5 Şubat’ta kalp kapakçığı operasyonu geçiren Bahçeli’ye iki kez geçmiş olsun dileklerini ve görüşme talebini ileten İmamoğlu, canlı yayında “Henüz görüşemedik” diyerek hayal kırıklığını dile getirdi. Bu durum, siyaset kulislerini hareketlendirirken, Bahçeli’nin yoğun telefon trafiğiyle tezat oluşturdu. İşte bu çarpıcı gelişmenin tüm ayrıntıları!
İmamoğlu’nun Çabası: İki Kez Mesaj, Sıfır Yanıt
Katıldığı bir canlı yayında samimi açıklamalarda bulunan Ekrem İmamoğlu, Bahçeli’ye yönelik iyi niyetli yaklaşımını şu sözlerle ifade etti: “Sayın Devlet Bahçeli’ye buradan da geçmiş olsun dileklerimi ileteyim. İki kez kendilerine doğru bir noktadan geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Müsait olurlarsa da görüşme arzumu ilettim. Ama henüz görüşemedik.” İmamoğlu’nun bu sözleri, hem bir nezaket jesti hem de siyasi bir diyalog arayışı olarak yorumlandı. Ancak Bahçeli cephesinden gelen sessizlik, İmamoğlu’nun beklentilerini boşa çıkardı ve “neden?” sorusunu gündeme taşıdı.
Bahçeli’nin Telefon Maratonu: Kimlerle Görüştü?
İmamoğlu’nun görüşme talebine yanıt alamaması, MHP liderinin son dönemdeki yoğun telefon diplomasisiyle karşılaştırıldığında daha da dikkat çekici hale geldi. Bahçeli, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısıyla sonuçlanan İmralı sürecinin ardından, DEM Parti’den TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Van Milletvekili Pervin Buldan, eski Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan ile ayrı ayrı görüşerek teşekkürlerini iletmişti. Ayrıca, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile de telefonlaşmıştı. Bu görüşmeler, Bahçeli’nin sağlık sürecinde bile siyasi temaslarını sürdürdüğünü gösteriyor. Peki, İmamoğlu neden bu listenin dışında kaldı?
Daha Önce de Reddedilmişti: “Siyasetini Tasvip Etmiyorum”
Aslında bu, İmamoğlu’nun Bahçeli’den aldığı ilk ret değil. Geçmişte, 5 Kasım 2024’te MHP lideri, İmamoğlu’nun görüşme talebine kapıyı net bir şekilde kapatmıştı. Bahçeli o dönemde, “Ekrem İmamoğlu’nun siyasetini tasvip etmediğim için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum. Bu görüşmeden istismarla Türkiye’de bazı gelişmelere MHP’yi bulaştırmak isteyebilirler” diyerek tavrını ortaya koymuştu. Bu açıklama, Bahçeli’nin İmamoğlu’na karşı mesafeli duruşunun kişisel bir tercih değil, siyasi bir duruş olduğunu gösteriyor. İmamoğlu’nun CHP’li kimliği ve İstanbul’daki yönetimi, MHP’nin eleştiri oklarının hedefinde sıkça yer alıyor.
Siyasi Mesaj mı, Nezaket Engeli mi?
Bahçeli’nin İmamoğlu’nu geri çevirmesi, sadece bir görüşme reddi değil, aynı zamanda bir siyasi mesaj olarak okunabilir. MHP liderinin, DEM Parti ve diğer muhalif isimlerle diyalog kurarken İmamoğlu’nu dışarda bırakması, Cumhur İttifakı ile CHP arasındaki gerilimin bir yansıması gibi görünüyor. Öte yandan, İmamoğlu’nun “doğru bir noktadan ilettim” ifadesi, talebin resmi kanallar üzerinden yapıldığını ima etse de, Bahçeli’nin bu jeste kayıtsız kalması, nezaket sınırlarını zorlayan bir durum olarak da yorumlandı. Sosyal medyada, “Bahçeli herkesi aradı, İmamoğlu’nu mu bulamadı?” esprileri dolaşırken, olay kamuoyunda geniş yankı buldu.
Türkiye’nin Gündemine Oturan Sessizlik
İmamoğlu’nun bu çıkışı, Bahçeli’nin sağlık süreci sonrası siyasi pozisyonunu ve ittifak dinamiklerini yeniden tartışmaya açtı. MHP liderinin, İmamoğlu’nu “istenmeyen misafir” gibi görmesi, iki isim arasındaki uçurumu bir kez daha gözler önüne serdi. Acaba bu sessizlik, geçici bir strateji mi, yoksa kalıcı bir kopuşun habercisi mi? İmamoğlu’nun “Henüz görüşemedik” sözleri, belki de bir umut barındırıyor; ancak Bahçeli’nin tavrı, bu umudu şimdilik gölgede bırakıyor. Türkiye, bu sessizliğin ardındaki mesajı çözmek için kulaklarını dört açmış bekliyor!