Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Bu toprakları bize vatan yapan aziz milletim. 1071 Malazgirt Zaferi'nden beri bu topraklar bize yurt oldu vatan oldu bizi biz yaptı. Bizim devletimiz Söğüt'te yörük çadırlarında kuruldu. Bursa ve Edirne'de zamana kök saldı İstanbul'da müjdelenmiş ordu bizim ordumuzdu. Sultan Fatih bizim ceddimizdi. Süleymaniye'nin kubbelerinde bizim tekbirlerimiz yankılandı.
''ONE MINUTE ÖNEMLİ BİR İSTASYONDU''
Toprağı sıksan şühedamızın fışkırdığı, destanımızın yazıldığı, türkümüzün okunduğu Türkiye'mizi aziz bildik. 12 Mart muhtırası bize verildi. 28 Şubat'ta milletin inancını boğmaya kalkıştılar. Erdem, irade ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırdık. Hep birlikte büyüdük özgürleştik. Bir gece 27 Nisan 2007'de bu kez bir e-muhtıra ile karşımıza çıktılar. Milli iradeye gölge düşürülmesine fırsat vermedik. Biz ülkemizi güçlendirdikçe onlar daha da öfkenlendi. Kimsenin önünde eğilmedik. Her darbede hapse düşen, zulüm gören, acı çeken biz olduk. Varlığımıza, birliğimize, dirliğimize, refahımıza, huzurumuza kastettiler. Yılmadık, yıkılmadık. Mücadeleden bir adım geri durmadık. Bugün dünyanın en çok insani yardım yapan ülkesi biziz. KKTC konusunda her zaman yüksek hassasiyetimizi korduk. Mazlum Filistin halkının davasını her platformda savunduk. Davos'ta işgalcilere karşı 'One minute' dedik. 'One minute' önemli bir istasyondu. Şu anda IMF'ye borcumuz yok. Merkez Bankasımızın döviz rezervi 114 milyar dolar.
''İNLERİNE GİRDİK VE BU TERÖRİSTLERİ ETKİSİZ HALE GETİRDİK''
Gezi kalkışmasıyla istikrarımıza kastettiler demokrasimizi hedef aldılar. 17-25 Aralık'ta devletimize sızmış ihanet çetesi aracılığıyla siyasetimizi teslim almaya kalktılar. Milletin emanetini çiğnetmedik. Hainlerin planlarını başlarına çaldık. 6-8 Ekim olaylarında 50 canımızı şehit verdik. Kalleşte şehit edilen Yasin'ler bizdik. PKK ile DEAŞ ile FETÖ ile topyekün saldırıya geçtiler. Kardeşlerimize kastettiler. Takvimlerin 15 Temmuz'u gösterdiği gece tanklarla savaş uçaklarıyla üzerimize geldiler. Türk milleti kendilerine karşı geldiğinde de 251 kardeşimizi şehit ettiler. Bu ülkenin gördüğü en büyük ihaneti, yakın tarihin kaydettiği en cesur, en kahraman direnişle, milletimizle birlikte başarısızlığa uğrattık. Biz, 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduranlarız. Sizleri kutluyorum, sizleri tebrik ediyorum, siz o gece ölümü öldürdünüz. Biz 15 asırdık 'okçular tepesi'ni bekleyenleriz. Kiralık katillerin başını inlerinde ezdik. Terör koridorunu paramparça ettik. Komşularımızın huzuru bizim meselemizdir. Cudi'de Gabar'da Tendürek'te biz vardık. Gerektiğinde Kandil'de biz vardık. İnlerine girdik ve bu teröristleri etkisiz hale getirdik.
"AK PARTİ'NİN HİKAYESİ TÜRKİYE'NİN HİKAYESİDİR"
Daha önce merhum Menderes'e, merhum Özal'a, merhum Erbakan Hocamıza, merhum Türkeş'e, merhum Yazıcıoğlu'na, diğer milli ve yerli siyaset insanlarımıza verdiğiniz emaneti, şimdi biz muhafaza ediyoruz. AK Parti'nin hamurunu milletimiz yoğurdu, siz yoğurdunuz, rotasını milletimiz çizdi. AK Parti'nin hikayesi Türkiye'nin hikayesidir. Milletimiz bizi yarınlarına ortak ederek emanetine layık gördü. Daha çok demokrasi özgürlük büyüme dedik. Sadece daha çok yol okul hastane köprü sözümüzü tutmak için çalışmakla kaladık adaletin tesisi yolunda da gece gündüz çalıştık. Vesayetin kontrolündeki iktidarı milletin emrine verdik. Burada erdem irade ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırdık. Davamız bu ülkeye bu aziz millete hizmet davasıdır. Ülkemiz büyüdükçe milli egemenliğimiz ve bağımsızlığımızı perçinledik. Yerli ve milli siyaset işte tam da budur. Milli olmak milli geliri artırmak milletin iş ve aşını büyütmek demektir. Milli olmak, faize giden parayı yatırımlar ve sosyal yardımlar yoluyla millete aktarmak demektir. Yerli olmak Türkiye'yi 5 cente muhtaç halde IMF kapısında bekletmemek, savunma sanayinde dışa bağımlı olmamak demektir. Şu 16 yıllık iktidarımız döneminde devlet millet kaynaşması gelişti. Devlet milletin emrine girdi. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışını hakim kıldık. Yerli ve milli olanı evrensel insanlık birikimiyle modern demokratik siyasetin gerekleriyle harmanladık. Milletimize afra tafra yapmadık. Geride bıraktığımız 16 yıllık diriliş döneminde büyük dirençlerle karşılaşsak da, bir zamanlar hayal edilmesi imkansız olanı hep birlikte başardık. Zor bir coğrafyada büyük dönüşümlere gebe bir zaman diliminde yaşıyoruz. Osmanlı Devleti'nin yıkılışından sonra bölgemizin bağrına düşen ateş yeniden harmanlandı yeni bir yangına dönüştü. Artık bölgemizde Türkiye'ye rağmen Türkiye'nin menfaatlerine aykırı adımlar atmak mümkün değildir. Artık coğrafyamızda Türkiye'nin güçlü iradesine rağmen kirli oyunlar kurmak, sınırlar tanzim etmek, oldubittiler yapmak mümkün değildir. Önümüzde yeni bir dünya var. Uluslararası alandaki mücadelenin daha da sertleştiğini görüyoruz. Milli menfaatler milli güvenlik kaygıları ön plana çıkıyor. Artık 1990'ların tek kutuplu dünyasında değiliz. Türkiye tüm muhataplarıyla azami müştereklerde işbirliği yapmak suretiyle bu yeni dünyada kendine onurlu bir yer elde etmenin mücadelesini veriyor. Bizim için esas olan milli güvenliğimiz, huzurumuz ve hedeflerimizdir. Bunları tüm dostlarımız ve kardeşlerimiz için de istiyoruz. Türkiye 16 yıl önce AB kapısında bekleyen ama pazarlık şansı olmayan bir ülkeydi. Dünya siyaseti ile ilişkisi kendi eliyle kurulmamıştı. Değişimden korkan içine kapanmış bir Türkiye vardı. Kendi politikalarımızı kararlılıkla uygulamak durumdaydık. Siyasi engellemelere çifte standartlara ve ayrımcılığa karşı Türkiye'nin menfaatlerinden taviz vermedik.
''ERDEM, İRADE VE CESARETLE TÜRKİYE'NİN ŞAHLANIŞINI GÖRÜYORUM''
Son zamanlarda muhataplarımızda aynı kararlılığı ve isteği görmesek de Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinden asla vazgeçmedik. Dün olduğu gibi bugün de demokrasiden, özgürlükten, hakların serbestçe kullanılmasından yanayız, yarın da öyle olacağız. Ancak biz aynı zamanda güçlü olmaktan, bağımsız olmaktan da yanayız. Milletin egemen olduğu tam bağımsız tam demokratik ve müreffeh Türkiye istiyoruz. Birlik ve beraberliğimizi koruyarak bütün zorlukları aştık. Yapılacak çok iş atılacak çok adım var. Şimdi yeni bir yolun başlangıcındayız. Erdem, irade ve cesaretle Türkiye'nin şahlanışını görüyorum. Önümüzdeki dönemde erdem, irade ve cesaretle Türkiye şahlanacak. Tıpkı Kasım 2002'de, Temmuz 2007'de, Haziran 2011'de, Ağustos 2014'te, Kasım 2015'te, 16 Nisan 2017'de olduğu gibi 24 Haziran'da da biz bu şahlanışa talibiz.
İçinde bulunduğumuz dünyada Türkiye, bölgesinin en önemli gücü haline geliyor. Yeni dönemde Türkiye küresel bir güç, öncü bir ülke olacak. Tam kuvvetler ayrılığı ile Meclis yasa yapmaya ve hükümeti denetlemeye, hükümet etkili icraata, yargı da bağımsız ve tarafsız bir biçimde adaletin tecellisine odaklanacak.
Milli irade siyasetin merkezine tam yerleşeceği için demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla eksiksiz işleyecek. 24 Haziran seçimleri Türkiye için bir milat olacak. Refah ve kalkınma hız kazanacak. Seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle şahlanış ve yeniden yükseliş idealimiz tüm unsurlarıyla hayata geçecek.
''AHDİM OLSUN Kİ...''
Vesayet düzeni de bürokratik oligarşi de tamamen son bulacak. Ahdim olsun ki; yeni dönemde Türkiye muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacak. Türkiye küresel bir güç olarak dünya sahnesindeki yerini alacak. Enerji dışa bağımlılığımız büyük oranda azalacak.
Ahdim olsun ki faizler, enflasyon ve cari açık düşecek. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle milli gelir artacağı ve tabana daha fazla yayılacağı için, gelir grupları arasındaki makas hızla kapanacak. Türkiye 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine daha emin adımlarla yürüyecek. Demokratik siyasetin kurumsallaştığı bu yeni sistemde, istikrar kalıcı hale gelecek. Hızlı karar, gecikmeyen icraat ve etkili yönetimle, ekonomik büyüme ivme kazanacak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi 'Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak.' Kanal İstanbul ve 1915 Çanakkale Köprüsü gibi büyük projeler mutlaka hayata geçecek. İstanbul'daki yeni havalimanımız bu yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızda hizmete girecek. Yerli otomobil ve savunma sanayii alanındaki projelerimiz süratle hayata geçecek. El birliğiyle Türkiye ekonomisini büyütecek ve dünyaya markalar sunacak küresel bir güç haline getireceğiz.
Yapıcı bir dış politikayı öne çıkaracağız. Dar gelirli vatandaşlarımızın hayat standartları mutlaka artacak. Lider ülke Türkiye vizyonumuz devam edecek. Küresel bir güç olmak için kendi silahlarımızı üretmeye devam edeceğiz. Altay tankımız gibi, Atak helikopterimiz gibi, İHA’larımız, SİHA’larımız gibi savunma sanayii değerlerimizi artıracağız. Hedefimiz karada, havada, denizde, her alanda yüzde yüz yerli savunma sistemlerine Türkiye olarak sahip olmak.
Dış politikamızın temel ilkeleri 'bağımsızlık','milli çıkar', 'milli güvenlik' ve 'vicdani duruş' olmaya devam edecek. Kimsenin efendiliğini kabul etmediğimiz gibi kimseye de efendilik taslamayacağız.
Türkiye hem büyük tehditler, hem de büyük fırsatlar barındıran yeni uluslararası ortamın güçlü bir aktörü olacak. Yeter ki siyasi istikrarımızı koruyalım, yeter ki güçlü bir siyasal liderlikle yolumuza devam edelim. Bu can bu bedende olduğu müddetçe terör örgütlerine dünyayı dar etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Türkiye, yeni dönemde sınırlarını terör örgütlerinden temizlemek için Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi harekatlarına yenilerini ekleyecektir. Aynelarab’tan Haseke’ye, oradan Sincar ve Kandil’e kadar tek bir terörist bırakmayana kadar operasyonlarımız devam edecektir.
İslam düşmanı cinsiyetçi bölücü olmayan tüm fikirlerin özgürce ifade edilmesi ve örgütlenmesi devletimizin güvencesi altındadır. Davamızın önünde adalet vardır. Adalet güneşinin doğacağı ilk yer idarecinin kalbidir. Devletin mülkün nizamın temeli adalettir. AK Parti yürüyüşüne başladığımız günlerde 3-Y olarak adlandırdığımız yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarla mücadele etmek, en önemli hedeflerimiz arasında olmaya devam edecektir. Kuruluş ve diriliş döneminin kaçınılmaz çalkantıları içerisinde huzurundan özellikle olan, kendisini ötelenmiş hisseden, hakkını alamadığını düşünen herkese, devletimizin şefkat, merhamet ve adaletli kolları sonuna kadar açıktır.
''KADINA KARŞI İSTİSMAR, ŞİDDET VE TACİZ İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ BÜYÜK SUÇLARDIR''
Kadına karşı istismar, şiddet ve taciz; insanlığa karşı işlenmiş büyük suçlardır. Bu ayıbı ülkemizden tamamen silene kadar bütün çabamız ve gayretimizle devam edeceğiz. Gençler, erdem irade ve cesaretle Türkiye'yi siz şahlandıracaksınız. Size emretmeyeceğiz. Biz sadece sizinle beraber çalışacağız. Adalet sizinle yükselecek.
Gelin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni sizlerle birlikte hayaya geçirelim. Ey milletim önümüzde uzun bir yol var. Bizi yolumuzdan döndürmeye çalışanlar hiç bitmeyecek ama bizim de dirliğimiz birliğimiz hep sürecek. 'Cumhur İttifakı' bu birlik beraberlik anlayışının siyasete yansımasıdır. 'Cumhur İttifakı'; erdem, irade ve cesaretle Türkiye'nin şahlanışının adıdır. Şimdi hep birlikte tekrar edelim; Yemin olsun yolumuzdan dönmeyiz, hedeflerimizden vazgeçmeyiz, kardeşliğimize halel getirmeyiz. Rabbim davamızı birliğimizi aziz yolumuzu açık eylesin.''
''BİZİ BÖLMEK İSTEYENLERE EN BÜYÜK ŞAMARI TEKRAR VURACAĞIZ''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul 6. Olağan İl Kongresi öncesinde de, kongrenin düzenlediği Sinan Erdem Spor Salonu önünde toplanan kalabalığa hitap etti.
Coşkulu kalabalığa "Her zaman anlı, şanlı duruşunla bir başkasın İstanbul" şeklinde seslenerek sözlerine başlayan Erdoğan, "Biraz sonra manifestomuzu açıklayacağız. Bu manifestomuzla birlikte inşallah, başkanlık sisteminin geleceğini ortaya koyacağız ve manifestoyla kalmayacağız inşallah ardından da seçim beyannamemizde neler yaptık, neler yapacağız bunları Ankara'da açıklayacağız. Zaten biliyorsunuz, fakat yaptıklarımız yaşadıklarınızdır ama bir de yapacaklarımız var ve bunları da inanıyorum ki merak ediyorsunuz. Bunları bilmenizde fayda var diye düşünüyorum. Zira 24 Haziran'da Türkiye'de yeni bir dönemin başlangıcını hep beraber gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
"Buna hazır mıyız?" diye soran Erdoğan, kalabalıktan "Evet" cevabını aldı.
AK Parti İstanbul Teşkilatı'nın düzenlediği 6. Olağan Kongre'de kan değişikliğine gidildiğini ve yeni bir yönetimin iş başına geldiğini ifade eden Erdoğan, "Yeni yönetimle birlikte inşallah 24 Haziran'a hep birlikte hazırlanacağız" dedi.
"İstanbul Türkiye'nin özetidir. Zira İstanbul'da Türkiye'den ne ararsan hepsi var. Öyle mi?" diyen Erdoğan'ın sözlerine kalabalıktakiler, "Dik dur eğilme, Türkiye seninle" tezahüratıyla destek verdi.
Erdoğan'ın "Kardeşlerim, evelallah biz bugüne kadar hiçbir beşer planında kulun önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Allah'ın huzurunda rükuda ve secdede eğildik. Bundan sonra da yine aynı şekilde bu yolculuğumuza devam edeceğiz. Zira bizim ahdimiz var. Biz bu ahdimizden bugüne kadar taviz vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Rabbime hamdediyorum, bana sizler gibi yol arkadaşları nasip etti ve sizler gibi yol arkadaşlarıyla bu yolculuğu AK Parti olarak 16 yıldır sürdürdük ve sürdürüyoruz. İnşallah bundan sonra da milletimin vereceği vekaletle bu yolculuğa devam edeceğiz. Buna hazır mıyız?" sözlerine kalabalık, "Evet" cevabını verdi.
Coşkulu tezahüratlar karşısında Erdoğan, "Bu ne güzellik. Bu ne coşku, bu ne heyecan. Fakat benim sizden bir ricam var. Nedir biliyor musunuz? Bizim Rabiamızı biliyorsunuz. Bu Rabiadan taviz yok. Çünkü her şey burada. Öyle bir haykırın ki sadece Türkiye değil tüm dünya duysun" dedi.
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" söylemini yineleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"81 milyon tek milletiz. Bayrağımız, elhamdüllilah rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi ve bizi bölmek isteyenlere en büyük şamarı 24 Haziran'da tekrar vuracağız. Bunun adı ne olacak? Osmanlı tokadı olacak. Zira bizi bölemeyecekler. Topraklarımızı parçalayamayacaklar ve biz milletimiz, tek millet, bayrağımız tek bayrak, vatanımız 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Hani o bazıları bölme gayretine girdiler. Neyi bölüyorsun ne oldu? Cudi'de, Gabar'da, Tendürekte, Bestler Dereler'de F-16 olduk tepelerine tepelerine bindik. İşte bakın şu anda teröristlerden etkisiz hale getirilenlerin son olarak sayısı nerelere geldi biliyor musunuz? 4 bin 415. Rahat durmazlarsa devam. Durmak yok, yola devam."
"BU MİLLETE YAN BAKANA AFFIMIZ YOK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cerablus'a, Afrin'e indiklerini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer siz bu toprakları taciz ederseniz, oradayız. Neresi olursa olsun, ne dedik hatırlayın. Sözüm neydi? 'Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.' Kestik mi? Kestik. Sınır ötesine geçtik mi? Niye? Çünkü rahat durmadılar. Çünkü bu vatana, bu millete yan bakana affımız yok ve gereğini yaptık. Bundan sonra da aynen yola devam. Her türlü oyunu oynadılar ama bu oyunların hiçbiri tutmadı. Bu millet kutlu bir millet. Bu millet, asil bir millet. Bu millet, yüce bir millet. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi koruyalım. Onun için bizler 'Tek devlet' diyeceğiz. Yok bilmem paralel devletmiş, yok bilmem şu devletmiş, bu devletmiş. Paralel devleti çok sevenler, Pensilvanya'ya. Biletlerini de alırız. Bu topraklarda onlara yer yok."
Erdoğan, konuşmasının sonunda vatandaşlarla Rabia işareti eşliğinde, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının sözlerini okudu.
24 Haziran seçimlerinin ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, partisinin kadın kolları üyelerinden kapı kapı dolaşmalarını, evleri ihmal etmemelerini istedi. Gençlik kolları üyelerinden de yaşıtlarına ulaşmalarını isteyerek, "Kucaklayacak, sarılacak, onlara bilmediklerini anlatacaksınız. Allah yar, yardımcımız olsun" dedi.
Mitinge, yağmura rağmen vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Yağmurdan etkilenmemeleri için plastik yağmurlukların dağıtıldığı vatandaşlar, Türk bayraklarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sevgi gösterilerinde bulundu.
"İLK GÜNKÜ AŞKLA YENİDEN DİRİLİŞ"
AK Parti İstanbul 6. Olağan İl Kongresi için gelen partililer, Sinan Erdem Spor Salonu'nu doldururken, çok sayıda vatandaş da salonun dışında toplandı.
Katılımcıların salona geldiği güzergahlar üzerinde çok sayıda seyyar satıcı, üzerinde "Recep Tayyip Erdoğan" yazan rozet, atkı, bandana ve bayrak satarken, milletvekili aday adayları da tanıtım yazılarını dağıttı.
Salona, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyük fotoğrafları ile Türk bayrağı ve AK Parti bayrağı asıldı. Kurulan dev platformun üzerindeki ekranda Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı ve 6. Olağan Kongre yazısı yer aldı.
Salon, Türk bayrakları ve AK Parti bayraklarıyla süslenirken, salon içine kurulan ekrana ilçelerin isimleri ve "İlk günkü aşkla... Yeniden diriliş" yazısı yansıtıldı. Salonun üzerine kurulan dev ekrana, salonun dışından ve içeriden görüntüler aktarıldı.
Kongre için İstanbul'un ilçelerinden partililer ve vatandaşlar, Sinan Erdem Spor Salonu'nda ilçelere göre kendilerine ayrılan bölümlere otururken, Türk bayrağı ve AK Parti bayrakları sallayarak, kongrenin başlamasını bekledi.
400'E YAKIN BASIN MENSUBU AKREDİTE OLDU
Kongre için il genelinde 12 milyon el ilanıyla İstanbullular kongreye davet edilirken, salonda 30 bin, dışarıda da 100 bin bayrakla süsleme yapıldı.
Kongrede yerli ve yabancı 400'e yakın basın mensubu akredite oldu.
Bu arada, kongre nedeniyle etkinliğin bitimine kadar Sahil Yolu Ataköy Kavşağı'ndan ve D-100 Şirinevler-Ataköy Kavşağı'ndan Sinan Erdem Spor Salonu'na çıkan tüm yollar araç trafiğine kapatıldı.