28 Aralık 2011'de, bundan tam 6 yıl önce saat 21.39 - 22.24 arasında; Hava Kuvvetlerinin, Şırnak’ın Uludere ilçesi yakınlarındaki Irak topraklarında F-16 savaş uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucunda 34 kişinin ölmesi, her yıl dönümünde olduğu gibi bugün de bazıları için ilk gündem maddesi…
Ölenlerin terörist unsurlar ya da terörün finansmanı bağlamında kaçakçılık yapanlar olup olmadığı yönündeki tartışmaları bir kenara bırakıyorum.
Faili hep saklı kaldı, siyasi malzeme yapıldı bu hava bombardımanı.
Bombalama emrini, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği algısı pompalanarak, Erdoğan’ı Lahey’de yargılatma planının ilk argümanı yaratılmaya çalışıldı.
Oysa muhtemeldir ki; medya, yargı ve istihbarattaki uzantılar eliyle üstü örtülen olayın her aşaması, FETÖ’yü, uzun zamandır dikkat çektiğim FETÖ’nün yedeklediği Paralel Yapılanmayı, KÖZ’ü işaret ediyordu.
Şöyle ki;
MOBESE sistemleri ile TİB’in kuruluşunda etkin olan isimlerden biri dikkat çekici. 2011 yılında TİB Teknik Daire Başkanı iken, Genelkurmay kontrolündeki GES’in MİT’e devredilip (SİB) Sinyal İstihbarat Başkanlığına dönüşmesi sonrasında teknik dinleme gücü arttırılan MİT Elektronik ve Teknik İstihbarat Başkanlığı görevine getirilen kişi...
Fatih Üniversitesi eski Rektörü Şerif Ali Tekalan’ın ağabeyinin de damadı.
Bu kişi, FETÖ’nün Emniyet İmamı Kemalettin Özdemir tarafından 1987 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi Grup Amiri olarak görevlendirilmiş.
90’ın sonlarında ABD’ye dil eğitimine gönderilmiş.
(FBI) Federal Araştırma Bürosu Ulusal Akademisi’nde eğitim görmüş, Türkiye’ye döndükten sonra Akademiyi bitirip “dönemin” FETÖ İmamı Kemalettin Özdemir’in girişimleriyle İstihbarat Daire Başkanlığı Bilgi İşlem Merkezi'ni yönetmiş. Ekürisi de Hanifi Avcı…
İşte bu aktardığım ilginç kronolojinin merkezinde bulunan kişi Basri Aktepe, nam-ı diğer Kozmik Basri.
28 Aralık 2011 tarihinde Türk Hava Kuvvetlerine ait F16’lar tarafından Şırnak’ın Uludere ilçesi yakınlarındaki “bir gruba” yönelik bombalama olayıyla Basri Aktepe’nin alakası ne diyeceksiniz…
Fotoğrafı o dönem yaşanan tartışmalar ve Basri Aktepe’nin görev yaptığı MİT’deki birimi merkeze alarak betimlemeye çalışalım.
Olayla ilgili yapılan o dönemki açıklamalarda, "MİT tarafından gönderilen yazılar ve üst düzey MİT görevlisi tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri telefonla bizzat aranarak, Bahoz Erdal'ın hudut hattını geçmekte olduğunun bildirilmesi üzerine operasyonun gerçekleştirildiği” belirtilmişti. MİT ise; “Ocak 2012’de MİT’in herhangi bir istihbarat paylaşımının olmadığı” açıklamasında bulunmuştu.
Genelkurmay Başkanlığı'nın, konuyu soruşturmakla görevli Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği, “MİT'in Bahoz Erdal'ın eylem hazırlığında olduğuna ilişkin ‘doğruluğu kuvvetle muhtemel’ notuyla ilettiği istihbaratın, bombardıman kararında önemli rol oynadığı” cevabı da adli kayıtlara geçti.
İşte bu cevabın, bütün dikkatleri MİT Elektronik ve Teknik İstihbarat Başkanlığı görevindeki Kozmik Basri’ye yani Basri Aktepe’ye yöneltmesi gerekirken, esrarengiz bir el, muhtemeldir ki; KÖZ’ün yargı, istihbarat ve medya yapılanması içerisindeki network ağı, Basri Aktepe’yi ısrarla perdeledi.
15 Temmuz’dan sonra Basri Aktepe gözaltına alındı, tutuklandı, akabinde “itirafçı olduğu” yönünde medyada haberler yer aldı ve “unut(tur)uldu”.
Ama unut(tur)ulmayan tek bir şey var; KÖZ operasyonu olduğu gün gibi aşikar olan bu bombalamayı, Lahey planı tıkır tıkır işlesin diye “Erdoğan’ın emri” olarak uluslararası kamuoyuna sunanların her yıl olduğu gibi bu yıl da gündem oluşturmayı başarması...