Çocuğun cinsel istismarı, bir çocukla yetişkin (ya da diğer bir çocuk) arasındaki çocuğun fail ya da gözlemcinin seksüel dürtüyle kullanıldığı her türlü etkileşimdir. Yani çocuğun sadece tecavüze uğraması anlamına gelmemektedir.
Cinsel, başka türlü, fiziksel, duygusal, psikolojik her türlü şiddet ve ihmal "çocuk ihmali ve istismarı" kapsamına girmektedir. Buna çocuğa fiziksel şiddet uygulamak da girer, çocuk isçi çalıştırmak da girer, çocuğu duygusal olarak manipüle etmek de girer, uygunsuz bir şekilde çocuğun bedenini ellemek de girer, cinsel organ ya da başka herhangi bir obje ile penetrasyon da girer, çocuğun önünde mastürbasyon yapmak da girer, web cam yoluyla çocuğa oranı buranı göster demek de istismara girer, online ya da fiziksel olarak kendi cinsel organını göstermek, seksi simüle etmeye çalışmak bile istismara girer.
Lakin biz henüz bu kadar detaylı bir şekilde konuşmuyoruz bunları maalesef. "Çocuğun cinsel istismarı" üzerine,
Çocukların sözleri ile söyleyemediği ama davranışları ile söyledikleri "bir şekilde bir cinsel istismara uğradığı şüphesini uyandırabilecek davranışlar" ve çocuğu korumak adına cinsellik konusunda nasıl eğitmek gerektiği hakkında bilinmesi gerekenler..
Anne-babalar, anne-baba adayları, anne-baba olmak isteyenler, yeğeni ya da küçük kuzeni, kardeşi vs olanlar, amcalar, halalar, bu sorumluluk öncelikle aileye, ya da aile diye tanımladığımız yapıya aittir.
Öncelikle çocuğa cinsel istismar yapan bir insanı nasıl diğerlerinden ayırt ederiz?,
Herkes! Herkes olabilir bu insanlar. Anne-baba da olur, kardeş de olur, amca-hala da olur, öğretmen de olur.
Oysa ki biz hep yabancılara karşı uyarırız çocuklarımızı ama istismarcıların tamamına yakını çocuğa çok daha yakın olan insanlardan çıkar. Anne-baba olarak sizlerin de güvendiği insanlardan, hatta bazen anne babalardan çıkar bu insanlar. İstatistikler bu suçu isleyenlerin çoğunun erkek olduğunu söyler ama kadınlar da vardır. Her yaştan, her meslek grubundan, her sosyo-ekonomik düzeyden insanlar vardır.
Eğer çocuk cinsel olarak istismar edilmişse, bunun bir öncesi, bir hikayesi vardır. Cinsel istismar bir anda ortaya çıkmaz. Çocuğa cinsel olarak yaklaşabilmek için, öncelikle bir güven ilişkisi inşa ederler, zaten bu yüzden de şaşırıp kalırız "bu derece dünya iyisi bir insan nasıl? " şeklinde kendi gözlerimizin gördüklerine inanamayarak…
Her çocuğa hediye veren, özenle ilgilenen istismarcı değildir elbette.
Ama kullandıkları yöntem genel olarak budur ve dikkat edin bir müddet sonra çocukla baş başa kalmak için fırsatlar kollamaya başlarlar. O kadar doğal ve yadırganmayacak bir süreçtir ki bu, anne-baba farkına varamaz çoğu zaman. Her çocuğun istismar edilme riski vardır. Ama bazı çocuklar istismar edilmeye çok daha açıktır. Engelli çocukların, ihmalkar ailelerle yasayan çocukların, internette özellikle de sosyal medya sitelerinde çok fazla vakit harcayan çocukların istismar edilme riski çok daha fazladır.
Diğerlerine oranla, kız çocuklarının cinsel olarak istismar edilme riskleri daha yüksek olsa da, cinsel istismara uğrayan erkek çocuklarının sayısı da oldukça yüksektir.
Peki nasıl anlayacağız çocuk eğer cinsel olarak istismar edildiyse?
Çocuklar nasıl hissettiklerini yetişkinlere çoğu zaman kelimelerle değil, davranışları ile anlatır. Eğer bir çocuk bunu size kelimelerle anlatabildiyse, söylediklerine inanın, çünkü çocuklar bilgileri olduğu konularda yalan söylerler, çocukların yetişkin cinselliği konusunda bilgileri ya hiç yoktur ya da çok azdır.
Peki ya kelimelerle anlatamayan çocuklar, onların davranışlarından anlayabilir miyiz?
Anlarız!
Fakat yine de bir çocuğun cinsel istismara uğradığını bu şekilde anlayabilmek zordur. Genelde konuşmazlar çünkü cinsel istismara uğrayan çocuklar bunun kendi suçları olduğunu düşünürler, konuşmamaları için tehdit edilenleri de çoktur, istismarın çocuk ve istismarcı arasında "özel sır" olduğu söylenmiş de olabilir, veya çocuğa konuşmaması için rüşvet bile verilir (neler gördü bu gözler).
Bu rüşvet bizim anladığımız anlamda "para" vb.. şeyler değil, çocuk gözüyle çocuğun ihtiyaç duyduğu şeyler, ilgiyle onu dinleyecek bir yetişkin, onunla vakit geçirebilecek bir insan, onun ilgi alanlar ile ilgilenen ve bu konuda vaktini ve dikkatini veren bir insan.
Çocuğun istismar edildiğine işaret edebilecek davranışları nelerdir peki?
- Davranış değişikliği: Daha önce çocukta görmediğiniz her türlü agresif, çekingen, ya da yapışkan davranışlar.
Yeme düzeninde bozulma, ısrarcı bir şekilde ketum davranma, evden kaçma uykuya dalmada güçlük, kabus görme, ya da yatak ıslatma.
- Korku ve kaçınma: Belirli yerlerden ya da belirli bir insandan korkma, kaçma ya da onlarla yalnız vakit geçirmekten çekinme, tedirgin olma.
- Cinsel olarak uygunsuz davranışlar: İstismara uğramış çocuklar cinsel olarak uygunsuz davranışlarda bulunabilir ya da çok fazla cinsellik içeren açık bir dille konuşabilir.
- Fiziksel problemler: Sağlık problemleri yaşayabilirler. Cinsel bölgede, ağız bölgesinde ya da anüs bölgesinde ağrı, morluk vb. cinsel yolla bulasan hastalıklar ya da hamile kalmak.
- Okulda problemler: Cinsel istismara uğramış bir çocuk, konsantrasyonunu sağlamakta ve öğrenmekte güçlük çekebilir. Derslerden aldığı notlar düşebilir.
- İpucu verme: Bir sebepten ötürü doğrudan bir şekilde bunu söyleyemediğinden, görebilmeniz için ipucu bırakır, ya da bir şeylerin yanlış olduğunu sezdirmeye çalışır.
İstismarın gerçekleştiğine emin olduğumuz ya da şüphelendiğimiz durumda rapor etmeli miyiz?
Elbette ki!!!
Bu durumun gerçekleştiğine eminseniz, rapor edin, bu durum ne çocuğunuzun suçu, ne de sizin suçunuz. Utanması gereken siz ya da çocuğunuz değil, bunu çocuğa yapma cüretinde bulunan bireyindir. Bu durumu rapor etmek çocuğa zarar vermez aksine çocuk için ayağa kalkmak, yapılanın yanlış olduğunu dillendirmek ve çocuğun yanında olduğunu göstermektir. Bu nasıl takip edilir, cidden yasa işler mi Türkiye'de, bu noktada lütfen bana da söyleyin, ya da aklınıza takılan bir şey varsa yazdıklarımı da yeşillendirmekten de çekinmeyin.
Eğer emin değilseniz ve sadece şüpheleniyorsanız, panikleyip çocuğa açık açık sorular sormaya kalkmadan, durumu bir uzmanla konuşun.
Asıl dikkat çekmek istediğim konu yetişkin insanlar, özellikle de anne-babalar olarak, çocuğu cinsel istismardan nasıl koruyabiliriz? İnanın bunu yapmak çok daha basit. Çocuğunuzla aranızda acık, dürüst, samimi, ve karşılıklı güvene dayanan bir ilişki oluşturmak zorundasınız. Öncelikle çocuğunuz size her daim güvenebileceğini bilsin.
Peki bu ilişkiyi nasıl oluştururuz?
Çocuğunuzun daha küçük yaşlardan itibaren bir birey olduğunu, sizin uzantınız olmadığını kabul edin.
Göreviniz onu koruyabilmek, zaten anne-baba olarak istenilen de bu çocuğu koruyabilmek ve sağlıklı bir şekilde yetiştirebilmek. O yüzden elimizi taşın altına sokacak ve ebeveynlerimizin bizimle konuşmaktan çoğu zaman çekindiği konuları çocuklarımızla konuşacağız, en basta cinselliği!
Hem de onlar daha çok çocuk yaştayken konuşmaya başlayacağız, yaşına uygun kelimeler seçerek, anlayabilecekleri cümlelerle…
Eğer çocukları iyi bir şekilde gözlemlediyseniz 3-6 yas arası dönemde kendi cinsel organlarının farkına vardıklarını biliyorsunuzdur. Yetişkinlerin cinsel organlarını algılamalarından çok daha farklıdır bu yaş grubundaki çocukların kendi cinsel organlarını algılamaları.
Kendi bedenlerini keşfediyor onlar ve bu gözlerinde çok masum. Yine bu dönem cinsel organlarının onlara keyif verdiğini de keşfeder, oynarlar sürekli kendi cinsel organlarıyla, dışarıdan bakıldığında mastürbasyon gibi gözükür bu durum ama dediğim gibi yetişkin cinselliği hakkında henüz en ufak bir fikirleri yok, onlar 3-6 yas arası çocuklar ve kendi bedenlerini fark edip keşfetmeye çalışıyorlar. Size mastürbasyon gibi görünen bu durumu yapmaya devam edecekler o yaş dönemi boyunca.
Bütün bu sebeplerden ötürü cinsel eğitim tam da bu yaslarda başlamalı. Ergenlikte ya da yetişkinlikte değil.
Alacaksınız çocuğu karsınıza, cinsel organların isimlerini doğru bir şekilde öğreteceksiniz. Bunun için çöp adam gibi (çocuğun yasına denk kız-erkek bedeni) kullanabilirsiniz. Hem kız çocuğunuza, hem erkek çocuğunuza iki bedeni de öğretmeniz gerekir. Bu bölgelerin özel bölgeler olduğunu, kimseye gösterilmemesi gerektiğini, kimsenin özel bölgesine bakmanın ya da dokunmanın da doğru olmadığını söyleyeceksiniz.
Anne-baba altını değiştirirken, üstünü değiştirirken, tuvalete götürürken, ya da doktor muayene ederken gibi durumların istisna olduğunu çocuğunuza anlatacaksınız.
O bölgeye kim hangi zamanlarda, o yas grubu çocuk için, dokunabilir ya da görebilir bu istisnaları anlatacaksınız.
Bu istisnalar dışında çocuğun cinsel bölgesine bakmanın ya da dokunulmasının ya da başka herhangi bir insanın cinsel bölgesine dokunmanın ya da bakmanın uygun olmadığını, böyle bir durum yaşandığı takdirde gelip hemen sizinle konuşması gerektiğini söyleyeceksiniz.
Böyle bir durum yaşandığı takdirde, karşı tarafın onlara ya da sevdiği insanlara zarar vermekle tehdit edebileceğini, buna kulak aşmaması gerektiğini ve onun yerine gelip her şeyi size olduğu gibi anlatması gerektiğini söyleyeceksiniz. Karşı tarafın bu bir sır demiş olma ihtimaline karşı da "iyi sırlar" ve "kötü sırlar" olduğunu anlatacaksınız. Birisine sürpriz doğum günü partisi yapmak ve bunu ondan saklamak olarak” iyi sır “ örneği olarak basitçe anlatabilirsiniz.
Bu işleri internet sitelerine bırakmayın!!!
Bütün bunları anlayabileceği şekilde anlatmalısınız ki çocuğunuz kendini koruma becerisini erken yaşta kazanabilsin. Becerileri kazandığı takdirde bile cinsel istismara uğradığı zaman suçluluk hissetmemesi ya da kafası karışmış bir şekilde yaşamaya devam etmesin diye, güvendiği bir insanla konuşabilsin ve cinsel istismar durumu zamana yayılarak devam etmesin diye, bütün bunlar çocukla acık ve anlaşılır bir şekilde konuşulmak zorunda.
Yoksa 5 yaşından 15 yasına kadar öz babasının anal ve vajinal tecavüzüne uğramışını da gördüm, tek odalı bir evde 10 çocuk bir arada yaşadığı için, anne ve baba/partnerinin çocukların önünde neler yaptıklarını, çocukların da birbirleriyle bu şekilde "oynamayı" öğrendikleri durumları da...
Çocuklarınıza cinsellikle ilgili bilgiler her yaşta anlayabileceği dilde anlatılmalı ve yaş aldıkça da verilen bilgilerin içeriği artırılmalı, ergenlik dönemi ve hatta öncesinde de bedeninde olacak değişmeler açıklanmalı, çocuk bunlara hazırlanmalı.
İstisnasız kadın bedenindeki değişimler de, erkek bedenindeki değişimler de; her iki cinsiyetteki çocuklara ikisi de öğretilmelidir,
Ergenlik dönemindeki çocuğunuza bunları öğretirken bir taraftan cinsellikle ilgili değerleri de öğretin.
Oğlum amcanlara pipini göster, ya da kızım hanım hanımcık otur zihniyetiyle değil, ben insan olarak cinselliği yaşamak için uygun yaş olarak bu yaşı görüyorum, ya da evlilik sonrasını görüyorum şeklinde, onların da fikirlerini alın.
Bu konuda ne düşündüklerini tartışın. Sizinle aynı düşüncelere sahip olmak zorunda değiller ve bu onları değersiz yapmaz.
Tepki verip höykürürseniz, size içlerini açmaz olurlar, ama dinleyip tartışmaya açık olursanız, hem size saygı duyarlar, hem de kafa karıştıran bir deneyim yaşadıklarında çaldıkları kapı siz olursunuz.
Ergenlik yıIları içinde onlara bilgi verin: Cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda, korunma yöntemlerinin çeşitliliği avantajları ve dezavantajları konusunda konusun çocuklarınızla. illa o yaslarda cinsellik yasayacak olduklarından değil, ama bilsinler bu bilgileri ergenlik dönemiyle birlikte. Ergenlik, romantik anlamda karşı cinsle/yada eşcinsel ise hemcinsine ilgi duymaya başladığı yaslardır.
Unutmayalım çocuklarınızı siz yetiştiriyorsunuz ve değerleriniz anne-baba olarak sizin değerleriniz ama çocuğunuz da bir birey.
Her yaşta çocuklarınıza bedenleri konusunda ve cinsellik konusunda doğru bilgiler verin, utanmadan, oturun okuyun, siz de örgenin, eğer yanlış bildiğiniz bir nokta varsa, siz de düzeltin.
Ama her yaşta, istisnasız her yaşta, bedenlerinin sadece onlara ait olduğunu, onların izni olmadan kimsenin bedenlerine dokunmaması gerektiğini anlatın. Başka insanların izni olmadan, onların da bedenlerine dokunmanın doğru olmadığını anlatın. Ve eğer bu ve buna benzer deneyimler yasamak zorunda kaldıysanız ve yanınızda kimse olamadıysa, bunları ilk önce kendinize anlatın.
Çocuğunuza öğretmeden kendinize öğretin.
Cinsel gelişim çok küçük yaşlarda başlayıp ölene kadar devam eder. Derya denizdir her anlamda, her yaşta. Çocuklar merak eder, çocuklar, öğrenmek ister. Sizinle kendini güvende hissettiği bir ilişkisi olduğu zaman sorularını gelip size sorma cesaretini ona vermiş olursunuz. Başka insanlardan ya da başka yollardan öğrenmesi riskine hiç girmemiş olursunuz.
Çocuklarınızı eğitirken doğru, açık, anlaşılır davranın. Hem kendisini ne olursa olsun koruma becerisi edindirirsiniz, hem de kendine ve başkalarına saygı duymayı bilen, kendisine güveni yüksek, kendi değerini bilen bir birey yetiştirmiş olursunuz.
Bütün bunlardan da öte, çocuğunuzla saygı ve sevgi temelli bir güven ilişkisi kurmuş olursunuz.
Bu bir lüks değil, bu bir gerekliliktir.
Önce sağlıklı bireyler olabilelim ki, hem sağlıklı bireyler yetiştirebilelim hem de sağlıklı bir toplum oluşturabilelim.
UNUTMAYALIM !
AİLEYİ DÜZELTEBİLİRSEK TOPLUMU DA DÜZELTEBİLİRİZ!