Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) genel başkanlık yarışı kızışırken, parti içindeki farklı sesler de yükselmeye devam ediyor. Partinin en güçlü isimlerinden biri olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, uzun süredir beklenen genel başkanlık adaylığından vazgeçerek İstanbul’a döndüğünü açıkladı. Bu kararın ardında Kemal Kılıçdaroğlu’nun baskısı mı var, yoksa Özgür Özel ile yaptığı bir anlaşma mı? Bu soruların yanıtını ararken, CHP’de değişim talep eden eski ve yeni isimlerin eleştirileri de gündemden düşmüyor.
İmamoğlu geri adım attı mı?
Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin en büyük şehri olan İstanbul’u yöneten ve 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığına aday olması beklenen bir siyasetçi. Ancak son aylarda CHP’de değişim rüzgarının öncüsü olarak da görülüyordu. Parti içindeki muhalif kanat, Kılıçdaroğlu’nun uzun süredir iktidara gelememesini eleştirerek, genel başkanlık için İmamoğlu’nu işaret ediyordu. İmamoğlu da bu beklentiyi körükleyen açıklamalar yaparak, Ankara’ya göz kırpmıştı.
Ancak geçtiğimiz günlerde yaptığı basın toplantısında, genel başkanlık yarışına girmeyeceğini ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına devam edeceğini duyurdu. Bu kararın ardında ne yattığı ise merak konusu oldu. Bazı iddialara göre, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’na aday olmayacaksanız İstanbul için bir başka ismi hazırlayacağım mesajını iletti. Bu mesajın kaynağı ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Barış Yarkadaş olarak gösterildi. Ancak Yarkadaş, böyle bir mesajlaşmanın olmadığını ve iddianın asılsız olduğunu söyledi.
Bazıları ise İmamoğlu’nun geri adım atmasının sebebinin cesaret eksikliği olduğunu düşünüyor. CHP eski milletvekili Mehmet Sevigen, “Yeterince cesur davranmadığı için bunu elinin tersiyle itti” dedi. Sevigen, aynı zamanda Kılıçdaroğlu’na da istifa çağrısı yaptı ve “Kılıçdaroğlu gitmediği sürece CHP’nin seçim kazanamayacağını” söyledi.
Kılıçdaroğlu eleştirilere kulak tıkıyor mu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, parti içindeki değişim taleplerine ve eleştirilere kulak tıkamaya devam ediyor. Parti yönetimini delege eliyle belirleyerek, Ekrem İmamoğlu’nu saf dışı bıraktığı iddia ediliyor. Ayrıca parti içindeki tartışmalar konusunda sessiz kalmayı tercih ediyor. Son olarak Nevşehir’de yaptığı ziyarette, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.
Kılıçdaroğlu’na en büyük tepki ise, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’dan geldi. Özcan, koltuğu bırak çağrısıyla Bolu’dan Ankara’ya yürüdü. Yürüyüşü sırasında çok tartışılacak bir iddiada bulundu. Özcan, “Sayın Kılıçdaroğlu, Atatürk’e karşı Dersim harekatından dolayı içinde bir kin var. Atatürk kelimesinden çok hoşlanmadığını düşünmüyorum” dedi. Bu sözler, CHP’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’e saygısızlık olarak algılandı ve Özcan’a sert tepkiler geldi.
Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerin bir diğer kaynağı ise, CHP’nin eski tüfekleri. Partinin duayen isimleri, Kılıçdaroğlu’nun göreve geldiği 2010 yılından bugüne kadar CHP’yi tek başına iktidara getirmek doğrultusunda hiçbir çaba göstermediğini, koltuğundan kalkmadığını ve kendisine komplo ile getirildiğini söylüyorlar. Bu isimlerden biri olan eski milletvekili Sinan Aygün, “Sayın Kılıçdaroğlu, bir komplo sonucu o göreve geldi. O göreve getirenler git demeyene kadar o nedenle gitmediği söyleniyor. Sayın Kılıçdaroğlu’nun nasıl getirildiğini Wikileaks belgeleri ortaya koyuyor” dedi.
Özel adaylık hazırlığı yapıyor mu?
CHP’de değişim rüzgarının estirecek bir diğer isim ise Manisa Milletvekili ve Grup Başkanvekili Özgür Özel. Özel, parti içindeki muhalif kanadın temsilcisi olarak görülüyor ve genel başkanlık için hazırlık yaptığı iddia ediliyor. Hatta kulislerde, Özel’in Ekrem İmamoğlu ile anlaştığı ve Ağustos ayı bitmeden adaylığını açıklayacağı konuşuluyor.
Bu iddiaya göre, Özel ve İmamoğlu arasında bir işbirliği var. Buna göre, Özel genel başkanlığa aday olacak ve İmamoğlu da 2028 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olacak. Bu planın gerçekleşmesi için ise, Özel’in parti içindeki desteği arttırması gerekiyor. Bu nedenle, Özel son dönemde parti örgütleriyle sık sık görüşüyor ve değişim mesajları veriyor.
Özel’in genel başkanlık adaylığına ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmadığı biliniyor. Ancak CHP’de değişim isteyenlerin umudu onda olduğu da bir gerçek. Özel’in adaylığı halinde, Kılıçdaroğlu ile nasıl bir yarışa gireceği ise merakla bekleniyor.
CHP’de değişim rüzgarı estirebilecek mi?
CHP’de genel başkanlık yarışı kızışırken, parti içindeki değişim talepleri de artmaya devam ediyor. Partinin en güçlü isimlerinden biri olan Ekrem İmamoğlu’nun geri adım atması, Özgür Özel’in adaylık hazırlığı yapması ve Deniz Baykal’ın eleştirileri ile ortaya çıkan tablo, CHP’de değişim rüzgarının estirebileceğini gösteriyor.
Ancak bu rüzgarın estirmesi için, parti tabanının da desteği gerekiyor. CHP’nin son seçimlerde aldığı oy oranları ve kamuoyu araştırmaları, partinin iktidar olma şansının düşük olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle, CHP’lilerin değişime ne kadar açık olduğu ve kimleri destekleyeceği büyük önem taşıyor.
CHP’de değişim rüzgarının estirebilmesi için, aynı zamanda partinin vizyonunu ve stratejisini de yenilemesi gerekiyor. Partinin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerine bağlı kalarak, aynı zamanda Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretebilecek bir siyaset anlayışına sahip olması gerekiyor. Partinin iktidar alternatifi olabilmesi için, toplumun tüm kesimlerine hitap edebilecek bir söylem ve program geliştirmesi gerekiyor.
CHP’de değişim rüzgarının estirebileceği bir dönemdeyiz. Ancak bu rüzgarın nasıl eseceği ve hangi yöne gideceği henüz belli değil. Partinin geleceği ise, hem parti içindeki hem de parti dışındaki gelişmelere bağlı. CHP’de değişim rüzgarı estirecek mi, yoksa eski alışkanlıklar devam edecek mi? Bu sorunun yanıtını zaman gösterecek.