Ekim ayının sonlarına doğru, Japonya Merkez Bankası (BoJ), finans piyasalarında dikkat çekici bir karara imza attı. Banka, kısa vadeli faiz oranını -%0,1 seviyesinde sabit tutarken, 10 yıllık tahvil getirilerini ise %0 civarında muhafaza etti.
Bu karar, global ekonomik belirsizlikler ve inflasyonist baskılar ışığında, Japonya'nın finansal istikrarını koruma amacını gösteriyor.
Hong Kong Borsasındaki Düşüş
Hong Kong hisse senedi piyasası, Ekim ayının son işlem gününde sarsıcı bir düşüş yaşadı. Önceki gün sessiz bir kapanışın ardından Salı sabahı borsa, 278 puan veya %1,6 oranında düşüşle 17.133 seviyesine geriledi. Bu düşüş, Çin'in Ekim ayı resmi PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) verilerinin beklenenden düşük çıkmasının ardından yaşandı.
Çin ekonomisi, fabrika faaliyetlerinde beklenmedik bir daralma yaşarken, hizmet sektörü ise son 10 ayın en düşük büyümesini kaydetti. Bu durum, Çin ekonomisinin toparlanma yolunda belirsizlikler yaşadığını ve bu süreçte daha fazla politika desteğine ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.
ABD Vadeli Kontratları ve Fed'in Faiz Kararı
Ekim ayının sonlarına yaklaşırken, ABD vadeli kontratları mütevazı bir düşüş yaşadı, bu da Wall Street'in Ekim ayını kırmızıda tamamlayacağı endişelerini gündeme getirdi. Yatırımcılar, Amerika Merkez Bankası (Fed)'nin Çarşamba günkü faiz oranı kararı öncesinde yeni pozisyonlara girme konusunda temkinli davrandılar. Bu karar, global finans piyasalarındaki genel durgunluğun ve belirsizliğin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Ekim ayı, Asya ve Amerika finans piyasalarında belirgin durgunluklar ve belirsizliklerle geçti. Japonya, Hong Kong ve Çin'deki ekonomik hareketler, global ekonomik sahnede nasıl bir rol oynayacağını ve ABD vadeli kontratları ile Fed'in faiz oranı kararlarının bu ülkeler üzerindeki olası etkilerini yakından takip etmekte fayda var.