Son olarak Güney Kore’de beyin yiyen amip vakası nedeniyle yaşanan ilk ölüm vakası gerçekleşti. Tüm dünyayı sarsan bu vaka sonrası tıp dilinde Naegleria Fowleri olarak da adlandırılan beyin yiyen amip hastalığı, daha yakından araştırılır hale geldi. Belli bir semptomlar ile kendisini gösteren beyin yiyen amip hastalığının semptomlarını göz ardı etmemek ise uzmanlarca çok önemli.
Bulaş yolu oldukça farklı olan beyin yiyen amip hastalığının insandan insana geçmiyor oluşu açıkçası uzmanlarca bir şans. Zira son derece ölümcül bir hastalık olan beyin yiyen amip hastalığının öldürücülüğü yüzde 97’ye ulaşmış durumda. Kurtuluşun son derece düşük olduğu bu hastalıkta ilk etapta ortaya çıkan semptomlar olduğu gibi hastalığın ilerleyen seyirlerinde ortaya çıkan birtakım semptomlar da mevcut.
NAEGLERİA FOWLERİ GİTGİDE YAYILIYOR
Tüm dünyanın kabusu haline gelmiş olan Naegleria Fowleri isimli hastalık, genellikle ölümcül vakalar ile sonuçlanması nedeniyle tüyler ürpertiyor. Tek hücreli amibin beyinde enfeksiyona yol açtığı beyin yiyen amip olarak da bilinen bu hastalık, burun yoluyla bulaşıyor. İnsandan insana geçmeyen bu hastalığın bulaş yolu ise göl ve nehir gibi tatlı sular.
Koku alma kanalına giren amiplerin burun içi mukozayı geçerek koku alma siniri yolu ile beyin ve omurilik sıvısı aracılığıyle beyine yerleşmesiyle meydana gelen Naegleria Fowleri, Primer Amibik Meningoensefalit (PAM) olarak adlandırılan menenjite neden oluyor. Hızla ilerleyen hastalık, genellikle koma ve sonrasında gelen ölüm ile sonuçlanıyor.
NAEGLERİA FOWLERİ’NİN TEDAVİSİ YOK
Dünya genelinde ölümlerin nedeniyle herkesin dikkatini daha çok çekmeye başlamış olan Naegleria Fowleri ya da bilinen adıyla beyin yiyen amip hastalığının şu an için herhangi bir tedavisi bulunmuyor. Bu da hastalanan her yüz kişiden 97’sinin ölümle karşı karşıya geleceği gerçeğini beraberinde getiriyor. Miltefosin isimli yeni bir ilacın denenmesiyle kurtulan birkaç kişi bulunsa da hastalığın semptomları çok hızlı ilerliyor.
Hastalıkta var olan aşırı beyin ödemi ile güç etmek zor olduğu için bu hastalığa yakalanan kişilerin çoğu ölüm sonucu ile karşı karşıya kalıyor. Esas olarak meningoensefalit denilen beyin dokusu ve beyni saran zarda iltihap oluşturan bu hastalık, 10 gün içerisinde şiddetli baş ağrısı, ateş, bulantı ve kusma gibi semptomlar ile kendisini gösteriyor. Ardından ense sertliği gelişmesi, gelen nöbetler ve bilinç durumu bozukluğu gibi belirtiler ile kendisini gösteren bu hastalık, hızla kötüye giden bir hastalık seyri ortaya çıkarıyor.