FBI ile anlaştığını itiraf ederek önce sanık sonra tanık olan Reza Zarrab’ın iddia altında ki iftiralarıyla başlayan kumpas, şov için geliştirilen sözde şemaların çizimiyle devam ederken akılda bazı soru işaretleri bıraktı. Bazılarını hatırlatarak kararı sizin yorumunuza bırakacağız.
Tarih: 4 Eylül 2014 – Yer: İstanbul Adalet Sarayı
17 – 25 Aralık Kumpas Operasyonun Emniyet ayağını oluşturanlardan biri olan İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesi eski Müdürü Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz tutuklandığında annesi Ayşe Korkmaz FETÖ yayın organına yaptığı açıklama da aynen şunları söylüyordu; “...Ben çocuğumu küçükten biliyordum böyle kahraman birisi olacağını... Çarşıdan aldığım kıyafeti giydiremiyordum ‘o benim kıyafetim değil’ diye... Polis akademisini seçti ki bu vatan bu millet için hizmet edeceğim diye... Ben çocuğumu fetih marşlarıyla büyüttüm... Vatan sevgisiyle büyüdü benim çocuğum onun için vatanına ihanet etmez elhamdülillah... Yani Tarih yazacak bunları... Bu olaylar altın harflerle, bu isimler, bu beş isim, altın harflerle tarihe geçecek... Yalandan uzak büyüttüm ben onu... Yani biz böyle bir aileden geleniz (Ailelerinde ‘Hafizlık’ geleneği olduğunu iddia ederek )bizden ne zarar beklenirse soruyorum!”
Peki ABD’de ki Halkbankası Kumpas Davasında ne diye ifade veriyordu tanık Hüseyin Korkmaz ABD yargısına özetle; “...FBI’dan aldığım 50 bin dolar ve özel izin ile Amerika’ya girdik ailecek. Gizli belgeleri anneme verdim saklaması için... Hakan Atilla ve Reza Zarrab işbirliği içindedir. Emrimde çalışan polislerle biz bu soruşturmayı yürütüyorduk.” (11.12.2017)
Annesi Ayşe Korkmaz’ın anlattığına göre Fetih Marşlarıyla büyüyen ve çarşıdan dahi alınan kıyafeti ‘benim değil’ diyerek giymeyen Hüseyin Korkmaz nasıl oluyorda FBI’dan 50 bin dolar rüşveti/harçlığı kabul ediyor diye düşünmeden edemiyoruz. Lakin gariplikler bununla da bitmiyor!
Tarih: 10 Şubat 2016 – Yer: İstanbul Adalet Sarayı
Çünkü aynı Hüseyin Korkmaz 17 – 25 kumpas operasyonu sebebiyle tutuklu yargılandığı davadan tahliye olduğunda aynen şöyle söylemişti; “...Hiç görev almadığım, hatta alakamın dahi olmadığı herkes gibi medyadan 25 aralık tarihinde öğrendiğim bir dosyayla ilgili 17 ay 10 gündür tutukluydum...”
Annesi vatana ihanet etmez, kendisi olaydan haberim yok derken FBI 50 bin doları, uçak biletlerini ve Amerika’da oturma iznini verince birden işler değişmiş anlaşılan.
Elbette bu esnada CIA taktiği olarak önce şamaroğlanı durumunda ki Reza Zarrab kamuoyu nezdinde yeterince rezil bir konuma düşürüldü. Hayat Kadınları, telefon görüşmesi ve içki için gardiyanlara rüşvet verdiği iddiası ve itirafıyla aslında ne kadar rezil bir adam olduğu imajı da güçlendirildi. Böylece her türlü karanlık suçu işleyebilecek adam imajı ile Halkbankası birleştirildi. Artık bankacılık sistemini dolandırmak için iki unsur yanyana getirilmiş oldu. Birincisi Rezil ve üçkağıtçı adam profilli Reza Zarrab diğeri de Halkbankası... Ancak işler CIA&FBI işbirliğinin istediği gibi gitmedi. Çünkü Amerikan ve Dünya Kamuoyu gibi Jüri de süregelen bütün yargı gösterisinden etkilenememiş olsa gerek karar duruşması iki kez ertelendi.
Uzatmayalım bugün Jüri dava için kararını açıklamadan önce Yargıca şöyle bir soru iletir daha doğrusu pusula gönderir; “Hakan Atilla hakkındaki tüm suçlarda değil de bazı suçlarda hem fikir olursak ne yapmalıyız ”
Görünen o ki FBI yönetiminde başlayan gösteri seyirciyi tatmin etmedi ve Fetö’nün uluslararası kumpas operasyonu da deşifre oldu.
Avazturk - Editör Masası