Taha Akyol gibi Prof. Mustafa Erdoğan da Fetullahçı hainlerin teröre bulaşabileceğine inanmadı. Bilmemesine imkan yok ama inanmak istemedi. Liberal kimliği ile tanınmasına rağmen bireyin özgürlüğünü elinden alan Fetullahçı Terör Örgütü ve teröristbaşı Fetullah Gülen'e hiç toz kondurmadı. Kendisi ile aynı dünya görüşüne sahip olan Prof. Atilla Yayla'nın tüm eleştirilerini görmezden geldi. Fetullahçı çete tarafından finanse edilen liberal kuruluşlarda yöneticilik yaptı. Cem Küçük'ün iddiasına göre Fetullahçı darbenin anayasanının yazılması görevi Mustafa Erdoğan'a verilecekti. Darbeler hakkında çok şey yazdı çizdi ama finalde Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbesine tek kelime söyleyemeyen, cuntanın medyasında köşe yazarlığı yapan Profesör olarak tarihe geçti. Fetullahçı örgüte verdiği destek nedeniyle 15 Temmuz darbesinden sonra üniversitedeki görevine son verildi. Cılız birkaç insan hakları demokrasi yorumları yaptı
FETÖ'nün liberalleri pişkinliğe vurdu
Özgürlük ve demokrasi nutukları atmayı çok severdi. FETÖ'nün Azarbeycan imamı Murat Çapan ve FETÖ'nün tetikçisi Cevheri Güven tarafından çıkarılan Nokta'da yazmaya başlayınca okurlarını hayal kırıklığına uğrattı. FETÖ medyasında boy gösterip Erdoğan'a hakaret etmeyi çok sevdi. Yıllarca askeri darbelerle ilgili yazılar yazan Perihan Maden 15 Temmuz Fetullahçı darbeyi de bir kurgu olarak görmüş. Nokta'nın kapanmasıyla yazarlığa bir kez daha veda etmiş.
Türkiye'ye menfaatine olan her şeye düşman. Türkiye'ye savaş açan her güce dost. Bu PKK, Esed ya da FETÖ olmuş hiç farketmez. Ateist olmasına rağmen Fetullah Gülen'in en fanatik savunucusu olabilir. FETÖ medyasına konuşur, FETÖ'nün servis ettiği her yalanı sorgulamadan sosyal medyada paylaşır. Yalan çıkması çok önemli değil, özür bile dilemez. 15 Temmuz Fetullahçı darbeden sonra utanır iki kelime kınama mesajı yazar diye bekleyenleri yine yanılttı. Bugünlerde 250 kişinin katili FETÖ'cü teröristleri, Gülen'in tetikçisi gazetecileri, heryeri örümcek ağı gibi sarmış Fetullahçı bürokratları savunmakla meşgul.
Bir dönem tabela partisi haline gelen ANAP Genel Başkanlığı bile yapan Nesrin Nas, 17/25 Aralık darbesinden sonra FETÖ'nün en büyük destekçilerindendi. Fetullahçı Terör Örgütü medyasında köşe bile verdiler. 15 Temmuz darbesinden sonra hızını hiç kesmedi.Sosyal medyada eli kanlı Fetullahçı cuntayı değil, darbeye karşı duran halkı eleştiren Nesrin Nas bugünlerde FETÖ'cü ablaları ile birlikte uluslararası kamuoyuna Türkiye'yi ihbar etmekle meşgul. Utanmadan büyük bir pişkinlikle Pensilvanya darbesini savunan az sayıda FETÖ'cüden biri…
FETÖ medyasının en çok konuşan isimlerinden biriydi. Ali Bulaç ile yaptıkları programda konuştukça saçmaladı ve müptezelleşti. ABD'ye "bizim anavatanımız" sözleri aslında Ali Bulaç ile birlikte Ahmet Turan Alkan'ın da bitişiydi. Fetullah'ın dizinin dibinde yetişmese de maddi bağımlılığı nedeniyle en fanatik Fetullahçı oldu. Yakın çevresine "inanmıyorum ama bana sahip çıkıyorlar" şeklinde açıklamalar yapıyordu. 15 Temmuz Fetullahçı darbe girişiminin ardından olumlu ve olumsuz tek kelime etmeden ortadan kayboldu. Yazarlığı bırakarak Sivas'a yerleşti.
FETÖ operasyonlarının medya ayağını yürüten Taraf'ta yazarlık yapan Ümit Kardaş, FETÖ'nün tetikçilerinden Yeni Hayat gazetesinde yazarlığa başlamasıyla birlikte Gülen örgütünün en fanatik savunucularından biri haline geldi. Yeni Hayat'ta yayınlanan "Darbeler Tarihim" başlıklı son yazısında "Toplum olarak hepimizin ama en başta iktidarın bir özeleştiri yapması gerekiyor" diyerek Fetullahçı cuntayı değil AK Parti iktidarını eleştirdi. Fetullahçıların yalanı olan birçok sözde darbe planını yıllarca ateşli bir şekilde eleştirirken, meclisi bombalayan 250 kişiyi şehit eden, Cumhurbaşkanı'na suikast tertipleyen Fetullahçı darbeciler hakkında 3 maymunu oynuyor. Askeri hakim olarak en iyi bildiği konuda susmayı tercih etti ve Fetullahçılara vefa borcunu belki de bu şekilde ödedi.
FETÖ ve Abant Platformu'nun müdavimlerinden Cengiz Aktar 15 Temmuz darbesinden sonra ilk attığı tweet "300'e yakın kişi öldü hala yayın yasağı gelmedi" oldu. Darbe olurken bile AK Parti iktidarını eleştiren Cengiz Aktar, Fetullahçı Cuntanın başarısız olması ile birlikte yabancı basındaki algı operasyonlarını Türkiye'ye servis etmeye başladı. Fetullahçı darbe hakkında ne düşündüğünü ise hala bilmiyoruz. Darbeden sonra herkesi eleştirdi. Bir tek darbeci alçaklara, başterörist Gülen'e ve örgütüne söz söylemedi!
Fetullahçı medyaya her çıktığında "FETÖ denilebilmesi için delil olması lazım. Silah olmadan silahlı terör örgütü olmaz" yalanını sıralıyordu. Fetullahçılarla ilgili her operasyonda Gülen'in ve örgütünün avukatlığını üstleniyordu. 15 Temmuz darbesinin arkasından Pensilvanya'daki alçak çıkması hakkında ne düşündüğünü henüz bilmiyoruz. Fetullahçıların silahlı bir terör örgütünün ortaya çıkmasıyla pişkinliğe vurup FETÖ'cü alçakları savunmak yerine ortadan kaybolup kendini unutturmayı tercih etti!
Alevi ve demokrat kimliği ile ön plana çıktıktan sonra FETÖ medyasına geçen Cafer Solgun, Pensilvanya medyasının en fanatik Fetullah Gülen savunucusu haline geldi. "Davaların en cahili en fanatiği olurmuş" sözünü doğrularcasına, anlamadığı bir konunun en ateşli taraftarı haline geldi. 15 Temmuz darbesinden sonra da Meydan Gazetesi'nde yazmaya devam eden Cafer Solgun, Fetullahçı Cunta'yı görmezden gelerek AK Parti iktidarını eleştirmeyi tercih etti. "Darbeyi AK Parti tezgahladı, Gülen ile alakası yok" tezi de çökünce darbeyi sulandıran, 250 kişinin şehit olduğu mücadeleyi itibarsızlaştırmaya çalışan yorumlara başladı.
FETÖ tarafından uzun süre finanse edilen Taraf Gazetesi'nin yazarlarından Murat Belge, son yazısında bir utanca imza attı. Fetullahçı darbeyi değil darbenin önünde siper olan kahraman vatandaşları hedef alan Murat Belge "darbe püskürtüldükten sonra halk sokağa çıktı" yalanını ortaya attı. Bu alçak yazısı FETÖ'nün tetikçileri tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Yıllarca darbelerden bahseden FETÖ'nün maaşlı liberali Murat Belge, son yazısıyla FETÖ'cü darbeci alçaklar gibi vicdansızlığın, ahlaksızlığın resmini çizdi.
FETÖ'nün maaşa bağladığı liberallerden Mehmet Altan, darbenin ilk anlarından itibaren "halkı provake etmeyin" mesajları göndererek sokakları boşaltmaya çalışanlardandı. Bu taktiği tutmayınca darbe ile ilgili yüzeysel eleştiriler yapan Mehmet Altan'ın asıl hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı. FETÖ ve Fetullah Gülen ise Mehmet Altan'ın gündeminde yoktu. Deliller birer birer ortaya çıkınca utancından "evet darbenin içinde bazı Fetullahçı subaylar var" demek zorunda kaldı. Yıllarca propagandasını yaptığı, "silahlı terör örgütü olsaydı ortada silah olurdu" şeklindeki açıklamaları nedeniyle Türkiye halkından bir özür dileyecek mi merak ediyoruz. Tabi yargıya vereceği hesabı unutmadan…
Hayatında hiçbir zaman Fetullahçı olmadı ama Fetullahçılar tarafından finanse edilen Karşı Gazetesi'nde yazmakta hiçbir sakınca görmedi. Din adına insanları kandıranları eleştirdi ama 17/25 Aralık darbesinden sonra göstermelik birkaç Tweet dışında Pensilvanya'daki alçağa hiç dokunmadı. Etrafına topladığı antikapitalistleri tomaların önüne attı ama 14 Temmuz darbesinde tankların önüne çıkmayı aklına bile getirmedi. "Darbeye Hayır" dese de sosyal medyadan 15 Temmuz Fetullahçı darbeyi önemsizleştirmeye devam ediyor. Solun Gezi provakasyonunu kutsallaştırırken muhafazakarların 15 Temmuz direnişini yok farzetmeye ve itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Karşı Gazetesi'nde birlikte operasyon yaptığı Fetullahçıları ise görmemeye devam ediyor…
Fetullah medyasının en operasyonel kanallarından biri olan Tarık Toros yönetimindeki Bugün TV'de Nazlı Ilıcak ve Hayko Bağdat ile birlikte FETÖ'nün kesintisiz propagandasını yapan Ersin Kalaycıoğlu 17/25 Aralık darbesinin en önemli savunucularından biriydi. Sözde tarafsız bir görüntü veren Kalaycıoğlu "silahlı terör örgütü olması için silah olması gerekir" diyerek FETÖ'ye hiç toz kondurmadı. Bugün TV'nin kapanmasının ardından Can Erzincan'da FETÖ propagandasına devam eden 15 Temmuz darbesinin ardından sessizliğe bürünenler arasında.
Fetullahçı medyanın en hızlı kalemşörlerinden Hayko Bağdat, yıllarca Hrant Dink'in katillerinin televizyonunda program yaptıktan sonra FETÖ'ye olan minnet borcunu sosyal medyadan da ödemeye devam etti. Gezi'nin provakatörlerinden Hayko Bağdat, sivillere bomba yağdıran Fetullahçı darbeciler hakkında iki cümle yazar zannetmiştik. Ama vicdanını ve samimiyetini tamamen yitirdiğini aklını da Fetullahçı alçaklara kaptırdığını gördük. Bu sıralar sadece gözaltına alınan Fetullah'ın tetikçileriyle ve 250 kişinin katili Pensilvanya'nın darbecilerinin burnunun kanamasıyla ilgileniyor.
Cumhuriyet Gazetesi'nin FETÖ'nün eline geçmesinin ardından ilk transfer edilen isim Ceyda Karan oldu. Eli kanlı dikkatör Esed ve PKK terör örgütünü kayıtsız şartsız destekledi. Türkiye düşmanı her harekete destek verdiği gibi Fetullahçı Terör Örgütü'ne de destek verdi. FETÖ medyasında sayfa sayfa röportajları yayınlandı. Dünyanın en zalim diktatörünü destekleyen Ceyda Karan'da 15 Temmuz Fetullahçı darbe girişiminden sonra yazdığı yazıda cuntacıları değil cuntacılarla destansı bir mücadele gösteren kahraman halkı hedef aldı. AK Parti iktidarı ve kahraman Türk milletini sivil darbeci ilan eden Ceyda Karan FETÖ konusunda tek kelime etmedi.
Erdoğan nefretini dışarı vurmak için hiçbir fırsatı kaçırmayan Kadri Gürsel, 17/25 Aralık kumpasından sonra Fetullahçılarla aynı kulvarda yer almaktan çekinmedi. Türkiye'nin terörle mücadelesinde Fetullahçı çete ile aynı safta buluşan Kadri Gürsel, bu üslubu nedeniyle çalıştığı gazete ile yolları ayrılmıştı. Fetullahçı Terör Örgütü medyası müdavimlerinden Kadri Gürsel ise "darbecileri eleştirince demokrat olmuyorsunuz" diyerek neden Fetullahçı darbeye karşı çıkmadığına kılıf bulmaya çalıştı. Kimseyi ikna edemeyen Kadri Gürsel, hızlı bir sosyal medya kullanıcısı olmasına rağmen sessiz sedasız ortalardan kayboldu.
FETÖ medyasının en hızlı kalemşörlerindendi. Terörle mücadele konusunda PKK'nın yanında yer alan Amberin Zaman'ın 15 Temmuz FETÖ darbesinde siyasi iktidarın yanında yeralmasını da kimse beklemiyordu. Darbenin ilk anlarından itibaren insan hakları maskesi altında sokaklarda darbeye karşı destansı bir mücadele veren halkı, polisi ve siyasi iktidarı hedef alan Amberin Zaman, Leman darbesinin alçak manşetini paylaşmaktan da çekinmedi. FETÖ medyasının darbeye destek veren gazetecilerini de savunan Amberin Zaman, darbenin bir kurgu olduğu yalanını gündeme getiren batı medyasının haberlerini de sık sık paylaşarak sosyal medyanın tepkisini çekti.
Nazlı Ilıcak'tan sonra Fetullahçı Terör Örgütü tabanının en sevdiği ablalardan biriydi. Halk TV ve Bugün TV'de sık sık boy gösteren Nevval Sevindi, Pensilvanya'daki Teröristbaşını her zaman desteklemekten geri durmadı. 15 Temmuz Fetullahçı darbeden sonra birkaç cılız açıklama yapmaya çalıştı. Darbenin halk tarafından püskürtülmesinin ardından sessiz sedasız sosyal medya hesabını kapatarak ortadan kayboldu. Diğer ablalarla birlikte yurtdışına kaçtığı iddia ediliyor
FETÖ'nün en kullanışlı tetikçisi Ahmet Altan darbeyi eleştirip FETÖ diyemeyenler kervanına katıldı. Fetullahçı darbeyi Fetullahçı cuntanın medyasında eleştirerek en büyük pişkinliğe imza atan Ahmet Altan, örgüt üyelerine moral veren açıklamaları sosyal medyadaki FETÖ'cüler tarafından günlerdir paylaşılıyor. Sahte darbe planları ve iftiralarla binlerce askeri mağdur eden Ahmet Altan, gerçek askeri darbeyi görmezden gelerek Fetullahçı alçaklara son kez destek verdi. Gazetecilik mesleğine "darbeci, kumpasçı ve FETÖ'cü" damgasıyla veda etti.
Darbelerin kitabını yazan Hasan Cemal son yıllarda Fetullahçı Terör Örgütü medyası ile birlikte hareket ediyordu. 17/25 Aralık darbesinden bu yana FETÖ tarafından finanse edilen haber sitelerinde köşe yazan Hasan Cemal, Gülen medyasının da vazgeçilmez isimlerindendi. Gülen örgütüne övgüler yağdırır seçilmiş Cumhurbaşkanı'na hakaret ederdi. Önce 15 Temmuz darbesini göstermelik olarak kınadı ama FETÖ cuntası hakkında bir cümle kurmak aklına gelmedi. Kapatılan ve yayın hayatını durduran FETÖ medyasının ardından ağıtlar yakan Hasan Cemal 240 kişinin şehit olduğu bu kanlı darbe girişimine "Erdoğan Darbesi" diyecek kadar alçaklaştı!
Hakkında ne söylenilse az! Fetullahçı Terör Örgütü birçok önemli ismi para ile kullandı. Ama bu kullanılan isimler arasında hakkını en fazla veren Can Dündar oldu. Cumhuriyet ile yaşıt bir gazeteyi Fetullah'ın paçavrası haline getirdi. FETÖ'nün servis ettiği görüntüleri vatana ihanet pahasına yayınlamaktan çekinmedi. Temmuz darbesinden hemen önce görevini tamamlayarak hem gazetesini hem de ülkesini terketti. Fetullahçı darbeyi görmezden gelerek pişkinliğe vuruyor. Sosyal medyadaki paylaşımlarında FETÖ cuntası hakkında susma hakkını kullanıyor. Vatana ihanet suçundan yargılanması sürüyor. Davalardan kurtulsa da bu utançtan kurtulması biraz zor görünüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeminli düşmanlarından, FETÖ medyasının en yakın dostlarındandı. Diktatör, demokrasi, hukuk, darbe sözlerini yaşamı boyunca ağzından düşürmeyen Cengiz Çandar, FETÖ cuntası hakkında tek bir cümle kuramadı. Önce sessiz kaldı, sonra dış basında Türkiye'deki demokrasi mücadelesini itibarsızlaştırmaya çalışan haberleri sosyal medyada yaygınlaştırarak üzerine düşen görevin sonuna kadar yerine getirerek bir utanç içinde gazetecilikte jübilesini yaptı!