İYİ Parti'de son günlerin en çarpıcı gelişmesi, Diyarbakır'da 12 bin 750 kişinin istifası ve İstanbul İBB Grup Başkanvekili İbrahim Özkan'ın da bu istifaların ardından partiden ayrılması oldu. Bu istifalar, partinin Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Raşit Emir Süer'in sert tepkilerine neden oldu. Süer, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, istifa edenlere yönelik "Mevzu vatansa hepimiz ölelim. Mevzu makamsa hepiniz ölün" ifadelerini kullandı.
Bu gelişmelerin arkasında yatan ana sebep ise 'Şeyh Said' tartışması olarak görülüyor. İYİ Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu'nun, Şeyh Said ile ilgili yaptığı açıklamaların ardından partiden istifa etmesi, parti içinde derin bir yarılma oluşturdu.
Ensarioğlu'nun bu açıklamaları sonrasında, İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu tarafından disiplin sürecinin başlatıldığı duyuruldu. Ensarioğlu'nun istifasının ardından, Diyarbakır İl Başkanı ve 17 ilçe başkanı dahil toplamda 12 bin 750 partilinin istifası gerçekleşti.
Bu olaylar, İYİ Parti içinde ciddi bir krize ve çatışmaya yol açtı. Parti içi bu gerginlik, Türkiye siyasetindeki dengeleri etkileyebilecek potansiyele sahip. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerdeki siyasi dengelerin İYİ Parti'nin bu iç çatışmalarından nasıl etkileneceği ise merak konusu.
Makaleyi sonlandırırken, İYİ Parti'deki bu son istifaların ve iç çatışmaların, Türk siyasetindeki genel dengeler üzerindeki etkilerini ve gelecekte bu durumun parti içi ve genel siyasi yapıda nasıl bir rol oynayacağını sorgulamak gerekiyor. Türkiye'nin siyasi sahnesindeki bu önemli gelişmeler, ülkenin geleceği açısından belirleyici olabilir.