2019 yılının sonunda Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve o bölgede yaşayan bir yarasa türünden insana geçtiği düşünülen koronavirüs salgını, kısa süre içerisinde tüm dünyaya yayılmış ve milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine sebep olmuştu. Aşıların bulunmasının ardından ölüm oranları nerede ise sıfırlanan ancak yine de varyantının özellikleri sebebi ile ağır vakaların kayda geçmesine sebep olan koronavirüs, son dönemlerde gündemden düşmeye başladı.
Kış aylarının başında ortaya çıkan mevsimsel rahatsızlıklar ile birleşerek vatandaşları resmen yatağa düşüren ve bu sebep ile de bilim insanlarının uyarılarına konu olan koronavirüs, bir süredir ülkelerin gündemlerinde yer almayarak nerede ise tamamen unutuldu. Bu noktada koronavirüsün çıkışına ilişkin çalışmalar yürütüleceğini açıklamış olan Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu girişiminden vazgeçtiği düşünüldü. Sosyal medyada sık sık konuşulan konuya ilişkin açıklamalarda bulunan DSÖ yetkilisi, araştırmalardan vazgeçme gibi bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti.
DEPREM FELAKETİNE DEĞİNDİ!
Dünya Sağlık Örgütü’nde düzenlenen haftalık basın toplantısına Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve ülkemizde 11 ili ayrıca da Suriye’yi etkilen deprem felaketi ile başlayan Genel Direktör Tedros Adhanom Ghebreyesus, deprem bölgelerini ziyaret ettiğini ve henüz döndüğünü belirtti. Gördüğü yıkım ve acıların kendisini derinden etkilediğini ifade eden Gheybreyesus, Türkiye’nin deprem sonrasında olaya büyük ölçüde müdahale ettiğini belirtti.
KORONAVİRÜS AÇIKLAMASI GÜNDEM OLDU!
Son birkaç gün içerisinde Covid- 19 salgınının kökenine yönelik ilgilinin yeniden arttığını ifade eden Ghebreyesus, salgının kökenin araştırılmasından vazgeçilmediğini belirtti. Ülkelerin koronavirüse ilişkin yürüttükleri çalışmalara işaret eden Ghebreyesus, şu açıklamada bulundu: “Herhangi bir ülke, salgının kökenleri ile ilgili bir bilgiye sahipse bunu DSÖ ve uluslararası bilim camiası ile paylaşmalıdır. Bunu suçu paylaştırmak için değil, pandeminin nasıl başladığına dair anlayışımızı ilerletmek amacı ile istiyoruz. Böylelikle gelecekte yaşanabilecek olan salgınları ve pandemileri önleyebilir, bunlara hazırlanabilir ve bunlara cevap verebiliriz.”