Partililerin Kurban Bayramı'nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabb'imden, bu mübarek günler vesilesiyle bizleri felaha, mutluluğa, hayırlı bir geleceğe kavuşturmasını niyaz ediyorum. Ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında, bu mübarek günleri çeşitli sebeplerle kalpleri buruk geçiren tüm kardeşlerimizin sıkıntılarının bir an önce çözülmesini, maddi ve manevi kurtuluş kapılarının önlerinde sonuna kadar açılmasını Yüce Mevla'dan diliyorum." ifadelerini kullandı.
Covid-19 salgını nedeniyle Hac farizasının çok sınırlı sayıda kişinin katılımıyla gerçekleştirildiği için Kabe'nin mahzun olduğunu belirten Erdoğan, aynı şekilde Filistin'den Suriye'ye, Arakan'dan Türkistan'a kadar dünyanın çeşitli yerlerinde hayatlarını sürdüren, Kurban Bayramı'nı da bu şekilde yaşayan mazlumların olduğunu söyledi.
Batı ülkelerinde giderek yükselen İslam düşmanlığı sebebiyle hayatları adeta zindana dönenlerin olduğunu bildiren Erdoğan, "Kurban Bayramı'nın, dünyanın neresinde olursa olsun, sıkıntı ve zulüm altında yaşayan tüm Müslümanların kurtuluşuna, uyanışına vesile olmasını temenni ediyorum. Bölgemizdeki ve dünyadaki şartlar göz önüne alındığında, hamdolsun, ülkemizde huzur ve güven içinde bir Kurban Bayramı idrak ediyoruz." diye konuştu.
"Ayasofya'nın ibadete açılması bayram sevincimizi artırmıştır"
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin yeniden ibadete açılmasıyla ilgili de konuşan Erdoğan, "Milletimizin yüreğindeki 86 yıllık yara olan Ayasofya'nın, 24 Temmuz Cuma günü fiilen ibadete açılması, bayram sevincimizi daha da artırmıştır. Bu vesileyle, Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasını gölgelemek için başlatılan kimi tartışmaları art niyetli bulduğumu da belirtmek istiyorum." şeklinde konuştu.
AK Parti teşkilatları olarak, Türkiye'nin her köşesinde, kısaca "TAMAM" şeklinde ifade ettikleri temizlik, maske, mesafe kurallarına uygun şekilde bayramı yaşadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonraki bayramlara, millet olarak çok daha güzel bir iklimde, ümmet olarak sıkıntıları çözmüş şekilde, insanlık olarak da barışı ve dayanışmayı tesis ederek kavuşmayı diledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim inancımız, kendimiz için ne istiyorsak, diğer insanlar için de Rabb'imizden aynısını dilemeyi gerektirir. Hep birlikte hayatımız boyunca bu mücadeleyi verdik. Milletimizden hep bu mücadele için destek istedik. Partimizin 18 yıllık iktidarının her anı bu mücadeleyle geçti. İçeride vesayete ve darbecilere, dışarıda adaletsiz küresel düzene karşı itirazlarımızı da kavgamızı da bu gayeyle yürüttük. Şayet bugün Türkiye, kendi vatandaşlarının gurur duyduğu, bölgesindeki ve dünyadaki tüm mazlumların, mağdurların, hakkını arayanların umudu olan bir ülke haline dönüşmüşse, işte bu sayededir.
Attığımız her adımda, başlattığımız her süreçte, yaptığımız her müdahalede bu hasbi niyetle hareket ettiğimiz için, hep hüsnü kabul gördük, hep dua aldık, hep mesafe kat ettik. AK Parti’yi var eden de, bugüne kadar ayakta tutan da, inşallah bundan sonra yaşatacak olan da, milletimize ve insanlığa bu hasbi mücadeleyi sürdüreceğini göstermesidir.
Ne zaman partilerden bir parti haline dönüşür, kişisel ve zümrevi hesaplarımızı davamızın önüne çıkartırsak, işte o gün misyonumuzu kaybettik demektir. Ne zaman arkamızdaki dua ordusunun 'amin' nidaları kesilmeye başlarsa, işte o gün gittiğimiz yolu ve kendimizi sorgulamamız gereken vakitteyiz demektir. Ne zaman mazlumların ve mağdurların yönünün bize değil de başkalarına döndüğünü görürsek, işte o gün gerçekten hüsrandayız demektir. Rabb'im bizleri böyle bir akıbetten muhafaza eylesin diyorum."
"Her bir arkadaşımın, gece gözünü uyku tutmaması gerekiyor"
Davayı ayakta tutma ve sürekli ileriye taşıma konusunda, teşkilata büyük sorumluluk düştüğünü vurgulayan Erdoğan, partililere şöyle seslendi:
"AK Parti teşkilatlarının her kademedeki temsilcileri sıfatıyla altına girdiği sorumluluğun bilincinde olan her bir arkadaşımın, gece gözünü uyku tutmaması gerekiyor. Kendini milletin üstünde gören, gönül kazanmak yerine gönül yıkan, hizmete ve ülfete yönelmek yerine dar kadroculuk yapan, toparlamak yerine dışlayan kişiden AK Parti teşkilat mensubu olmaz.
Şehrinde, gönül kapısını çalmadığı, davasını anlatmadığı, desteğini almadığı veya kalbini yumuşatmadığı tek bir kişi dahi kalmış olan teşkilat mensubumuz, kendini vazifesini hakkıyla yerine getirmiş sayamaz. Bizim en birinci görevimiz budur arkadaşlar.
AK Parti'nin varlık sebebi de bizlerin bu görevlerde bulunma sebebi de insanların ümitlerini bize bağlama sebebi de aynıdır. Diğer her şey bunun arkasından gelir. Milletimizin gönlünü kazanamamış, desteğini elde edememişsek, yaptığımız diğer işlerin ne önemi olabilir ki? Bir siyasi partinin söylemi, programı, projeleri ne kadar güzel olursa olsun, eğer bunları hayata geçirmek için iktidarda değilse, hepsi de kağıt üzerinde kalır."
"En büyük zaferimiz"
AK Parti'nin kuruluşundan yaklaşık bir yıl sonra iktidara geldiğini ve o günden beri hep iktidarda kalmayı sürdürdüklerini hatırlatan Erdoğan, demokraside ve ekonomide zaferlerinin üzerine sürekli yenilerini ekleyerek bugünlere geldiklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "En büyük zaferimiz de girdiğimiz her seçimde milletimizin çoğunluğunun gönlünü fethetme, desteğini alma başarısını göstermiş olmamızdır. Diğer icraatlarımızın hepsini de bu başarı üzerine bina ettik. Milletimiz bizim, sadece konuşan değil söylediğini, taahhüt ettiğini yerine getiren bir parti olduğumuzu bildiği için hep yanımızda duruyor." dedi.
Erdoğan, son dönemde MHP ile birlikte kurdukları, ayrıca ilave destekler aldıkları Cumhur İttifakı'nın başarısının gerisinde de aynı anlayışın bulunduğuna değindi.
Millete bu güveni vermeyen partilerin 18 yıldır ne yaparlarsa yapsınlar belirli seviyelerin üzerine çıkamadıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizin ve halkımızın geleceğiyle ilgili kritik tartışmalara bakın. Hepsinde de biz milletimizin safında yer aldık. Karşımızdakiler, sırf bize olan husumetleri sebebiyle, sürekli bir yerden bir yere savrulup durdular. Niye biliyor musunuz? Çünkü nirengi noktaları yok. Öyle olduğu için de dün söylediklerinin bugün tersini ifade etmekte hiçbir beis görmüyorlar. Tek görevi AK Parti'ye ve şahsıma husumet olan bu siyaset tarzının etkilediği her bireyi büyük ve güçlü Türkiye davasına kazandırmak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Söylenen her yalanı hakikatin gücüyle etkisiz hale getirecek, iftira ve fitne ateşini inşallah gönül seferberliğimizle söndüreceğiz. Ülkemize ve milletimize hiçbir faydası olmayan polemiklerle enerjimizi boşa harcatmayı, bizi mayınlı arazilere sokmayı amaçlayan tuzaklara da asla düşmeyeceğiz."
"En önde yürüyeceksiniz ki partimize gönül vermiş kardeşlerimiz arkanızdan gelsin"
Yürüttükleri kutlu mücadelenin şehirlerdeki sancaktarlığını parti teşkilatlarının yaptığına dikkati çeken Erdoğan, "Unutmayınız, sancak ayakta kaldığı müddetçe mücadele sürüyor demektir. Siz en önde ve en güçlü şekilde yürüyeceksiniz ki partimize gönül vermiş kardeşlerimiz arkanızdan gelsin. Genel Merkezimiz teşkilat başkanlarıyla ve diğer birimleriyle bu mücadelenin lokomotifi olarak daima sizlerin yanında yer alacaktır." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı olarak devleti yönetirken, "AK Parti Genel Başkanı" sıfatıyla da siyasi çalışmalarını eksiksiz yürüttüğünün altını çizen Erdoğan, "Hükümetteki gücümüzün kaynağının milletimizden aldığımız destek olduğunun bilinciyle parti çalışmalarını asla ihmal etmiyoruz, etmeyeceğiz. AK Parti bayrağını hep daha yukarıya dikmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Salgın sürecinin el verdiği ölçüde ilçe kongrelerine en kısa sürede yeniden başlamayı, ardından ilçe kongrelerini gercekleştirmeyi planladıklarını anlatan Erdoğan, "Büyük kongremizi ise yeni bir şahlanış, yeni bir diriliş, yeni bir yükseliş miladı haline dönüştürmek istiyoruz." dedi.
Tüm bu hususlarda en büyük güven ve destek kaynağının teşkilat mensupları olduğunu belirten Erdoğan, bugüne kadar girdiği her mücadelede karşılıksız yanında yer alan teşkilat mensuplarına güvendiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman söyledikleri "tek bayrak, tek millet, tek devlet, tek vatan" anlayışıyla yarınlara yürüyeceklerini belirterek, teşkilat mensupları aracılığıyla tüm vatandaşların bayramını kutladı.