Başkent Bağdat'taki Dışişleri Bakanlığı'nda yerli ve yabancı basın mensuplarıyla bir araya gelen Mahcub, bir dizi açıklamalarda bulundu.
Terör örgütü PKK'nın Sincar'daki varlığına ilişkin Mahcub, şunları kaydetti:
"PKK'nın buradaki varlığı 1980'li yılların ortasına dayanıyor. Dağlarda bulunan grupların varlığına son vermek mümkün değil. Taliban örgütü örneği var. Dağda bulunan örgütler özellikle çatışma ve saklanmaya alışkın. PKK'nın Irak ve Türkiye arasındaki sınır bölgelerdeki varlığının tamamen sona erdiğini söyleyemem. Bu kesin değil ve imkansızdır. Biz, bu gruplarla (PKK) mücadele etmek için gerçekten Türkiye ile işbirliğine hazırız. Biz de bu grupların (PKK) terör örgütü olduğuna inanıyoruz."
TÜRKİYE'YE İŞ BİRLİĞİ SÖZÜ
Irak güçlerinin Türk güçleriyle dayanışma içerisinde olduğunu vurgulayan Mahcub, "Ancak bizim PKK ile mücadele ve onu yenme gücümüz yok. Bu grupların (PKK) abluka altına alınması ve bitirilmesi konusunda Türkiye'ye dayanışma ve işbirliği sözü veriyoruz." diye konuştu.
Mahcub, Sincar'daki yönetim şekline ilişkin bir soruya ise "Sincar, Irak'ındır ve Irak tarafından yönetiliyor. Bununla ilgili başka bir konuşma söz konusu olamaz." yanıtını verdi.
DAEŞ'Lİ ÇOCUKLARIN DURUMU
Irak'a terör örgütü DEAŞ saflarında savaşmak için yaklaşık 120 farklı uyruktan kişilerin giriş yaptığı bilgisini aktaran Mahcub, söz konusu kişilerin ülkeye girişleri sırasında resmi evrak ve belgelerini yok ettiklerini kaydetti.
"Irak yasaları, teröristler konusunda çok sıkıdır." diyen Mahcub, Irak güçlerinin çok sayıda terör örgütü üyesi ve ailesini yakaladığını ifade etti.
Mahcub, DEAŞ bağlantılı suçlar nedeniyle hüküm giyen 18 yaş altı çocukların ülkelerine teslim edilmesi için Bağdat'ta bulunan birçok yabancı misyon temsilciliğiyle temasa geçtiklerini belirterek, "Rusya, Tacikistan ve Almanya'ya çocuklar teslim edildi. Bu konuda Azerbaycan'ın Bağdat Büyükelçiliği ve diğer birçok misyon temsilciliğini de muhatap aldık." diye konuştu.
Ülkesindeki su meselesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Mahcub, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Irak'a su akışının haziran ayında sürdüğünü hatırlattı.
Mahcub, Dicle Nehri'nin su seviyesinde şu ana kadar herhangi bir azalma olmadığını vurguladı.
SU MESELESİNDE EN ÇOK ZARAR İRAN'DAN
Mahcub, su meselesinde Irak'ın en çok zararı İran'dan gördüğünü belirtti.
Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, şunları kaydetti:
"Irak'ın güneyi, İran'ın su politikası nedeniyle zor bir dönemden geçiyor. İran, 42 nehrin suyunu bize haber vermeden kesti ve Irak ile su konusunda müzakereye girmedi. İran'ın bu konudaki üslubu kabul edilir değil ve Irak'a zarar veriyor."