İngiliz Channel 4 News televizyonunun Salı günü yayınladığı gizli çekim görüntülerde İngiliz şirket Cambridge Analytica'nın Yönetim Kurulu Başkanı Alexander Nix, Kasım 2016’daki seçim öncesinde o zaman Cumhuriyetçilerin başkan adayı olan Donald Trump ile “çok defa” buluştuğunu söylüyor.
DW Türkçe’de yer alan habere göre, Nix aynı zamanda Cambridge Analytica'nın Trump'ın seçim kampanyasının son aylarında kilit bir rol oynadığını da belirtiyor.
Nix gizli kamerayla kaydedilen bu sözleri, kendisini Sri Lanka’daki seçimleri etkilemek isteyen potansiyel bir müşteri olarak tanıtan televizyon kanalının muhabirine Londra’daki bir otelde söylediği belirtildi.
“Ortada bir kanıt yok, resmi bir belge yok”
Nix görüntülerde “Bütün araştırmayı biz yaptık. Bütün verileri biz hazırladık. Bütün analizleri biz yaptık. Bütün hedef tespitini biz yaptık. Dijital kampanyanın hepsini biz yürüttük ve bizim verilerimiz onların stratejisini belirledi” diyor.
Trump'ın seçim kampanyası sırasında “kendi kendini imha eden zamanlayıcı”ya sahip e-postalar kullandıklarını belirten Nix, “ortada bir kanıt yok, resmi bir belge yok, ortada hiçbir şey yok” diyor.
Cambridge Analytica: Nix görevden alındı
Bu görüntülerin ortaya çıkmasının ardından açıklama yayınlayan Cambridge Analytica’nın yönetimi kurulu, Nix’in görevden alındığı duyurdu.
Nix ile ilgili bağımsız bir soruşturma başlatıldığının belirtildiği açıklamada, Nix’in gizli çekim esnasında sarf ettiği sözlere de değinilerek bu yorumların “firmanın değer ve faaliyetlerini yansıtmadığı” aktarıldı.
Konuyla ilgili açıklama yayınlayan Facebook ise Cambridge Analytica şirketinin verileri kötüye kullanması sebebiyle “şaşkınlığa uğradıklarını” bildirdi.
Skandal nasıl başlamıştı?
Nix'in görevden alınmasına ve İngiltere’de şirket hakkında soruşturma açılmasına sebep olan skandal, ABD'de yayınlanan The New York Times ile İngiliz The Guardian gazetelerinin Trump'ın seçim kampanyası sırasında birlikte çalıştığı Cambridge Analytica danışmanlık şirketinin uygun olmayan şekillerde elde edilen 50 milyona yakın Facebook kullanıcısının verilerini seçmenleri etkilemek için kullandığı haberini paylaşmasıyla başlamıştı. Bu bilgiyi gazetelere veren kişi ise Cambridge Analytica şirketinin eski çalışanı Christopher Wylie idi.
Bu bilginin ortaya çıkmasının ardından İngiltere Bilgi Komisyonu (ICO) Başkanı Elizabeth Denham, Cambridge Analytica’nın izinsiz bir şekilde kişilerin verilerini elde etmek iddiasıyla soruşturulduğunu açıkladı.
İngiltere'de parlamentonun Basın Komitesi Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'i komitenin sorularını yanıtlaması için komiteye çağırırken, bir başka çağrı da Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani’den geldi. Twitter'dan paylaşım yapan Tajani, “mark Zuckerberg’i Avrupa Parlamentosu’na davet ettik. Facebook, 500 milyon Avrupalının temsilcileri önünde kişisel bilgilerin demokrasiyi manipüle etmek için kullanılmadığını açıklığa kavuşturmalı” dedi.
ABD’de Senato’nun Ticaret, Bilim ve Ulaşım Komitesi'nin başındaki Cumhuriyetçi John Thune Zuckerberg’e bir mektup göndererek konuyla ilgili ve Facebook'un kişisel verileri korumaya yönelik politikası ile bilgi vermesini talep etti. ABD Senatosu Yargı Komitesi’nin en üst düzey Demokrat üyesi Dianne Feinstein de Zuckerberg’in Kongre'de ifade vermesi gerektiğini belirtti.