AVAZTÜRK’ün ulaştığı yeni belge ve bilgiler, Balıkesir’de siyasetin de desteğiyle emniyetten yargı ve bürokrasiye uzanan skandallar zincirinin yeni halkalarını ortaya koydu.
GÖZALTINDAYKEN EL KOYMA KARARI
FETÖ ile mücadele kapsamında, örgüt sermayesi olduğundan şüphelenilen firmalarla ilgili Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Kanun hükümleri kapsamında el koyma işlemi yapıldığı biliniyor. Bu kapsamda Kayseri, Gaziantep, Ankara, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında bir çok firmaya el konuldu kayyım atandı.
AVAZTÜRK’ün yaptığı araştırmalarda, bu firmalara el koyma ve kayyım atama işleminin, soruşturmanın belli bir evresinden sonra gerçekleştiği görülürken, Balıkesir’de YAVAŞÇALAR A.Ş’ye bir tanığın iddialarına dayanılarak başlatılan operasyon kapsamında firma hissedarı ve Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yavaşça’nın gözaltına alınmasını müteakiben el koyma ve kayyım atama kararı verildiği ortaya çıktı. İsmail Yavaşça’nın savcılıkça savunması alınmadan iki gün önce şirkete el koyma ve kayyım atama kararı verilmesi, bugüne kadar örneğine rastlanmayan bir uygulama olarak kayıtlara geçti.
AVAZTÜRK’ün ulaştığı belgelere göre; kayyım atama işlemi 27 Temmuz 2016 günü gerçekleşirken, FETÖ şüphesiyle gözaltına alınan YAVAŞÇALAR A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yavaşça’nın savcılık savunması 29 Temmuz 2016 günü alınmış
Ortaya çıkan bu durum, mahkeme sürecinde iftira olduğu anlaşılan tek bir ifadeyle YAVAŞÇALAR A.Ş’ye yönelik başlatılan FETÖ soruşturması, el koyma, kayyım atama ve satış sürecinin, tasarlanmış bir kumpas olduğu şüphesini güçlendirdi.
FETÖ MASKESİYLE EL KOYUP, KAYYIMLA SATIŞ’IN TEK KALEM MAALİYETİ 15 MİLYON
Bu arada; YAVAŞÇALAR A.Ş’nin kayyım marifetiyle satışında da büyük hukuksuzluklar yaşandığı ortaya çıktı. Firmaya kayyım olarak atanan Necmi Demir’in, ilk incelemeler sonrasında hazırladığı raporda, “firmanın hesap hareketleri başta olmak üzere FETÖ veya başkaca terör örgütleriyle hiçbir ilişkisinin para hareketinin olmadığını, gelir gider dengesinin çok iyi olduğunu, üretim performansının olumlu olduğunu” yazmasına karşın daha sonra Kayyım Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanan Muhiddin Gülal’ın, dönemin sorumlu Bakanı Nurettin Canikli’ye firmanın satışı için Necmi Demir’in raporunun aksi yönde ifadeler kullandığı, şirketin zarar ettiğini öne sürdüğü ortaya çıktı.
Gülal’ın satış raporunda, firmanın ihale yasaklı olduğunu ve zarar ettiğini vurguladığı ancak YAVAŞÇALAR A.Ş’nin kayyım yönetiminde olduğu 2016 sonunda bile 10 milyon liraya yakın kar ettiği, ihale yasaklısı olmasının sebebinin de Kayyımların EGM’nin 1 Mart 2017 tarihli mermi ihalesini kazandıktan sonra malları teslim etmeyip ihale yükümlülüğünü yerine getirmemesi olduğu anlaşıldı.
AVAZTÜRK’ün ulaştığı ve Kayyımlar tarafından İçişleri Bakanlığı/Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 1 Mart 2017 tarihli 120 milyon adet mermi ihalesinin yükümlülüğü olarak kesilen 5 Mayıs 2017 tarihli 4 milyon adet 9x19 mm mermi faturası, firmanın “kontrollü” bir şekilde ihale yasaklısı hale getirildiğini ortaya koydu.
Kayyımların bu faturadan sonra mal teslimini durdurduğu, bunun üzerine firmanın ihale yasaklısı konumuna geçtiği EGM’nin de yeni ihaleye çıktığı öğrenildi.
KAYYIMLAR MALLARI TESLİM ETMEYİNCE EGM YENİ İHALE AÇMIŞ
YAVAŞÇALAR A.Ş yönetimine atanan kayyımların birim fiyatı 0,50 TL olan ihale yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açtığı yeni ihaleye YAVAŞÇALAR A.Ş firmasının yasaklı olduğu için giremediği, ihaleyi YAVAŞÇALAR A.Ş’yi satın alan SARSILMAZ firmasının 0,63 TL fiyatla kazandığı görüldü. Aynı ürünleri aynı koşullarda kayyımların tutumu nedeniyle SARSILMAZ firmasının 0,13 TL daha pahalıya vermesinin devlete fazladan maliyetinin ise 15 milyon 600 bin TL olduğu görüldü.
RESMEN “ÇÖKMÜŞLER”!
FETÖ maskesiyle bir çok şirkete el konulduğu söylentilerini güçlü kılan bir uygulama da yukarıda aktardığımız skandallara eklenen yeni bir skandalla ortaya çıktı. YAVAŞÇALAR A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yavaşça’nın gözaltına alınması sonrasında firmaya kayyım atanırken, firmanın diğer ortaklarının şirket yönetiminde söz sahibi edilmediği, satış konusunda hiçbir bilgilendirme yapılmadığı anlaşıldı. Şirket ortaklarının iddiasına göre; hukuksuz bir şekilde kayyım marifetiyle gerçeğe aykırı gerekçelere dayandırılarak satılan şirketin diğer hissedarlarının satıştan doğan paylarının da ödenmediği, hissedarların haklarını ararken karşılarında muhatap bulamadıkları ortaya çıktı. Şirket hissedarlarından Şevket Yavaşça ve Müberra Yavaşça’nın satıştan kendi paylarına düşen hisse için TMSF ve firmayı satın alan Sarsılmaz’a yazdıkları yazılara gelen cevaplar şok etti. TMSF’nin, satıştan doğan hisse payları için muhatabın Sarsılmaz olduğu cevabı verdiği görülürken, Sarsılmaz firmasının da kendilerinin muhatap olmadığı yönünde cevap verdiği dikkat çekti.
İşte Şevket Yavaşça ve Müberra Yavaşça’nın, satıştan doğan paylarına dair yönelttikleri sorulara TMSF ve Sarsılmaz firmasının verdiği o skandal cevaplar:
AVAZTÜRK / Özel Haber