Hindistan'dan Avrupa'ya yeni bir koridor: Türkiye neden yok?

Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa arasında yeni bir ekonomik koridor oluşturmak için bir mutabakat zaptı imzaladı. Bu proje, Çin’in kuşak ve yol girişimine alternatif olarak görülüyor. Ancak Türkiye, koridorun en kısa güzergahında olmasına rağmen projede...

Son yıllarda dünyanın ulaştırma taşımacılık sektöründe çok sık kullandığı iki terim var: küresel lojistik ve yeni ticaret yolları. Şimdi Hindistan’ı Ortadoğu ve Avrupa’ya bağlayacak yeni bir koridor gündemde. Bu proje, Avrupa Birliği tarafından aslında Çin’in kuşak ve yol projesine alternatif olarak geliştirildi. Fakat bu güzergahta dikkatleri çeken bir detay var: rotada Türkiye es geçiliyor. Tıpkı İsrail-Mısır-Güney Kıbrıs Rum yönetimi-Yunanistan gaz boru hattı projesinde olduğu gibi.

Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru

Hafta sonu Yeni Delhi’de düzenlenen G20 zirvesinin en önemli sonuçlarından biri, Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’nun oluşturulmasına yönelik bir mutabakat zaptının imzalanması oldu. Bu hamle, Çin’in kuşak ve yol girişimine yönelik bir hamle olarak değerlendirilebilir.

Ticaret rotası, Hindistan’ın Mumbai şehrinden başlıyor. Sonrasında ise deniz yoluyla Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrindeki limana ulaşıyor. Oradan da yine Birleşik Arap Emirlikleri’nin bir başka şehrine demir yoluyla ulaşıyor. Daha sonra Suudi Arabistan’ın liman kenti Hayfa’ya ulaştırılması planlanıyor. Hayfa’dan deniz yoluyla Yunanistan’ın Pire limanına götürülecek ürünler, buradan da karayoluyla Avrupa’ya ulaştırılacak.

Hindistan, ayrıca bu proje ile geçilen bölgelerde ekonomik büyümeyi ve istihdamı arttırmayı, nakliye süresini de %40 oranında azaltmayı hedefliyor.

Türkiye neden dışarıda bırakılıyor?

Şimdi daha iyi anlatabilmek için ekranlarınıza söz konusu projeyi getirelim. Bu projeyle birlikte iki koridor oluşturulacak: doğu koridoru ve kuzey koridoru. Doğu koridoru, Arap Körfezi’ne yönlendirilen bir bağlantı içeriyor. Kuzey koridoru ise Arap Körfezi’ni Avrupa’ya bağlamaya başlıyor.

Ancak Türkiye, koridorun en kısa güzergahında bulunmasına rağmen projede yer almıyor. İsrail-Mısır-Güney Kıbrıs Rum yönetimi-Yunanistan gaz boru hattı projesinde de böyle olmuştu. Sözde Türkiye’yi saf dışı bırakan bu proje, ilk başta bütün Avrupa’yı ve Amerika’yı heyecanlandırmıştı. Bu proje, sadece bir fikir olarak kaldı. Çünkü astarı yüzünden pahalıya geliyordu. Yani lojistik bir rota olmasından ziyade siyasi bir rota olduğu aşikardı.

Hindistan’ı Avrupa’ya bağlamak için oluşturulan bu koridor, baktığımız zaman hem ekonomik olarak çok külfetli hem de ciddi bir zaman kaybı. Daha düşük maliyet ve daha verimli bir lojistik rota olarak söz konusu bölgede en uygun, uygulanabilir ve geçerli olabilecek proje, Türkiye’den geçen ortak koridor. Ancak ona da Çin çıkışlı olduğu için Hindistan projesine destek veren ülkeler yanaşmıyor.

Türkiye’nin hamleleri

60 gün içerisinde bir eylem planı oluşturulması hedefleniyor. Yani Türkiye, eğer projeye dahil olmak istiyorsa önümüzde sadece 60 günlük bir süreç var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili G20’de gazetecilerle yaptığı söyleşide “Türkiye’siz bir koridor olmaz. Doğudan batıya trafik için en uygun halka Türkiye üzerinden geçmek durumunda” açıklamasında bulunmuştu. Erdoğan, ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a ve Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na gerekli talimatları verdiğini ifade etmişti.

Hakan Fidan da Kalkınma Yolu projesine değinerek “Desteklerinizin teyit edildiği başka bir proje: Basra Körfezi’nden gelip Irak üzerinden geçecek olan Kalkınma Yolu projesi. Türkiye şu anda bununla meşgul. Özellikle Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Katar bu konuda yoğun görüşmeler içerisinde” açıklamalarında bulunmuştu.

Evet, bütün bunlara baktığımızda bu projede İsrail-Mısır-Güney Kıbrıs Rum yönetimi-Yunanistan gaz boru hattı projesi gibi tarihin tozlu raflarında yerini mi alacak yoksa ülkeler Türkiye konusunda anlaşıp teklif mi getirecek? 60 günün sonunda hep birlikte göreceğiz.

Gündem Haberleri