Yıl 2019…
Abdullah GÜL Cumhurbaşkanı adayı olur. Muhabirlerden birisi sorar: Seçimi nasıl kazanmayı düşünüyorsunuz?
Gül her zaman ki “muğlak” tonuyla cevap verir: Öncelikle ben yalnız %49’un adayı değil, %51’ inde adayıyım, %100’ ünde adayıyım Türkiye’nin böyle bir bütünlüğe zaman kaybetmeksizin ihtiyacı var.
Tabi bu duruma başta malum soldan direksiyonlu gazeteler ve yazarlar karşı çıkacaktır. Çünkü projenin birinci kısmı safları sıklaştırmaya yöneliktir!
Tarih 2010!
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “Chatham House” yani Kraliyet Uluslararası İlişkiler ödülünü verir. Ödülü veren kuruluşun, Sevr Antlaşması’nın hazırlanmasında muazzam katkıları vardır.
Bunu da bir kenara koyalım.
Tarih 2008….
Köşk’te, Büyük Şövalye Nişanı’yla ödüllendirilen Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, o gemide onurlarına verilen resepsiyon da Kraliçe’yle kadehlerini kaldıracak kadar mutluydular.
Kraliçe’nin Gül’e olan sevgisi bununla sınırlı kalmayacaktı ve kalmadı da...
Kraliçe’nin Abdullah Gül’e yönelik sevgisi yıllardır bilinir.
Kraliçe II Elizabeth, kendisini İstanbul Boğazı’nda demirlettiği İngiliz donanmasına ait HMS İllustrious savaş gemisinde “huzuruna çağırmış, Abdullah Gül de “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” sıfatı ile bu davete anında icabet etmişti. (İstanbul’un işgali sırasında aynı yere demirleyen İngiliz gemisinin adı da HMS’ dir)
Abdullah Gül, egemen bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak bu davetin sembolik değerini önemsemeyerek eşinide yanına alarak Kraliçe Elizabeth’in huzuruna çıkar.
“Majestelerinin” mesajı bununla da kalmaz.
İngiltere’ye önemli hizmetler yapmış, “adanmış kişilere” takılan “Knight Grand Cross of the Order of the Bath” nişanını Gül’ün yakasına kendi elleriyle takar.
Bu nişan, üç kraliyet tacı ve “Üzerinde güneş batmayan İmparatorluk” ifadesini hatırlatan güneş sembollerinden oluşur.
Tarih 2018
Türkiye ve dünya bağlamında egemen olan sermaye, küresel statüko ve emperyalizmin çıkarları ile örtüşmeyen pratiği ile Erdoğan’ın tavsiyesi için her türlü yatırımı yapıyor.
Dışarıdan uzanmak zahmetli olduğu için, ya bize yakın olanları devşiriyor, ya da her şey aslına rücu ediyor.
Türkiye seçim ortamına girerken Abdullah Gül’ün faaliyetleri yoğunlaşıyor, içeri de dışarıda görüşme trafiği artıyor, eski bir Cumhurbaşkanı olmaktan öte tek bir merkez gibi hareket etmeye başlıyordu.
*
İngiliz Devleti, bu Abdullah Gül’ü bugünlerde yine onore etmeye çalışmakla meşgul iken Abdullah Gül bu konuda nasıl bir tavır içinde olacağına ilişkin renk vermeye başlıyordu.
*
Abdullah Gül hem İngiltere’den, hem de içeride ki muhalefetten destekleniyor, Erdoğan’a karşı tek seçenek gibi görülüyor.
*
Tek şansı Ak Parti olan Abdullah Gül başka sansı kalmayınca, düşman okunu takip ederken CHP’nin altı okuna sarılıyor.
*
Abdullah Gül KHK’yı bahane ederek aslında konulduğu yer ile durduğu yer arasında ki mesafeyi açık ediyor.
*
Erdoğan bildiği için Gül’ün önüne set çekiyor ve bir dava arkadaşı olarak uyarıyor…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çad'taki resmî ziyaretlerinin ardından Tunus yolunda uçakta gazetecilerin sorularını cevaplarken aslında Abdullah Kardeşim karar senin diyor.
Ve kim bilir beklide GÜL’e son kez içinden böyle sesleniyor.
BU DAVA HOR
BU DAVA ÖKSÜZ
BU DAVA BÜYÜK
Ve o yüzdendir ki herkes taşın altına gövdesini koyup savunamaz bu davayı!
Her baba yiğidin harcı değildir bu yola düşmek…
Zahire bakıp aldananlar, hariçten gazel okuyanlar anlayamaz bu davayı!
Abdullah KARDEŞİM!