Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi...
Gönlünü Şirin'in aşkı sarınca,
Yol almış hayatın ufuklarınca.
O hızla dağları Ferhat yarınca,
Başlamış akmaya çoban çeşmesi...
O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi?
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi...
Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu,
Kerem'in sazına cevap veren bu.
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu,
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi...
Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi o dağlarda.
Ateşten kızaran bir gül arar da,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi...
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı o eski sevdalar.
Beyhude seslenir, beyhude çağlar,
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi...
8 Kasım 1973 tarihinde aramızdan ayrılan Türk şairi, siyasetçi ve öğretmen olan, Hece ölçüsünün beş şairinden birisi olarak bilinen Faruk Nafiz ÇAMLIBEL ‘’ÇOBAN ÇEŞMESİ’’ şiiriyle oysa ki ne kadar da güzel açıklamıştır Çeşmelerin önemini...
Çeşme üzerine ne kadar çok şey yazılıp söylendi bugüne kadar ve Çeşme deyince aklımıza ne kadar çok şey gelir?
Çeşme üzerine söylenen ayrılık, Gurbet, aşk türküleri, Roman ve hikayeler, çeşme üzerine çekilen belgesel ve filmler, dokunaklı duygu yüklü sahneler...
Aslında o seyredilen filmler, albümlerde kalmış resimler ve hatıralar sadece çeşmeyi değil, Bize bizi hatırlatır. Yol hikayesi olan herkesin mutlaka bir Çeşme hikayesi de vardır. Suyu akmayan yıkık bir Çeşme gördüğümüzde, içimizde yangınlar çıkar, fırtınalar kopar, hüzünlenip derin düşüncelere dalarız hemen susuz çeşmenin başında...
Şarkılara, türkülere konu olmuştur, çeşmeler.
Âşıkların buluşma yeridir, eski zamanlarda...
FARSÇADA SU GÖZÜ ANLAMINA GELEN ÇEŞME NEDİR?
Çeşme, Kaynaktan çıkan suyun bir depoda toplanarak veya kaynaktan borularla getirilerek akıtılan suyun toplandığı lüleli veya musluklu bir hazne şeklinde taştan, mermerden veya herhangi bir malzemeden yapılmış umumi su alma yeri. Farsça bir kelime olup çeşm sözünden gelmektedir. Bu söz Türkçede göz'e karşılık olup, "su kaynağı" manasındadır. Türkçede suyun kaynağına göze veya göz dendiği gibi Farsçada da çeşme denmektedir.
Çeşmeler ya bağımsız olarak ortada veya herhangi bir mimari esere bitişik olarak yapılırlar. Bunlarda bir su deposu bulunur ve bu deponun duvarına lüle veya burma musluk konularak su alınır. Çeşmeler lüleli veya açık kalabilen musluklu ise suları devamlı akar. Açılıp kapanabilen burmalı musluklu ise istenildiği zaman açmakla su akar. Çeşmelerin musluklarından akan suların döküleceği yerde mermerden, çiniden veya diğer malzemelerden yapılan çukur kısma tekne veya oluk denir.
TÜRK MİMARİSİ’NDE ÇEŞMELER
Her milletin kendi kültürüne uygun olarak çeşmeleri görülür. Ama özellikle Türk mimarisinde çeşmeler önemli bir yer tutar.
En büyük Hayırlardan birisi hayrat (Çeşme) yapmaktır.
Eskiler üç beş kuruşu bir araya getirip hayır İçin Çeşme yapmaya büyük önem verirlerdi. Bizim inancımızda hayır işi olarak Çeşme yapmak teşvik edilmiştir. Ünlü İslam Halife’si Harun Reşid’in eşinin Mekke’ye hacılar için taş kemerlerle su getirmesi hadisesi ise, tarih boyunca çeşmelere verilen önemi göstermektedir.
‘’TEMİZLİK İMANIN YARISIDIR’’ Hadis-i Şerifi’nin asıl temas etmek istediği nokta;
Son zamanlarda malum Covid-19 salgını ile daha da önemini hissettiğimiz, Temizliğin insan hayatında ve kulluk görevinde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu öğütlüyor kısaca...
YOZGAT’IN ÇEŞMELERİ...
Yıllardır içine kapanmış, Adeta cezalandırılmış, Gelişmelerden uzak tutularak, Kaderine terkedilmiş bir Çeşm-i siyah şehir olan Yozgat’a yolu düşenler, her birisi apayrı sanat eseri olma özelliğini taşıyan birçok Mahalle Çeşmesi görürler Yozgat’ın sakin sokaklarında...
GÜNÜMÜZDE ÇEŞMELER...
Günümüzde artık su, pet şişeye girdi. Büyük damacanalarla evlere servis ediliyor. En önemlisi Artık su parayla satılıyor. Hem de sütten daha pahalı olarak.!
Öyle her yerde, İslam Medeniyetini ve Türk Kültürünü yansıtan, Irmak gibi şaldır şaldır sular akan çeşmeler yok...
İstanbul gibi büyük kentlerde, parasız su bulup içeceğim derseniz, yandınız.!
Ya susuzluktan ölürsünüz ya da bedava su içip mevta olabilirsiniz...
ÇEŞME DEYİP GEÇMEYİN...
ÇEŞME’DEN BİR TAS SU İÇİP, TARİHE VEFA BORCUNUZU ÖDEYİN...
GELİN ÇEŞME YAPALIM...
GELİN ÇOK GEÇ OLMADAN YİNE O ÇEŞMELERİN BAŞINDA BULUŞALIM...
"SAĞLIKLA, BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERLE KALIN VESSELÂM..."