İstanbul’da yaz aylarında yaşanan kuraklık, barajlardaki doluluk oranını %29’un altına düşürdü. Bu oran, 2 Eylül itibariyle son 9 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Eğer önümüzdeki iki ay geçen sene olduğu gibi kurak geçerse, Avrupa yakasındaki su temin güvenliği de riske girebilir.
Kuraklık, İstanbul Su Yönetiminin bu konudaki çabalarına oldukça olumsuz etkileri olduğunu ve önümüzdeki aylarda yağışın olmaması durumunda bu olumsuzluğun artacağını gösteriyor. Tasarruf için Avrupa yakasındaki pense alanlarının su aboneliklerini geçici olarak durduran İSKİ’nin gündeminde henüz su kesintisi yok.
“Ekim ayında beklediğimiz yağışların kasıma aralığa kayması işte bizi sıkıntıya sokabilir. İşte bunları da o zaman barajlarda biriktirdiğimiz sularla regüle etmeyi planlıyoruz” diyen İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu, İstanbul’dan bahçe ve peyzaj sulamalarının yıllık 30-35 milyon metreküp gibi gerçek anlamda yüksek bir su tüketimi olduğunu belirtti. Özellikle bu sene gibi Trakya’da büyük bir kuraklık yaşandığı zaman, peyzajın aslında sulama olması gerektiğini vurguladı. Bu nedenle, bu iki aylık ya da üç aylık bir periyot için bu aboneliklerin geçici olarak kapatılması kararı alındı. Bu karar sadece Avrupa Yakası için alındı. Anadolu yakasında böyle bir sıkıntı yok.
Su ile ilgili tüm taraflar, İstanbulluların su tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğinde hemfikir. Su evsel kullanımının yaklaşık %60’ını oluşturuyor. Bu %60 oran, eğer su bu dönem için tasarruflu kullanılacak olursa, %35’e 40’a indirilebilir. Diğer taraftan, bulaşık ve çamaşır makinelerinde su daha verimli kullanılması mümkün olabilir. Aynı şekilde, bahçe sulaması, araç yıkaması gibi bir takım alışkanlıklardan uzaklaşılabilir. Topyekün kullanılan çeşme suyunun hane başına %30-33 oranında azaltılması mümkün olabilir.
“Ülke olarak vatandaş olarak akan suyu seviyoruz. Yani dişimizi fırçalarken de akan suda yani musluk akarken bu işi yapıyoruz. Fakat tüm dünyada bu böyle yapılmıyor. Yani bir bardak suyu bir çay bardağını aldığımız suyla dişinizi fırçalayabiliyorsunuz. Ne bileyim artık halı balkonlara serip de foşur foşur yıkanmıyor. Ne bileyim yollar kaldırımlar aynı şekilde yık işte duş süreleri hani biz hamam kültüründen geliyoruz yani saatlerce duş almayacaksınız yani 3 dakika 5 dakika hani modern yaşam modern şanliği gerektiriyorsa bunu yapacaksınız” diyen Su Vakfı Başkanı İzzet Özgenç, su tasarrufu konusunda farkındalık yaratılması gerektiğini söyledi.
2053 Su Master Planını açıklayan İSKİ’ye göre, yakın gelecekte İstanbul için susuzluk tehlikesi söz konusu değil. Bu konudaki en büyük güvence ise Devlet Su İşlerinin Kocaeli’nde inşaatını gerçekleştirdiği Melen Barajı. İklim öngörülerine bakıldığı zaman, İstanbul’un yer aldığı aynı zamanda bizim su kaynaklarımızın bulunduğu ülkemizin kuzey bölgelerinde yağış yüksekliklerinin yükseleceği, artacağı tahmin ediliyor. O anlamda, hani bizde gelecekte yağmur fazlası olacak diyelim. Melen Barajı tamamlandığında ise, neredeyse şehrin bir yıllık suyunu yedeklemiş olacağız. Dolayısıyla, 30 yıllık bir öngörü için İstanbul’da su temini anlamında, içme suyu anlamında bir problem görülmüyor.