Türkiye'nin güneyinde, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bilinen Hatay, 6 Şubat'ta yaşanan depremlerin ardından zorlu bir dönemden geçiyor. Deprem, bölgenin sosyal ve ekonomik yapısını derinden etkiledi. Özellikle barınma ve geçim sıkıntısı, depremzedelerin yaşamını zorlaştıran başlıca sorunlar arasında yer alıyor.
Deprem sonrasında evleri hasar gören vatandaşlar için hükümet tarafından kira yardımı sağlandı. Ancak bu yardımlar, artan kira fiyatları ve yaşam maliyetleri karşısında yetersiz kalıyor. Hatay Barosu Başkanı Erhan Nizamoğlu, Anayasa'nın 57. maddesine atıfta bulunarak, vatandaşların konut hakkının güvence altına alındığını ve bu kira yardımının eşitlik ilkesine uygun şekilde sağlanması gerektiğini vurguluyor.
Deprem sonrası yapılan ilk yardımlarda kiracılara 2 bin TL kira desteği sağlanırken, bu miktar Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla 3 bin TL'ye çıkarıldı. Ev sahiplerine ise 5 bin TL kira yardımı yapılması planlanıyor. Ancak bu rakamlar, bölgedeki yüksek kira fiyatları ve yaşam maliyetleri göz önüne alındığında yetersiz kalıyor. CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, depremzedelerin bu rakamlarla kiralık yer bulamayacağını ve birçoğunun çadır veya barakalarda yaşamayı tercih ettiğini dile getiriyor.
Yaşam Koşulları: Su ve Gıda Erişimi
Depremin en çok etkilediği bölgelerden biri olan Hatay'da, altı aydır şebeke suyu bulunmuyor. Vatandaşlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak için zorluklarla mücadele ediyor. Deprem sonrası oluşan "depremkondu" adı verilen geçici barınaklarda yaşayanlar, su ihtiyaçlarını çevrelerinden sağlamak zorunda kalıyor. Leyla Şeker gibi bazı depremzedeler, yakınlarının ve komşularının yardımıyla su ve gıda temin ediyor.
Geleceğe Bakış: Yeniden İnşa ve İmar Sorunları
Hatay'daki depremzedeler, kendi imkanlarıyla yeni evler inşa etmeye başladı. Bu durum, şehirde düzensiz yapılaşmaya ve çarpık kentleşmeye yol açıyor. Hatay Şehir Plancıları Odası İl Temsilcisi Serkan Koç, depremden sonra ortaya çıkan bu yapıların ileride çeşitli sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Yıkımı bekleyen binlerce yapı ve sağlıksız koşullar altında yaşamaya devam eden depremzedeler, geleceğe dair endişelerini dile getiriyor.
Sonuç
Hatay'da deprem sonrası yaşananlar, sadece bir doğal afetin etkileri değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir krizin de göstergesi. Vatandaşların karşılaştığı bu zorluklar, sadece maddi desteklerle çözülebilecek düzeyde değil. Toplumun ve devletin, bu zor dönemde birlikte hareket ederek sürdürülebilir ve insani çözümler üretmesi gerekiyor. Hatay'da yaşananlar, Türkiye'nin her bölgesindeki afetlere karşı hazırlıklı olmanın ve dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.