Güney Amerika'nın sık ormanları ve gizemli nehirleri, yüzyıllardır pek çok efsaneye ev sahipliği yapmıştır. Ancak bu efsanelerden biri, bilim insanları tarafından yapılan son araştırmalarla gerçeğe dönüşmüştür. Yeni yayınlanan bir çalışma, yeşil anakondanın aslında genetik olarak iki farklı türden oluştuğunu ortaya koydu. Bu, bilim dünyası için heyecan verici bir keşif olarak kabul ediliyor ve Güney Amerika'nın tropikal nehirlerinde yaşayan bu devasa yılanların gizemini daha da derinleştiriyor.
Anakondalar, Güney Amerika'nın Amazon, Orinoco ve Esequibo nehirlerinin havzalarında yaşayan ve şimdiye kadar dört farklı türü bilinen sürüngenlerdir. Bu yılanlar, yıldırım hızlarıyla avlarının etrafında dolanarak, onları boğarak ve bütün olarak yutarak beslenme yetenekleriyle tanınır. En büyük ve en bilinen türü olan yeşil anakonda, bu yılanların en devasa örneklerini barındırır.
Onlarca yıl süren araştırmalar sonucunda, bilim insanları Ekvador Amazonu'ndaki Baihuaeri Waorani Bölgesi'nin Bameno bölgesinde, yerli Waorani halkıyla iş birliği içinde, yeşil anakondanın yeni bir türünü keşfettiler. Yeni adlandırılan kuzey yeşil anakondası (Eunectes akayima), genetik analizler sonucu mevcut yeşil anakondadan farklı bir tür olarak tanımlandı. Bu keşif, anakondaların yaşam alanı ve evrimsel tarihine dair bilgilerimizi genişletiyor.
Queensland Üniversitesi'nden araştırmanın öncü isimlerinden Bryan Fry, Amazon nehri sistemi boyunca yapılan keşif gezileri sırasında, sığ sularda gizlenip avını bekleyen bu yeni tür anakondaları belgelediklerini açıkladı. Fry, "Bu muhteşem yaratıkların boyutları inanılmazdı; karşılaştığımız bir dişi anakondanın uzunluğu 6,3 metreydi. Bölgede 7,5 metreden uzun ve yaklaşık 500 kilogram ağırlığında anakondalar bulunuyor" diyerek, bu dev yılanların etkileyici boyutlarına dikkat çekti.
Bu keşif, anakondaların daha önce bilinmeyen davranışları ve habitatları hakkında yeni bilgiler sunuyor. Araştırmacılar, yeni türün diğer yeşil anakondalardan farklı olarak daha sığ sularda avlanmayı tercih ettiğini ve bu davranışın, iki tür arasındaki beslenme stratejileri ve ekolojik nişlerdeki farklılıkları ortaya koyduğunu belirtiyor.
Bu heyecan verici keşif, Güney Amerika'nın nehirlerinde yaşayan devasa yılanların gizemli dünyasına ışık tutuyor.