Kahramanmaraş merkezli depremlerden büyük ölçüde etkilenen sonrasında ise 20 Şubat tarihinde Defne ve Samandağ ilçelerinde meydana gelen depremler ile karşı karşıya kalan Hatay, felaketten etkilenen illerin başında yer aldı. On binlerce binanın yıkıldığı ve on binlerce vatandaşın hayatını kaybetmiş olduğu kentte hasar tespit çalışmalarına devam edilirken uzman isim binaların yıkımlarına, insanların canlarına sebep olan faktörleri tek tek açıkladı.
Hatay’da sahaya inen ve hasar tespit çalışmalarına katılan İnşaat Mühendisi Suat Torun, 10 gün bölgede kaldığını ve jeoloji mühendisleri ve mimarlar ile birlikte binaları incelediklerini açıkladı. Torun, inceleme sonucunda ulaştıkları sonuçları kamuoyu ile paylaştı.
500’E YAKIN BİNAYI İNCELEDİ!
İnşaat Mühendisleri Odası’nın hasar tespit çalışmalarına katkı vermek amacı ile Hatay’a giden ve 10 gün boyunca bölgede kaldığını belirten Torun, savcılık adına 200’e yakın İnşaat Mühendisleri Odası adına ise 300’e yakın olmak üzere toplamda 500 binayı incelediğini ifade etti. Delillerin karartılmaması adına binaların fotoğraflarını ve videolarını çektiğini belirten Torun, açıklamasına şu sözler ile devam etti: “Binaların kirişlerinden ve kolonlarından örnekler aldık. Yapının bütünlüğü bozulmuşsa bile her bir donatı için gereken ölçümleri yaptık. Sahadan toplamış olduğumuz numuneleri, yetkililere teslim ettik.”
BİNALAR NİÇİN YIKILDI?
Hatay’ın depremden büyük ölçüde zarar gördüğüne dikkat çeken Torun, binaların yıkımlarına sebep olan faktörleri şu şekilde açıkladı: “Sahada sıklık ile rastladığımı sorun beton kalitesizliğiydi. Ek olarak demir gibi donatıların olması gereken çapta ve yapıda olmadığını da tespit etti. Hem proje hem de uygulama hataları gördük. Zemin etütlerinin iyi yapılmamış olması, zeminin sıvılaşması gibi faktörler ile de karşı karşıya kaldı. Öncelikli sebep olarak yapım hatalarının göze çarptığını söyleyebiliriz. Yıkımlara sebep olan genel başlıklar ise düz demir kullanımı, zayıf kolon, kesit yetersizliği, taşıyıcı elemanlara verilen zararlar, yumuşak kat etkisi, çerçeve süreksizliği ve uygunsuz etriye aralıkları.”