Hırvat polisinin sığınmacılara yönelik işkencelerine Uluslararası Af Örütü tepki gösterdi

Hırvat polisinin sığınmacılara yönelik işkencelerine karşı Uluslararası Af Örgütü de harekete geçti. Avrupa Direktör Yardımcısı Moratti, AB’yi derhal gerekli adımları atmaya çağırırken aksi taktirde suç ortağı haline geçeğini belirtti.

Uluslararası Af Örgütü, Hırvatistan polisinin Bosna Hersek sınırında göçmen ve sığınmacılara yönelik işkence uyguladığına işaret ederek, insan hakları ihlallerinin önemli derece arttığını vurguladı.

Uluslararası Af Örgütünden yapılan açıklamada, mayıs ayı sonunda Batı Avrupa'ya geçmek isterken Plitvice Gölü yakınında Hırvat polisi tarafından durdurulan bazı Pakistan ve Afganistan vatandaşlarıyla görüşmeler yapıldığı belirtilirken, bu kişilerin bağlanarak darbedildiği ve işkenceye maruz kaldığı kaydedildi.

Hırvatistan Özel Polis Teşkilatının kullandığı kar maskelerinden takmış, siyah üniformalı 8 ila 10 kişinin silahlarıyla havaya ateş açtığı aktarılan açıklamada, "Bu kişiler, hareket edemez hale getirdikleri sığınmacıları tekmeledi ve bu kişilere metal sopalar, coplar ve tabanca kabzalarıyla defalarca vurdu. Daha sonra, göçmenlerin sırt çantalarında buldukları ketçap, mayonez ve şekerleri, kanayan başlarına, saçlarına ve pantolonlarına döktü." denildi.

Sığınmacıları tedavi eden doktorlar ve sivil toplum örgütleriyle de görüşüldüğü aktarılan açıklamada, Bosna Hersek'in Velika Kladusa şehrindeki klinikte sığınmacıları tedavi eden acil servis doktorunun, bu kişilerin başlarının arkasında keskin olmayan bir nesneyle açılmış yaralar olduğunu söylediği ifade edildi.

- "AB'nin suskunluğu, ihlalleri teşvik ediyor"

Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktör Yardımcısı Massimo Moratti, Hırvatistan'daki durumla ilgili açıklamasında, Avrupa Birliğinin (AB) daha fazla sessiz kalamayacağını belirterek, "AB, Hırvatistan polisinin sınır bölgesinde uyguladığı şiddeti ve ihlalleri kasten görmezden gelmeye devam edemez. AB'nin suskunluğu, sorumluların bu ihlalleri hiçbir şekilde ceza almadan sürdürebilmesine izin veriyor, hatta bunu teşvik ediyor." dedi.

Öte yandan, AB Komisyonu da Hırvatistan sınırında işlenen ağır insan hakları ihlallerine ilişkin çok sayıda güvenilir bilgiye ve Avrupa Parlamentosu tarafından iddiaların soruşturulması için defalarca yapılan çağrılara rağmen sessiz kalmaya devam ediyor.

Komisyonun, Hırvat polisinin sığınmacılara vahşice işkence ettiği ve aşağıladığı bir durumda, AB hukukunun açıkça ihlal edilmesine göz yumamayacağını vurgulayan Moratti, "Gerekli adımlar derhal atılmazsa, Hırvatistan’ın mülteci ve sığınmacılara yönelik insanlık dışı uygulamaları, AB'yi kapı eşiğinde işlenen ağır insan hakları ihlallerinde suç ortağı haline getirecektir." ifadelerini kullandı.

- "Yürüyemeyenleri taşıyın ve gidin" dediler

Kolu ve burnu kırılan, başına dikiş atılan Pakistanlı Amir, kendilerine merhamet etmeleri için polislere yalvardıklarını belirterek, "Zaten bağlı olduğumuz için hareket edemiyorduk. Bize vurmaya ve işkence etmeye devam etmeleri için hiçbir sebep yoktu." diye konuştu.

İki kolu ve bir bacağı kırılan Tarık ise yerde yatarken birinin silahın tersiyle başına vurduğunu belirterek, gece boyunca birçok kez bilincinin kapandığını anlattı.

Faysal isimli sığınmacı ise Bosna Hersek'e saatlerce yürüyecek halleri olmadığını, ayakta dahi güçlükle durabildiklerini belirterek, kendilerine "Yürüyemeyenleri taşıyın ve gidin" denildiğini anlattı.

Sığınmacıların bir kısmı Bosna Hersek'e ulaşırken, yürüyemeyecek kadar kötü durumdaki 5 kişi ise mülteci kampında faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütü tarafından bulundukları yerden alındı.

Velika Kladusa kliniğindeki bir doktor, yaralanmaların birçoğunun bacak kemiğinde ve eklemlerdeki kırıklardan oluştuğuna dikkati çekerek, "İyileşmesi zaman alan yaralara ve travmaya sebebiyet vererek, insanları sınırı bir kez daha veya yakın bir zamanda geçmeye çalışmaktan alıkoymak için uygulanan bir strateji." dedi.

Açıklamada ayrıca, Hırvatistan İçişleri Bakanlığının şimdiye kadar bu iddiaları ciddiye almadığı, bildirilen ihlallere yönelik bağımsız ve etkin soruşturmalar yürütmeyi ya da memurlarından hesap sormayı reddettiği de vurgulandı. Uluslararası Af Örgütünün bu vakanın ayrıntılarını İçişleri Bakanlığı ile paylaştığı ancak halen resmi bir yanıt alamadığı da aktarıldı.

AVAZTÜRK

Dünya Haberleri