CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Temel demokratik kavramlar etrafında birleşen herkes, her parti" ile ittifak yapabileceklerini belirtti. Terörden tutuklu eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a, Öztürk Yılmaz'la selam gönderdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "HDP ile ittifak" konusunda da açık kapı bıraktı. CHP lideri, "Bakarsınız (HDP ile) belli konularda uzlaşabiliriz, belli konularda uzlaşamayız" dedi. Meral Akşener'le de yakın zamanda görüşeceğini söyledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:
Meral Akşener’le ne zaman görüşeceksiniz?
"Yakında ziyaretine gideceğim, genel başkan seçildi, özellikle telefon etmedim kendim bizzat gidip kendisini kutlayayım diye. Meral hanımla da oturacağız yani Türkiye’nin... Şöyle bir şey söyleyeyim; doğal olarak siyasal partilerin genel başkanları ve onların kurmayları bir araya geldiğinde Türkiye’nin sorunlarına değinmek zorundalar, oturup konuşmak zorundalar. Bunun adı ittifak olabilir, bunun adı güçlü bir parlamenter demokratik sistem nasıl olmalıdır denebilir, bunun adı ilkeler bağlamında buluşmak diye adlandırılabilir. Dolayısıyla bir özel ittifak tanımlaması yapmıyoruz daha geniş bir çerçevede hem sorunlara bakmak hem Türkiye’nin sorunlarını aşmak için nasıl bir strateji izlenmesi gerekir, bu konuda görüş alışverişinde bulunuyoruz."
Cumhurbaşkanı adayınız?
"Daha cumhurbaşkanlığı seçim kanunu ile ilgili bir teklif gelmedi. Kanun teklifi bekliyoruz. Kanun teklifinde neler olacak hangi ilkeler olacak, hangi kurallar olacak, bu kurallar yasal yani anayasaya uygun mudur aykırı mıdır bunları görmeden kendi kendimize dereyi görmeden paçayı sıvamak gibi bir davranışı doğru bulmuyoruz. Önce net tabloyu görüp ondan sonra o tablo üzerine düşüncelerimizi açıklamalıyız. Hem daha sağlıklı bir tartışma zemini ya da uzlaşma zemini bulmak açısından."
Öztürk Yılmaz’la Selahattin Demirtaş’ın görüşmesini biliyor muydunuz?
"Öztürk bey gitmeden önce bana sordu gitmek istediğini ifade etti ‘tabii gidebilirsiniz’ dedim, ‘benim selamlarımı da söyleyin’ dedim. Dolayısıyla Öztürk bey kendisini ziyarete gitti. Biz öteden beri milletvekillerinin tutuklanmasını doğru bulmuyoruz milletvekillerinin görev yeri parlamentodur ve bu görevi milletvekillerine veren de halkın kendisidir. Onu seçerek parlamentoya göndermiştir, parlamento dışındaki bir organın milletvekilini parlamento dışında bir organın uzaklaştırmasını hapse atmasını doğru bulmuyoruz. Yani bu yetki tümüyle parlamentoya ait olmalı. Ayrıca şu da çok önemli; diyelim ki parlamentoda görev yaparken suçüstü olmamak kaydıyla herhangi bir şekilde kişi yargılanabilir elbette. Dokunulmazlığı kaldırılabilir elbette. Buna da itirazımız yok. Ama bir ceza alacaksa eğer bunun da dönem sonuna atılması lazım yani milletvekilliği görevi sona erer ondan sonra eğer mahkum olacaksa hapishaneye girer."
HDP ile ittifak?
"Bilmiyoruz, şu anda bir özel parti tanımı yapmak doğru değil, çünkü bakarsınız belli konularda uzlaşabiliriz belli konularda uzlaşamayız yani ilkeler bağlamında söylüyorum; dolayısıyla ilkelerin neler olacağı da şu anda her parti kendisine göre belli ilkeler belli değerler tespit ediyor. Daha sonra bu ilkeler nedir ne değildir hangi partiye hangisi uyar onu göreceğiz. Ana ilkeler neydi, güçlü demokratik parlamenter sistemdi, yargı bağımsızlığıydı, medya özgürlüğüydü, din ve vicdan özgürlüğüydü, düşünceyi açıklama özgürlüğüydü, üniversitelerin özerkliğiydi. Yani sağlıklı bir demokraside var olan kurumların kendi ülkemizde de olmasını istiyoruz dolayısıyla buralarda görüş ayrılığı değil görüş birliğinin olması lazım görüş ayrılıkları Türkiye’nin kalkınmasında, kaynak dağılımında buralarda farklılıklar olabilir ama ana konularda farklılıkların olmaması gerekir diye düşünüyorum."