Açtığı (Bu) davayı sosyal medyadan pazarlayan Savcı Preet Bharara geçtiğimiz Pazartesi günü alındığı söz konusu kumpas davasının duruşmasına gelip Yargıç ve davayı sürdüren savcı ekibiyle kapalı kapılar arkasında görüşmüş, kendisine nedenini soran ABD’li gazetecilere “Yemek yedik” açıklamasını yapmıştı.
Yargı camiasında şaşkınlıkla karşılanan bu tutum ABD kamuoyunda da haberleştirildi. Normalde dostane bir yemek olsa bunu dışarda yiyebileceklerken belli ki talimatları iletmek için ziyarete gitmişti. Bütün bunlardan sonra iki kez toplanıp karar veremeyen Jürinin de davanın tanık, sanık, delil ve alay konusu olan sözde ambargo delme şeması çizimlerinden yeterince etkilenmediği de sızan dedikodular arasında. Şimdi üçüncü kez toplanmadan önce Jüri üyelerinin bire bir görüşmelerle baskı altına alınacağı söyleniyor.
Bu dava da asıl gözden kaçan ise tanık Reza Zarrab’ın neden tutuklu olduğudur. Hakan Atilla sanık konumunda olduğu için tutuklu bulunuyor olabilir ama hangi ülkede ya da hangi endişe ile tanık tutuklanır sorusu ayrıca cevap aramaktadır.
Evet bizim işimiz haber belki ama sorulması gereken soruları da sormamız gerekiyor. Bütün delilleri toplanmış bir davanın sanığı hangi kaynak ya da delile etki edebilir ki tutuklu yargılansın. Düşünün Türkiye de terör zanlılarının tutukluluğuna dahi itiraz eden kesimlerin Hakan Atilla’ya karşı duyarsızlığı da ayrıca irdelenmesi gereken bir yaklaşımdır.
Şimdi görmek ve/veya anlamak istemeyenler bu davaya dair anlatımlarımızı tarafgirlik olarak yorumlamakta serbesttir ancak davanın bugüne kadar ki gelişimi ne onları ne de Jüriyi tatmin etmekten çok uzaktır. Neyse ki üst akılda ve ABD’de oyunda bitmez, kumpasta...
AVAZTÜRK ANALİZ