. 

 

"Bölgede, mezhep çatışmasına dayalı ayrıştırmaların tahrik edilmesi ve terör üreten bir bataklık halinde bölgenin her geçen gün daha ciddi, yeni tehlikelere açılması Türkiye açısından daha dikkatli davranılması gereken dönemlere geçtiğimizi gösteriyor." diyen Bülent Tezcan, Türkiye'nin, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana esaslı bir dış politikaya sahip olduğunu ancak bunun AK Parti iktidarları ile çökertildiğini savundu. 

 

Bu dış politika anlayışının özünü, "Yurtta barış dünyada barış" anlayışının oluşturduğunu aktaran CHP Sözcüsü Tezcan, şöyle devam etti:

 

"Ortadoğu'ya dönük özel tutumu ise tarafsızlığını korumaktı. İran-Irak savaşında da bu tutumu sergilemiştir. Bütün Ortadoğu krizlerinde Türkiye tarafsızlığını koruyan bir ülkeydi ancak 15 yıllık AK Parti iktidarı bu geleneği 'monşerler' diyerek, alay ederek yok etti ve Türkiye'yi getirdikleri dış politika anlayışı ile Ortadoğu bataklığının içine soktu. Hükümete çağrıda bulunuyoruz. Suriye sürecinde yapılan hatalar burada tekrar edilmesin. Katar konusunda, bu sorunun bir parçası olacak açıklamalardan ısrarla kaçınmalarını tavsiye ediyoruz. Daha önceki tavsiyelerimizi dinlemediler, bedelini şu anda Türkiye çok ağır ödüyor. Bu süreçte tarafsızlığımızı korumamız lazım. Türkiye sorunun tarafı değil, çözümün tarafı olmalı. Hükümete bu çerçevede İhvan sevdasından da vazgeçmesini tavsiye ediyoruz. Dünya bu noktada ciddi problem yaşarken, bu İhvan sevdasının bizi içerde de dışarıda da götürebileceği hayırlı bir sonuç yoktur. Bunun sonu ciddi felaketler olur."

 

Duruşmalar canlı yayınlansın 

 

Darbenin siyasi ayağını gizlemeye yönelik çabaların devam ettiğini savunan Tezcan, darbe komisyonunun ön raporuna karşı CHP milletvekillerinin yazdığı muhalefet şerhini gelecek hafta açıklayacaklarını bildirdi. 

 

Bu arada darbe girişimine ilişkin davaların sürdüğünü belirten Tezcan, duruşmaların canlı yayınlanması için hükümete çağrıda bulundu. 

 

Tezcan, "Çekindiğiniz bir şey yoksa, FETÖ duruşmalarını canlı yayınlayın. Bunların canlı yayınlanması her şeyin tüm çıplaklığıyla görülmesi demektir." dedi. 

 

Bülent Tezcan, duruşmaların TRT aracılığıyla canlı verilebileceğini de bildirdi. 

 

Zeytin alanlarıyla ilgili düzenleme

 

TBMM'de torba kanunun içinde yer alan zeytin alanlarıyla ilgili düzenlemenin ertelendiğini belirten Tezcan, "İnşallah tekrar getirmezler, tamamen çekerler. Bu tasarı çok açık bir şekilde zeytinlik alanların talan edilmesine yönelik bir tasarıdır ve geri çekilmesi ve tamamen gündemden çıkarılması gerekir." dedi. 

 

"Talan" sözcüğünü bir siyasi tartışma için söylemediğini vurgulayan Tezcan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin de aynı kelimeyi "imar rantları" noktasında dile getirdiğini söyledi. Tezcan, "En büyük kirliliğin, talanın, yolsuzluğun, imar alanında döndüğünü ifade etti. İstanbul ve Ankara'ya işaret etti, belediyeleri işaret etti ama bu yolsuzlukları yapanların hangi parti belediye başkanları olduğunu söylemedi. Yani yolsuzluk treninden bahsetti ama bu trenin makinistinden bahsetmedi, o makinisti millet biliyor." diye konuştu. 

 

Pazartesi günü "Kıdem Tazminatı Çalıştayı" düzenlediklerini hatırlatan Tezcan, 3 konfederasyon başkanının katıldığı çalıştayın sonuç bildirgesinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'yla da paylaşıldığını bildirdi. 

 

Bülent Tezcan, "İşçi sınıfının en büyük kazanımıyla ilgili konu görüşülüyor ama işçi sendikaları devre dışı ve bilgi sahibi değiller. Bu, vicdanların kabul edebileceği bir şey değil." dedi. 

 

CHP'nin "Rabia işaretinden vazgeçin" çağrısına AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'ın yanıtının hatırlatılması üzerine Tezcan, "Rabia işaretinin arkasında ifade ettikleri 'tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet' ilkelerinden herhangi birinden bizim rahatsız olmamız düşünülemez. Tam tersine 'Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık.' dedikleri zaman ona en yüksek sesle karşı çıkan CHP'ydi." dedi.

 

Sembollerin önemine işaret eden Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rabia işaretini kullanmaya başladığında o sözleri söylemediğini de iddia etti. 

 

Tezcan, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

"O işaretin aslında bir başka hevesin işareti olduğunu biliyoruz. Anlattıkları şey hiçbir biçimde Türkiye'nin bütünlüğünü, birliğini, beraberliğini korumaya dönük bir ideolojik yaklaşımın işareti değildir. Rabia işareti, İhvan'ın uluslararası işareti olarak ortaya çıkmıştır. İhvan hareketinin işaretidir ve Türkiye İhvan'a teslim edilemeyecek kadar büyük, önemli bir güçtür. Türkiye'nin geleceği orada yoktur. Neye karşı çıktığımız çok açık. Türkiye'de laik cumhuriyet kültürü yerine 'ihvan kültürü' yerleştirmeye çalışanların bugün Türkiye'yi hangi felaketin eşiğine getirdiğini görüyoruz."

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Katar krizinin arkasında bir oyun olduğunu ve bu oyunu henüz çözemediğini söylediğinin hatırlatılması üzerine de Tezcan, "Sayın Cumhurbaşkanı bunun arkasındaki planı henüz tespit edememiş ama kendi beyanına göre söylüyorum, alelacele bir pozisyon alma konusunda bir beis görmüyor anlaşıldığı kadarıyla. Türkiye'yi bir yeni maceranın içine sokabilecek böyle ciddi bir krizi anlayamamak, Sayın Cumhurbaşkanının kendi anlama kapasitesinin ötesinde, Türkiye'nin dış politika bürokrasisini ve devlet aklını ne noktaya taşıdıklarının çarpıcı bir itirafı olsa gerek." diye konuştu. 

 

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, bir soru üzerine Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun daha önce yaptığı ziyaretler kapsamında bu hafta cuma günü de HDP ile bir görüşme yapacağını açıkladı. 

Gündem Haberleri