Kars'ın doğal güzellikleriyle ünlü Kağızman ilçesi, son zamanlarda pek hoş olmayan bir olaya ev sahipliği yaptı. Donandı köyü kırsalında, doğanın sessiz çığlığını duyan Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Timi (HAYDİ) ve Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Kars Şube Müdürlüğü ekipleri, bir grup kaçak avcının peşine düştü. Bu avcılar, yaban hayatının korunması gerektiğini bilmezmişçesine, tuzaklar kurarak masum keklikleri avlamaktaydılar.
İ.C, Ş.D. ve H.C isimli bu üç şahıs, doğa koruma ekiplerinin titiz çalışmaları sonucunda suçüstü yakalandı. Avcıların kurduğu tuzaklar ve bu tuzaklarda yakalanan 29 keklik, ekipler tarafından ele geçirildi. Ancak bu olayın ardından keklikler, belki de özgürlüklerine kavuşacaklarını hiç bu kadar yakından hissetmemişlerdi. DKMP ekipleri, bu masum canlıları yeniden doğanın kucağına bıraktı.
Bu suçun cezasız kalmayacağını göstermek adına, kaçak avcılara toplamda 102 bin 609 lira para cezası uygulandı. Bu ceza, doğaya ve onun korunması gereken tüm canlılarına yönelik işlenen suçlara karşı verilen önemli bir mesaj olarak kabul ediliyor. Doğanın korunması ve sürdürülebilirliği adına atılan bu adım, doğa koruma faaliyetlerinin ne kadar ciddiye alındığının da bir kanıtı.
Bu olay, aynı zamanda doğa koruma bilincinin toplumda daha da pekiştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Doğal yaşam alanlarının ve onlarda yaşayan canlıların korunması, sadece ilgili kurumların değil, tüm bireylerin sorumluluğunda. Kaçak avcılığın, doğal dengenin bozulmasına ve bazı türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına yol açabileceği unutulmamalı.
Kars'ta gerçekleşen bu olay, doğanın korunmasına yönelik mücadelede önemli bir adım olarak görülse de, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için daha fazla farkındalık ve eğitim çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Doğa koruma ekiplerinin bu tür müdahaleleri, yaban hayatının korunması ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakma amacını taşıyor.
Bu mücadelede herkesin üzerine düşen görevler bulunmakta. Doğayı ve onun eşsiz canlılarını korumak, yalnızca bugünü değil, yarını da düşünmek demektir. Kars'taki bu olay, doğa koruma bilincinin artırılması ve yaban hayatına zarar veren faaliyetlere karşı daha etkin önlemler alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.