'HAYIR' dediğiniz için terörist olmuyorsunuz teröristlerle YOLDAŞ ve OY'DAŞ oluyorsunuz!

ZİHNİ ÇAKIR

Evvela kutuplaşmaya karşı olmadığımı peşin peşin söyleyeyim. Tamam, kutuplaşma ayrışma ve çatışmaya dönmemeli lakin ülke böylesine bir tarihi dönemece girmişken kutuplaşma iyidir.

Safların netleşmesidir kutuplaşma. Tıpkı 16 Nisan’da üzerine mühür basacağımız “EVET” ve “HAYIR” yazılı kağıt gibi ikiye ayrılmışlık, yeni bir sistemin inşası için de sağlıklıdır bence.

Ha şunu da söyleyim; bugün “kutuplaşma” edebiyatı yapanların derdi, toplumun ikiye bölünmesi falan değil ha. Neredeyse 90 yıldır bu ikiye bölünmüşlükle büyük bir çoğunluğa hükmedenlerin, kutuplaşmadan rahatsızlığı birlik ve bütünlük kaygısına falan da dayanmıyor. Hiç abartısız yüzde 10’luk bir dilimin yüzde 90’lık kesime hükmettiği kutuplaşmada şimdi kantarın topuzu biraz fazla kaçtı ya; ondan feryat figanları.

Dün yüzde 90’a hükmediyorlardı, bugün yüzde 65’i aşkın kararlı bir direnç var karşılarında. Saltanatları, egemenlik alanları birer birer gidiyor ellerinden. Yüzde 10’luk seçkin azınlığın yüzde 90’lık kesim üzerinde neredeyse 90 yıldır sürdürdüğü tahakküm yıkılıyor.

Bu sebeple “kutuplaşma” edebiyatına başladılar.

Demek istiyorlar ki; “Yüzde 10’luk bir dilimle yüzde 90’a hükmettiğimiz iki kutuplu orantısız düzen sürsün.”

“İyi de yüzde 40 civarı bir kitle var karışınızda” diyecektir kimi tatlı su entelektüelleri. Hatta 14 yıldır iktidar nimetlerini orantısız semiren liboşlar bunu söylüyor bile; “efendim bir kesim ötekileştiriliyor, ülke ortadan ikiye ayrılıyor” diyor. “Onların kaygıları, endişeleri gözardı edilmemeli” diyorlar.

Ben eminim ki ülkenin zenginliklerini adaletsiz dağılım düzeninde sömüren o yüzde 10’luk dilime destek verenler, muhalefet etmekle bu “mutlu” ve “seçkin” azınlığıa, kapitalizmin azgınlığından nemalanan bu “elitistlere” hizmet etmek arasındaki farkı tez zamanda anlayacaklardır.

“Kutuplaşma” edebiyatı ile 16 Nisan’da çıkacak EVET sonucu ile kendi egemenliklerinin sarsılmasına dair endişelerini ifade ettiklerini er geç göreceklerdir.

Hiç biri olmasa bile, bölgenin ve değişen dünyanın, küresel sistemin kendini yenileme sürecinin getirdiği bir zorunluluk olan sistemsel revizyonun, aynı zamanda 90 yıla yakın zamandır ülkenin yüzde 90’lık bir dilimini ötekileştiren, başkalaştıran, öz yurdunda paryaya dönüştüren o yüzde 10’luk “mutlu azınlığı” tasfiye edeceğini göreceklerdir.

Referandum öncesi; saltanatları her sarsıldığında, topluma korku ve endişe empoze etme aparatı olarak kullandıkları, aynı zamanda on yıllardır sürdürdükleri egemenliklerinin en temel besin kaynağı olan terör örgütleri ile aynı safta bir kampanya yürüttüklerini eminim fark edeceklerdir.

Ben demiyorum ki “HAYIR” cephesinde yer alanlar teröristtir; ama tüm terör örgütlerinin “HAYIR” cephesinde yer aldığını onlar bile inkar edemiyor…

TERÖRİSTLERİN "YOLDAŞ" VE "OY'DAŞ"LARI 

Tamam, kabul ediyorum; kendi egemenliğinin sarsılmasından endişe duyan “elitist ötekiler” hariç, muhalefet etmek adına ya da müzmin Erdoğan karşıtlığıyla HAYIR diyen herkes HAYIR cephesinin militarist zeminindeki terör örgütleri ile kardeş değildir.

Yüreği bu vatan için çarpan, bu vatan adına endişelenen kaygılanan, kendini MHP’li, CHP’li, BBP’li ve Saadet Partili ve dahi partiler dışı gören ancak kararım HAYIR diyen kardeşlerim! Hiç kimse sizler için terörist yakıştırması yapmıyor; sizleri kendi çıkarları uğruna kullananlar, sizlerin enerjisi ve sinerjisini EVET diyenlere karşı provoke etmek isteyenlerin algı oyunundan başka bir şey değil bu.

Ancak; kardeş olmasanız da HAYIR cephesinin eli kanlı örgütleri PKK, DHKP-C, FETÖ ve dahi dünün muhafazakar milliyetçi katili Perinçekgillerin referandum sürecindeki YOLDAŞI ve OY’DAŞI olmuyor musunuz?

CHP ve kimi marjinal partilerin bütün bu terör örgütleriyle aynı safta yürüteceği “HAYIR” kampanyalarını alkışlamaya, o kampanyalara enerji ve sinerji vermeye, yüreği bu vatan, bu devlet, bu bayrak, bu millet için çarpan belli bir kesim söz konusu olunca belki “kardeşlik” denemez; ama buna düpedüz “YOLDAŞLIK” ve “OY’DAŞLIK” denir be kardeşim.

O yüzden, küllerinden doğan bu milletin yeni bir tarih yazacağı bu süreçte “YOLDAŞ”ınızı da “OY’DAŞ”ınızı da iyi seçin derim.