İran Devrim Muhafızları, Çarşamba günü yeni bir askeri görüntüleme uydusunu “başarıyla” fırlattı. Devlet medyasının bildirdiğine göre, bu fırlatma, Batı’nın havacılık teknolojisinin nükleer savaş başlığı taşımak için kullanılabileceğinden endişe duymasına neden olan son gösteri oldu.
Telekomünikasyon Bakanı Issa Zarepour, IRNA haber ajansına yaptığı açıklamada, “Nur-3 görüntüleme uydusu, dünyadan 450 kilometre (280 mil) yüksekte yörüngeye başarıyla yerleştirildi.” dedi. Kendisi, bu uydunun, 2022’de Nour-2 ve 2020’de Nour-1’i de fırlatan üç aşamalı Qassed uydu taşıyıcısı tarafından taşındığını söyledi.
Uydu, Devrim Muhafızları’nın İstihbarat İhtiyaçlarını Karşılayacak
Çarşamba günkü fırlatma, ülkenin silahlı kuvvetlerinin ideolojik kolu olan İslam Devrim Muhafızları Birliği’nin (IRGC) havacılık kanadı tarafından gerçekleştirildi. Devrim Muhafızları komutanı Hossein Salami devlet televizyonuna verdiği demeçte, yeni uydunun öncüllerine göre daha yüksek çözünürlüklü görüntüler sunacağını ve Muhafızların “istihbarat ihtiyaçlarını karşılamasına” olanak sağlayacağını söyledi.
ABD, İran’ı bu tür fırlatmalara karşı defalarca uyardı ve aynı teknolojinin nükleer savaş başlığı fırlatmak için tasarlanmış olanlar da dahil olmak üzere balistik füzeler için kullanılabileceğini söyledi. Diğer Batılı hükümetler de benzer kaygıları dile getirdi. İran ise nükleer silah aramadığını ve uydu ve roket fırlatmalarının yalnızca sivil veya savunma amaçlı olduğunu söyleyerek karşı çıkıyor.
İran’ın Nükleer Programı Üzerine Anlaşmazlık Sürüyor
İran, geçmişte birçok uydu fırlatma başarısızlığıyla mücadele etmişti ve ilk askeri uydusu Nour-1’in Nisan 2020’de başarıyla yörüngeye fırlatılması ABD’den sert bir tepkiyle karşılaştı.
Tahran, Washington’un 2018’de, İran’a atom savaş başlığı geliştirmesini engellemek için tasarlanan nükleer faaliyetlerini kısıtlaması karşılığında yaptırımların hafifletilmesini sağlayan dönüm noktası niteliğindeki nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana, ABD’nin yaptırımları altındaydı. İran, faaliyetlerinin tamamen barışçıl olduğu konusunda ısrar ederek, nükleer silah kapasitesi geliştirme iddiasını her zaman reddetti.
Dışişleri Bakanı Hossein Amir-Abdollahian yakın zamanda bir Japon haber ajansına verdiği röportajda, Japonya’nın İran’ın ABD ile nükleer müzakerelerini yeniden başlatma teklifinden bahsetti. Tahran ve Washington’un 1979 İslam devriminden bu yana hiçbir diplomatik bağı bulunmuyor. Amir-Abdollahian, İran’ın nükleer anlaşmaya bağlılığını sürdürdüğünü, ancak ABD’nin yaptırımları kaldırması gerektiğini söyledi.
Uydu Fırlatması, Bölgesel Güç Gösterisi Olarak Yorumlandı
İran’ın yeni uydu fırlatması, bölgedeki rakipleriyle olan gerilimleri artırabilecek bir güç gösterisi olarak yorumlandı. İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler, İran’ın nükleer programını ve balistik füze kapasitesini bir tehdit olarak görüyor. Bu ülkeler, ABD’nin İran ile nükleer anlaşmaya geri dönmesine karşı çıkıyor ve Tahran’ın daha sert bir şekilde yaptırıma tabi tutulmasını istiyor.
İran ise bölgesel güvenliği sağlamak için uydu ve roket teknolojisine ihtiyaç duyduğunu savunuyor. Tahran, ayrıca Yemen, Suriye, Irak ve Lübnan’daki müttefiklerine destek vererek bölgedeki nüfuzunu artırmaya çalışıyor. İran’ın yeni uydu fırlatması, hem iç hem de dış politikada kendine güvenini gösteren bir adım olarak değerlendiriliyor.