Eski sanayide esnaflarla kahvaltıda bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Deniz Baykal, esnafın sorunlarını dinledi, sorularını cevapladı. CHP’nin demokrasiyi sonuna kadar savunan bir parti olduğunun altını çizen Baykal, 12 Eylül sonrası Kenan Evren anayasasını da eleştirdi. Baykal sanayi esnafı tarafından, ‘2002 yılında neden müsaade ettiniz, açıkça söyler misiniz?’ sorusu üzerine konuşan Baykal, 12 Eylül’den sonra getirilen düzenlemeleri ve yasakları savunma gibi bir kanaatin son derece yanlış bir düşünce olduğunu söyledi. Baykal, o dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekilliğine karşı durulması ve Erdoğan’ın referandum seçeneğine gitmesi halinde durumun kendileri açısından facia olacağını söyledi.
“Demokraside önemli olan milletin kararıdır”
Bu sorunun sık sık önüne geldiğini belirten Baykal, “Çünkü birileri bir mucizevi çözüm istiyor, o mucizevi çözüm vardı da kullanmadık deyip rahatlamaya çalışıyor. ‘Öyle bir çözüm vardı, kullanmadınız. Kullansaydınız bunlar olmayacaktı’ yok öyle bir şey. Böyle bir dünya yok. Bu boş, bu hayal. Niye yok? Demokraside önemli olan milletin kararıdır. Milletin kararı en belirleyici unsurdur. ‘Ya milletin kararı işimize gelmiyor, başka bir kestirme yol bulsak, bu yolu bir yerden by-pas etsek, kestirme bir kaynak yapsak falan’ böyle bir şey yok ve işlemez. En büyük güç millettir, ordu değildir. Biz milli mücadeleyi milletle yaptık, Atatürk’ün en büyük gücü oydu” dedi.
2002 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 34 oy alarak meclisin üçte ikisi çoğunlukta olduğunu hatırlatan Baykal, şunları söyledi:
“Seçim yapılmış seçimlerden yüzde 34 alınmış. İsmen girmiş, şahsen girmiş ona bir yasak yok. Miting yapmasına yasak yok, genel başkan olmasına yasak yok, kampanya yapmasına yasak yok. Girmiş, milletvekili listesini o yapmış, isimleri o yazmış, her yerde kampanyasını yapmış ve yüzde 34 oy alıp meclisin üçte ikisini almış. Meclisin çoğunluğu değil, üçte ikisi orada. Bizde yüzde 20 almışız. Nereden yüzde 20 oy almışız? Yüzde 8 kusurdan. İki kattan daha fazla artmışız. 1999’da yüzde 8.70 oy almışız. Bu benim sorumluluğumdur deyip istifa etmişim, 1,5 yıl sonra beni getirmişler. Ondan 2 yıl sonra 2002’de seçim yapılmış yüzde 20 oy almışız. Çok ciddi bir sıçrama. Fakat yüzde 20 almışız ama o meclisin 3’te 2’sini almış. Milletin çoğunluluğun verdiği yetkiyi engelleyebilir misin üçte birle. Engellemen doğrumu, uygun mu? Ben başka bir konuya dikkat çekiyorum; Sanki çare vardı da kullanılmadı diyen arkadaşlar için bunu söylüyorum, bu benim anlayışımı, vicdanıma sığmaz. Kenan Evren düzeniyle mi yürüteceğiz. Kepaze mi edeceğiz kendimizi ve Türkiye’yi”
“Kepaze olurduk”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın engel olunduğu vakit referanduma gitmesi halinde durumun kendileri için iyi bir sonuç olmayacağını söyleyen Baykal’ın, “Eğer biz deseydik ki ‘senin yasakların var, sen milletvekili olamazsın. O adamda çıkıp millete deseydi ki, ‘Arkadaşlar beni milletvekili olmama engel oluyorlar. Bir parti kurduk eksik olmayın itimat etiniz, meclisin üçte ikisini teslim ettiniz, bakanlar kurulu, başbakan bizim partimizden olacak, hükumet bizde, meclisin çoğunluğu bizde, çağdaş demokrasi anlayışı bizim yanımızda, şimdi benim milletvekili olmamı engelliyorlar. Niye? Çünkü Kenan Evren bir kanun çıkarmış. Kenan Evren’den önce böyle bir kanun var mıydı? Yoktu. Atatürk’te var mıydı böyle bir şey? Yoktu. Kimsede yoktu. Kim yapmış bunu? Evren. Bu Allah’ın kanunu değil, hükmü değil, ayet değil. Ne bu böyle? Ben bunu referanduma sunuyorum’ deseydi. Gelin bunu referandumda halledelim deseydi’ biz ne yapacaktık” sözlerine CHPli bir vatandaştan ‘En başta biz evet derdik’ cevabı geldi. Bunun üzerine Baykal ise, “Ne konuşuyorsun o zaman. Demokrasi adına bunu yaptın ama iyi yapmadın demek istiyorsun ben de diyorum ki, bunun iyisi kötüsü yok. Bu gerçek kardeşim. Oyunu kuralına göre oynayacaksın” diye cevap verdi.
Konuşmasını sürdüren Baykal son olarak şunları söyledi;
“Hem demokrasi olacak hem birilerine yasak koyacak. Referandumda biz hayır sen buna oy veriyorsun ama Kenan evrenin yasağı daha mukaddestir, daha doğrudur hukuken,ahlaken, siyaseten, demokrasi, insan hakları bakımından Kenan Evren’in getirdiği düzenlemeyi devam ettirelim arkadaşlar diye bir kampanya mı yapacaktık? Yapsak ne olurdu? Kepaze olurduk. Kaybederdik. Demek ki ondan sizi kurtarmışız biz. Benden daha çok mücadele eden var mı onunla? E hakkını vermişin, vereceksin tabi. Ben vermemişim onu anayasa vermiş, hukuk vermiş, Allah vermiş. Kim alacak, ne diye alacağız. Birisi almış işte, onun peşinden mi gideceğiz”
Baykal daha sonra sanayi esnafıyla birlikte bol bol selfie çekindi.