Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Mecliste dün ve bugün yaşanan deprem tartışmalarına sert tepki gösterdi. Kara, depremzedelerin yaşadığı zorlukları ve ihtiyaçlarını dile getirerek, hükümetin yetersiz kaldığını söyledi.
“Deprem siyasetin üstünde bir mücadeledir”
Kara, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, Hatay milletvekilleri olarak ve bölgedeki birçok depremde yıkıma uğramış bölgenin insanları olarak birbirleriyle dayanışma ve birlikte mücadele etmeyi esas kıldıklarını belirtti.
“Bu bizim için çok kıymetli çünkü biraz evvel sayın vekilim de ifade etti ki deprem siyasetin üstünde bir mücadeledir” diyen Kara, ancak şunu söylemenin eksik ve doğru olmayacağını ifade etti: “Açıkta hiçbir kimsemiz yok, paket paket değil, koli koli her şeyi verdik, veriyoruz, kimse aç, açıkta değil.”
“İklim krizinin etkileri aşikâr”
Kara, iklim krizinin hem dünyayı hem de bölgelerini etkilediğini vurgulayarak, meteorolojiden çok kuvvetli sağanak yağışı da, doluyu da görebildiklerini, kavurucu sıcakları da algılayabildiklerini söyledi.
“O zaman ben size şunu sorarım: Üç gün önce 20-22 metrekarelik konteynerlerin içerisinde kendilerine küçücük bir yaşam alanı oluşturmak isteyen vatandaşlarımız, yurttaşlarımız tentelerin üzerinde ya da olmayan tentelerin üzerinde kovalarla suyu boşaltmak zorunda mı? Silikonlar çekilmediği için tüm malvarlığı sadece iki tane süngerden yatak, bir televizyon, bir buzdolabı, üçlü bir ocak olduğu için onları da korumak zorunda mı?” diye sordu.
“Yağışların geleceğini hepimiz biliyoruz”
Kara, yağışların geleceğini hepimiz bildiklerini belirterek, şimdiden önlem alınması gerektiğini kaydetti. “Şu anda 144 bine yakın, belki de biraz daha fazla insanımız konteyner alanlarında yaşıyorlar” diyen Kara, çadır meselesine de değindi. Kara, şöyle devam etti:
“Bakın, çadır asla yok gibi bir şey… Daha biraz evvel özellikle meslek mensubu bir baro başkanı arkadaşımızı aradık. Ekinci bölgesindeki birden fazla çadırı 3 kişiyle, 5 kişiyle çarparsanız içinde kaç bine tekabül edecek bir vatandaş topluluğu olduğunu görebilirsiniz. Az hasarlı evi olanlar var, benim de evim az hasarlı ama bunların hak sahipliği yok. Dolayısıyla evinin önüne, bahçesinin önüne, tarlasının önüne elbette çadır kuruyor. Dolayısıyla da çadırlarda yaşamak zorunda kalıyor.”
Kara, depremle ilgili yurttaşlarımızın bu şekilde televizyonlarda konu edilmediği gelecek güzel zamanları gerçekten istediğini sözlerine ekledi.