İstanbul’un Yıkım Projelerine Karşı Çıkan Milletvekili: Kanal İstanbul Mega Menfaat Projesidir

Özgül Saki’nin Kanal İstanbul Projesi’ne karşı çıktı. Kanal İstanbul projesini iktidarın mega menfaati olarak nitelendirdi.

İstanbul’un yıkım projelerine karşı çıkan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Meclis’te yaptığı konuşmada, Kanal İstanbul’un mega menfaat projesi olduğunu söyledi.

Saki, bu projenin rant odaklı olduğunu, yaşam alanlarını tahrip edeceğini ve Körfez sermayesine peşkeş çekileceğini belirtti.

Kanal İstanbul Projesi Nedir?

Kanal İstanbul Projesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında “çılgın proje” olarak duyurduğu, Karadeniz ile Marmara Denizi’ni birbirine bağlayacak yapay bir su yolu projesidir. Projenin amacı, İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğini azaltmak ve alternatif bir ulaşım yolu sağlamaktır. Projenin maliyeti yaklaşık 75 milyar TL olarak tahmin edilmektedir.

Kanal İstanbul Projesi Neden Tepki Çekiyor?

Kanal İstanbul Projesi, hem bu projeden etkilenecek olan yerel halk, hem de meslek örgütleri, ekolojistler, akademisyenler ve muhalefet partileri tarafından eleştirilmektedir. Projenin eleştirildiği noktalar şunlardır:

  • Proje, İstanbul’un kuzey ormanlarını, sulak alanlarını, kuş göç yollarını ve tarım arazilerini yok edecek, ekolojik dengeyi bozacak ve iklim değişikliğine katkıda bulunacaktır.
  • Proje, Marmara Denizi’nin kirliliğini artıracak, deniz canlılarının yaşamını tehdit edecek ve balıkçılık sektörünü olumsuz etkileyecektir.
  • Proje, İstanbul’un deprem riskini artıracak, yeraltı su kaynaklarını tüketecek ve su güvenliğini tehlikeye atacaktır.
  • Proje, İstanbul’un tarihi, kültürel ve doğal mirasını yok sayacak, kentin kimliğini ve estetiğini bozacak ve sosyal dokusunu zedeleyecektir.
  • Proje, halkın ihtiyaçlarına değil, sermayenin çıkarlarına hizmet edecek, rant odaklı bir proje olup, Körfez ülkelerinin yatırımlarına açık hale getirilecektir.
  • Proje, hukuka aykırı bir şekilde hazırlanmış olup, kamusal yarar ilkesine uygun değildir. Projenin etki değerlendirme raporları eksik ve yanlıştır. Proje için gerekli izinler alınmamıştır.

Milletvekili Saki Ne Dedi?

HDP İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Meclis’te yaptığı konuşmada, Kanal İstanbul Projesi’ne karşı çıktığını belirtti. Saki, şunları söyledi:

"Her ne kadar koltuklar boşsa da ben size bugün çok önemli bir durumdan söz etmek istiyorum, İstanbul’dan konuşmak istiyorum. İstanbul, biliyorsunuz, sadece bizim için değil dünyadaki tüm ülkeler için çok önemli bir kent. Peki, İstanbul adım adım nasıl bir kent hâline geliyor? Rant odaklı yıkım projeleri İstanbul’u adım adım yaşanmaz bir kent hâline getiriyor.

Çok az sağanakta bile artık İstanbul’da kent merkezinde ölümlü seller yaşanıyor, her sel felaketinde kentin göbeğinde ölümler oluyor. Ayrıca, bütün bir kent âdeta bir şantiye halinde. En son basına yansıyan haberlerde görmüşsünüzdür en fazla işçi cinayetlerinin olduğu yer İstanbul. ‘Mega proje’ diye adlandırdıkları ya da Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın proje’ diye adlandırdığı projelerle bir bütün olarak kent yıkım kenti hâline getirildi.

Kuzey ormanlarında 10 milyon ağaç kesildi, 80 gölet yok edildi. Sel felaketinin yaşandığı yerlerin bu mega projelerin alanı olduğunu gördüğümüzde aslında bu selde ölümlerin rant odaklı mega projelerin katlettiği insanlar olduğunu söylemek çok mümkün.

Yine ‘Kent bir şantiye hâline geldi.’ diye söylemiştim. Bu şantiye hâline gelen kentte -dün yine basına yansıdı- Sancaktepe’de 7, 9, 10 yaşlarında 3 kardeşin inşaatın temelinde cansız bedenleri bulundu. Bu inşaat mahalle arasında, top oynamak için oradaymışlar, hiçbir kontrol yok. Ayrıca ne tesadüftür ki bu inşaat AKP belediyesine ait bir inşaat. Şimdi, bunlar şu an reel durumda olanlar.

Ayrıca İstanbul’da ne oluyor? İstanbul’da bu mega projelerle bütün yaşam alanları tahrip edilirken hep ismini duyduğumuz şirketlere rant olarak sunuluyor. O tarihsel, kültürel, coğrafi olarak herkesin ‘göz bebeği’ dediği İstanbul, tam bir felaketler kenti hâline geliyor.

Peki, hemen yeni bir projeden size söz etmek istiyorum. Nedir o? Tayyip Erdoğan’ın ‘Mega proje, çılgın proje.’ dediği, bizim ise ‘Mega menfaat projesi.’ dediğimiz proje Kanal İstanbul. Şimdi denecek ki Kanal İstanbul 2011’de ilan edildi yapılacağı ve ‘Kanal İstanbul’un 2011’den beri aslında projesi hazır, duruyor.’ denildi ve 2011’den beri Kanal İstanbul Projesi’ne hem bu projeden etkilenecek olan, yaşam alanlarında olan, mahallede yaşayan insanlar karşı, meslek örgütleri karşı, ekolojistler karşı ama Tayyip Erdoğan diyor ki: ‘İnadına yapacağız.’ İşte, böyle inadına yapılan projelerden olan ‘Kanal İstanbul Projesi’nin ilk kazması vuruldu.’ diye çok kısa süre önce basına yansıdı.

Neydi peki, bu ilk kazma? Hemen söylüyoruz, YD Madencilik Anonim Şirketi’nin Çiftalan Marmara Çimento Liman Projesi onaylandı ve bu projenin bağlamında -bu projeler hep birleşik projeler oluyor- 8 katlı 528 adet blokun dikileceği söylendi ve sonra da şöyle bir ilan: ‘Kanal manzaralı daireler, konutlar satılıyor.’

Peki, kim bu arsaları alan, bu konutları dikecek olanlar? 21 Aralık 2018 tarihinde Kuveytli Nour Alkhaır Gayrimenkul Turizm şirketinin bu kanal güzergâhında tarla vasfında olan 58.878 metrekare araziyi aldığını biliyoruz.

Körfez sermayesiyle yapılması planlanıyor zaten bu Kanal İstanbul Projesi’nin ve bu Kanal İstanbul Projesi’yle yaşam alanları, kuş yolları, her bir sulak alan yine tahrip edilecek. Bütün itirazlara rağmen iktidar bu projeden vazgeçmiyor. Daha sonra paylaşacağız zaten Kanal İstanbul Projesi’nin nasıl bir yıkım olduğuna ilişkin ayrıntıları.

Kanal İstanbul Projesi’ne Karşı Mücadele Nasıl Yürütülecek?

Kanal İstanbul Projesi’ne karşı mücadele, hem hukuki hem de siyasi olarak yürütülmelidir. Hukuki olarak, proje için gerekli izinlerin alınmadığı, etki değerlendirme raporlarının eksik ve yanlış olduğu, kamusal yarar ilkesine uygun olmadığı gerekçeleriyle dava açılmalıdır.

Siyasi olarak ise, proje karşıtı olan yerel halkın, meslek örgütlerinin, ekolojistlerin, akademisyenlerin ve muhalefet partilerinin ortak bir platformda birleşerek, proje hakkında kamuoyunu bilgilendirmeli, eylem ve etkinlikler düzenlemeli, projenin iptali için baskı yapmalıdır.

Kanal İstanbul Projesi’ne Alternatif Ne Olabilir?

Kanal İstanbul Projesi’ne alternatif olarak, İstanbul Boğazı’nın gemi trafiğini azaltmak için daha akılcı ve çevreci çözümler üretilebilir. Örneğin, boğaz geçişlerinde daha sıkı denetim ve güvenlik önlemleri alınabilir, gemiler için alternatif rotalar belirlenebilir, boğazın kirliliği önlenmeye çalışılabilir.

Ayrıca, İstanbul’un ihtiyaç duyduğu ulaşım projeleri için daha uygun ve sürdürülebilir planlamalar yapılabilir. Örneğin, raylı sistemlerin yaygınlaştırılması, toplu taşıma araçlarının kalitesinin artırılması, bisiklet ve yaya ulaşımının desteklenmesi gibi adımlar atılabilir.

Sonuç

İstanbul’un yıkım projelerine karşı çıkan HDP İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Meclis’te yaptığı konuşmada, Kanal İstanbul’un mega menfaat projesi olduğunu söyledi. Saki, bu projenin rant odaklı olduğunu, yaşam alanlarını tahrip edeceğini ve Körfez sermayesine peşkeş çekileceğini belirtti.

Saki, bu projeye karşı mücadele etmek için hukuki ve siyasi olarak harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı. Saki, bu projeye alternatif olarak daha akılcı ve çevreci çözümler önerdi.

Gündem Haberleri